Heysem Menna: Suriye’ye tanklar üzerinde girmem

img
Heysem Menna: Suriye’ye tanklar üzerinde girmem YDH

YDH- Ulusal Koordinasyon Kurulu'nun Suriye dışındaki lideri Heysem Menna, el-Meyadin TV'de Gassan Bin Ciddo'nun sorularını yanıtladı.




 

YDH-Ulusal Koordinasyon Kurulu'nun Suriye dışındaki lideri Heysem Menna, el-Meyadin TV'de Gassan Bin Ciddo'nun sorularını yanıtladı.

Konuşmasında Menna, Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el-Karadavi'nin verdiği son fetvalarla itidalini yitirdiğini söyledi. Menna "Bugünlerde  Şeyh el-Karadavi'den öyle fetvalar duyuyoruz ki kitaplarının yarısını çöpe atmış oldu. Vasat çizgiye sahip olan bir kişi, uzun yıllar fıkıh ve marifette büyük çabalar sarf ettikten sonra tamamen  farklı şeyler yapıyor. Şeyh el-Karadavi'ye soralım: Suriye'de yaşananlar gerçek bir cihat mıdır? Dünyanın 40'ı aşkın ülkesinden Suriye'ye cihada gelenler, Suriye insanının hayrına bir şeyler mi yapmış oluyorlar?

Ebu Ala Maarri gibi filozof ve sufi ehline ait heykellerin kırılmasını hatırlatan Menna "İslam adına, yüzyıllardır Suriye'de bulunan filozof Ebu Ala Maarri'nin heykelini yıkıyorlar. Burada özellikle Şeyh el-Karadavi'nin ismini zikretmek istiyorum. Eğer el-Karadavi, mutedil bir şahıssa, bu konuda bir görüş beyan eder" dedi.

İhvancılar Suriye’yi bölecek söylemlere sahip

Heysem Menna, Müslüman Kardeşler örgütünün gerek Koalisyon ve gerekse Konsey'de etkin olan bir liderlerinin, Suriye'yi bölecek tehlikeli bir söyleme sahip olduğunu açıkladı.

Menna,  "Gassan Hito hükümetinin kurulmasından önce İhvan liderleri, Suriyeli bir grup savaşçıyla İstanbul'da toplandı. Koalisyon'da etkin olan bir İhvan lideri o toplantıda şunları söyledi:

"Hükümeti kurmalıyız; çünkü kesinlikle kazanacağız. Hamas, İsrail ve Mübarek'e rağmen, Fetih'i Gazze'den kovdu ve Gazze'de adil bir devlet kurdular. Biz ise Türkiye gibi komşu bir müttefike sahibiz. Dünya ve Müslüman devletler de bizi destekliyor. Sınırlar önümüzde açık. Aç kalmayacağız. Ambargoya maruz kalmayacağız. Ambargoya maruz kalacak olan Esed'dir. Bundan ötürü devleti kurmalıyız. Esed'in devleti 2 ya da 3 yıl daha ayakta kalsa da sonunda yıkılacaktır ve sonunda bir devlet kalacaktır.  Eğer yıkılmazsa da iki devlet kalır, birincisi küfür devleti, ikincisi ise adalet ve İslam devleti olur."

Suriye’nin bölünmesi savaşı kışkırtanların umurunda değil

Kendileri için Suriye'nin bütünlüğünün korunmasının son derece önemli olduğunu belirten Menna, Rusya ve Çin'in aksine, Suriye'yle ilişkilerini koparan ülkeler açısından Suriye'nin bölünmesinin bir engel olmadığını ifade etti.

Ulusal Koalisyon Başkanı Muaz el-Hatib'in Arap Birliği Zirvesi'nde yaptığı konuşmasının sorulması üzerine Menna, "el-Hatib'in konuşması değil, Doha'ya gitmesi başlı başına bir hataydı; çünkü Katar'ın oynadığı rolden ötürü Suriye'de demokrasiyle diktatörlük arasındaki savaş, Suriye-Katar arası savaşa dönüştürüldü" dedi.

Körfez ülkeleri Suriye’yi İran’a karşı bir savaş alanı yapmak istiyor

Körfez ülkelerinin Suriye krizine karşı yaklaşımını da eleştiren Heysem Menna "Körfez ülkeleri, Suriye'nin İran'a karşı savaş sahası olması için çalışıyor. Biz ise bunu reddediyoruz. Türkiye de tekfircileri finansa ediyor. Körfez ülkeleriyle işbirliğine girerek tekfircileri Suriye'ye sokuyor. Cihatçıları Suriye'den uzaklaştırmak, demokrasi projesinin esasıdır. Onların varlığı, Suriye'nin yıkımıdır. Suriye'de şu an yaşanan devrim değil savaştır." dedi.

Türkiye ve Katar, İhvan’ı dayatıyor

Menna, açıklamasına şöyle devam etti: "Türkiye ve Katar, Suriye muhalefetine Müslüman Kardeşler Cemaati'ni dayattı. Demokrasi dersine ihtiyacımız yok. Suriye halkı, iç sorunlarının aşılmasında dış müdahaleye karşı çıkmaktadır. Ben, Suriye'ye tankların üzerinde dönmeyeceğim!"

Suriye yönetimine yönelik eleştirilerde de bulunan Menna "Eğer Suriye yönetimi, siyasi çözüm girişimini, zayıflık alameti olarak değerlendiriyorsa, sadece ahmak değil aynı zamanda da suçludur. Suriye'de siyasi çözüm isteyenler, Suriye'nin kurtarılması şuuruna en fazla sahip olanlardır" dedi.

Buti’nin öldürülmesi kara bir lekedir

Suriye'nin önde gelen alimlerinden Şeyh Ramazan el-Buti'yi hedef alan saldırıya ilişkin olarak ise Menna "Bırakın öldürmek, bizim gibi düşünmeyen 80 yaşının üzerindeki bir adamı, tutuklamak, kaçırmak ve hapsetmek, hepimizin alnında kara bir lekedir.

Bundan ötürü ben, tutuklu bulunduğu dönemde Heysem el-Malih'in serbest bırakılması için, Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'le görüşme talebinde bulundum. Bu, bir devlet başkanıyla ilk görüşme talebimdi. Cumhurbaşkanı Esed, o zaman Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman ve Suudi Arabistan Kralı Abdullah'la üçlü zirve için Lübnan'a gitmesinden ötürü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Faruk Şara'yla görüştüm. Çünkü eğer el-Malih'in başına bir şey gelirse, tüm insan hakları savunucunun alnında kara bir leke olacaktı. El-Malih'in serbest bırakılması için Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'la da görüştüm ve Nasrallah devreye girdi. El-Malih serbest bırakılmasından önce (Mart 2011) Hizbullah'tan bana haber geldi. El-Malih'in yakında evine gideceğini söylediler." dedi.