Lübnan Cumhurbaşkanlığına dair dört senaryo

img
Lübnan Cumhurbaşkanlığına dair dört senaryo YDH

Lübnan’da cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken medyanın gündemini kimin cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacağına dair senaryolar işgal ediyor.




YDH-Lübnan iç savaşına son veren Taif anlaşması doğrultusunda cumhurbaşkanlığına bir Maruni Hıristiyan seçilebiliyor.

Yasal süresi dolmak üzere olan Mişel Süleyman’ın yerine yeni cumhurbaşkanlığı için, Mişel Aun, Semir Ca’ca, Emin Cumeyyil, Süleyman Faranciye, Jan Kahveci, Riyad Selame, Roberd Ganim ve Jan Ubeyd gibi şahısların ismi söz konusu ediliyor.

El-Menar televizyonuna açıklamada bulunan Lübnanlı siyasi analistlerden Sarkis Ebu Zeyd, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak dört senaryodan söz etti.

Şu anki Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman ile ilgili söz konusu edilen birinci senaryo şöyle: Ülkenin siyasi bir boşluğa ve anayasal bir krize doğru gittiğini öne süren Mişel Süleyman, Lübnan içinde ve dışındaki karar vericileri, mevcut şartlarda cumhurbaşkanlığı süresinin uzatılmasının en iyi yol olduğuna ikna etmeye çalışıyor.

İkinci senaryo, Ulusal Özgürlük Hareketi Lideri Mişel Aun ile ilgili olarak gündeme getiriliyor. Tüm tarafların uzlaşmasına dayalı bu senaryoya göre Mişel Aun, 8 Mart koalisyonu tarafından destekleniyor; ancak Aun, başta Sa’d Hariri liderliğindeki el-Mustakbel partisi olmak üzere 14 Martçı gruplara da kapı aralıyor.

Aun’un bu uzlaşmayı başarması durumunda hem içeride hem de dışarıda dikkatleri kendi üstünde toplayacağından en şanslı aday olur. Mişel Aun, başta Hizbullah olmak üzere 8 Mart koalisyonunun ve yine başta el-Mustakbel Partisi olmak üzere 14 Martçıların uzlaşması olmadan cumhurbaşkanlığına seçilemeyeceğini biliyor.

Üçüncü senaryo Lübnan Güçleri Lideri Semir Ca’ca ile ilgili. Semir Ca’ca, şu an var olan dengelerden dolayı cumhurbaşkanlığına seçilmesi konusunda hiçbir şansının bulunmadığını biliyor.

Ca’ca’nın müttefikleri, kendisi yer almamasına rağmen hükümete katıldılar ve Mişel Aun’la ilişki kurdular. Bu yüzden o, kendisini Hizbullah’la savaşan aşırıların lideri olarak göstermeye çalışıyor. Çünkü siyasi şartların aşırılar lehine gelişmesi durumunda Semir Ca’ca’nın cumhurbaşkanı olabileceği öngörülüyor; ancak gerçekte 1982’dekine benzer şartlar oluşmadıkça Ca’ca’nın cumhurbaşkanlığı şansı bulunmuyor.

Ancak Semir Ca’ca cumhurbaşkanlığına aday olmakla 14 Martçı arkadaşlarının cumhurbaşkanlığı yolunu da kapatmış oldu; çünkü o, 14 Mart koalisyonu içerisinde İsrail’in Lübnan’a saldırısını bekleyen en aşırı lider olarak ortaya çıktı.

Son senaryo ise Mişel Aun konusunda uzlaşmaya varılamaması ile ilgili olarak söz konusu ediliyor.

Bu senaryo birçok varsayımı gündeme getiriyor. Jan Kahveci ve Riyad Selame gibi şahıslar, anayasa değişikliği sorunu ile karşı karşıya bulunuyor. Lübnan’daki bazı siyasi şahsiyetler ise cumhurbaşkanlığı üzerinde nüfuz kurabilmek için siyasi ağırlığı olmayan kişilerin adaylığının desteklenmesi gerektiğini savunuyor.

Bazı siyasi liderler ise cumhurbaşkanlığı adaylığı söz konusu edilen kişilerin tümünün medyadaki propaganda savaşlarıyla yıpranmasından yana gözüküyor. Lübnan’ın siyasi boşluğa ve krize sürüklenmesini umursamayan bu liderler, cumhurbaşkanlığı koltuğunun bir süre boş kalmasını istiyor.

Sarkis Ebu Zeyd, önceki senaryoların zıddı olan bu senaryonun gerçeklik kazanması durumunda cumhurbaşkanlığı krizinin daha önce Doha’da yapılan bir toplantıyla çözülmesine benzer bir formülle çözülebileceğini belirtiyor.