Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Rusya’nın Suriye’ye verdiği desteği kesmediğini ve Batı’nın saldırı gerekçelerinin boşa çıkacağını söyledi.
YDH-El Meyadin televizyonunun haberine göre Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Şam’da bir basın toplantısı yaparak yaşanan son gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, BM kimyasal silah denetçilerinin Şam’a geldikten sonra Doğu Guta’da inceleme yapmak yönünde bir talepte bulunmadığını belirterek, kendisinin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile yaptığı telefon görüşmesinde BM ekibinin Doğu Guta’ya gitmesine izin vereceklerini söylediğini atardı.
BM ekibinin dün Muadamiye bölgesine gittiğini ve Suriye’nin de onların can güvenliğinin korunmasını üstlendiğini belirten Muallim, Kerry’e Suriye’nin BM ekibiyle işbirliği yaptığını; bu konuda sorun çıkaran tarafın muhalifler olduğunu söylediğini ifade etti.
Suriye yönetiminin kimyasal silah kullandığını iddia edenlerin bu iddialarını ispat etmek için kanıt sunması gerektiğini belirten Muallim, “tüm çevreden savaş tamtamlarının sesini duyuruyoruz. Kimyasal silah kullandığı iddiasıyla Suriye’ye saldırmak boş ve değersiz bir bahanedir. Eğer bununla halkın iradesini kırmayı hedefliyorlarsa bunda başarılı olabileceklerini sanmıyorum; çünkü halk, direniş güsünü de düzeyini de ispat etti” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Suriye’ye yönelik saldırı planlarının İsrail’in çıkarları doğrultusunda yapıldığını belirterek yapılacak bir saldırının da İsrail’in ve Nusra Cephesi’nin çıkarına olacağını söyledi.
Ürdün toplantısı
On ülkenin askeri yetkililerinin Ürdün’de yaptığı toplantının medya sansürüne uğradığına dikkat çeken Muallim, şunları söyledi. “Biz son 2 yıldır Ürdün sınırımızdan ağır darbelere maruz kalıyoruz; ancak Ürdün’ün topraklarını Suriye’ye yönelik bir saldırı için kullandırtmama yönündeki tutumunu takdir ediyoruz. Ürdünlülere şunu söylemek isterim: Ürdün’ün güvenliği ve çıkarları Suriye’nin güvenliğine ve çıkarlarına bağlıdır. Onlardan, fırsatçılara izin vermemesini istiyoruz.”
Mısır’da yaşanan son gelişmelerden sonra Türkiye’deki güç dengesinin sarsıldığını belirten Muallim, Suriye’ye saldırı olması durumunda bunun daha da artacağını öne sürdü.
2. Cenevre konferansı
ABN Dışişleri Bakanı John Kerry ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Lahey’de yapacakları toplantının iptal edilip edilmediğine ilişkin bir soruyu cevaplayan Muallim, “Biz, ABD’nin Cenevre konferansı niyetleri konusunda öteden beri kuşku içindeyiz. Dostlarımıza da ABD’nin tıpkı İsrail gibi Suriye’de siyasi bir çözümden yana olmadığını söyledik” dedi.
Rusya’nın tutumu
Amerika’nın Suriye’ye yönelik muhtemel bir askeri saldırısı durumunda Rusya’nın tutumunun ne olacağına dair soruları cevaplayan Mualim, “Moskova bizim eski dostumuzdur, bu ülkeyle yaptığımız silah anlaşmaları, bizim direnişimizin bir parçasını oluşturuyor. Rusya ile her gün koordinasyon içerisindeyiz” dedi.
İran’la aynı siperdeyiz
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, yaşanan son gelişmelerle ilgili olarak İran’la da sürekli temas ve koordinasyon içerisinde olduklarını belirterek “Biz Tahran’daki kardeşlerimizle birçok konuda tam bir işbirliği içerisindeyiz ve günlük olarak koordinasyon içindeyiz. İran’la ortak savunma anlaşmamız var. Suriye’de yaşananlar, Irak’ta yaşananlar, 2009’dan beri Tahran’ı hedef alan politikaların devamıdır; dolayısıyla biz ve Tahran aynı siperde yer alıyoruz” dedi.
Saldırı ihtimali
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Amerika’nın Suriye’ye yönelik saldırı söylemlerini bir psikolojik savaş olarak niteledi ve “ancak bir saldırı olacaksa önümüzde iki yol bulunuyor: Ya teslim olacağız, ya da tüm imkanlarımızla kendimizi savunacağız. Ben ikinci seçeneği daha iyi görüyorum ve tercih ediyorum” dedi.
Bütün dünyanın bir denge kurmak için Suriye’ye saldırmak için bir araya geldiğini belirten Muallim, “Batı’nın yarattığı bu psikolojik savaşın Türkiye üzerinden muhaliflere silah aktarılmasını kolaylaştırmaya yönelik olduğu söylenebilir” diye konuştu.
Mualim, hiçbir dış saldırının Suriye ordusunun Doğu Guta’ya düzenlediği operasyonları etkilemeyeceğini belirterek Doğu Guta’da yaşananlarla ilgili belgeleri yeri geldiğinde açıklayacaklarını söyledi.