Arap dünyasının ünlü siyasi yorumcularından Abdulbari Atvan, Kahire’deki ateşkes müzakerelerini eleştirdi.
YDH-Abdulbari Atvan, genel yayın yönetmenliğini yaptığı Reyu’l Yovm gazetesindeki yazısında Kahire’deki Filistinli gruplara daha kararlı durmaları çağrısında bulundu.
Direniş kültürünün Batı Şeria’ya da yayılmakta olduğuna işaret eden Atvan, özetle şunları söyledi:
Filistin heyetinin hala neden Kahire’de kaldığını anlamıyoruz. Halbuki hala Gazze ablukasının kaldırılması yönündeki direniş talebi karşılanmış değil; ama müzakereler devam ediyor.
Filistinli gruplar, savaş meydanındaki cesareti müzakerelerde de göstermeli ve Mısırlı arabulucuları ve İsrail’i isteklerimizi 2-3 gün içerisinde yerine getirmezseniz savaşın devamını ve tünelleri konuşmaya devam ederiz diye uyarmalılar. Filistinli grupların Gazze ablukasının sona ermesi, balıkçılık serbestliği, deniz ulaşımı ve esirlerin serbest bırakılması yönündeki talepleri meşru haklarıdır, nükleer dosya değildir.
Daha önceki müzakereler bu seferki gibi değildi, 2-3 gün içerisinde telefonlarla tamamlanıyordu. 2006, 2008 ve 2012’de tanık olduğumuz üzere haftalarca Kahire’de kalınmamıştı.
Filistin heyeti, geçici ateşkesin bitmesinden sonra yarın (Çarşamba günü) bitecek olan şu anki ateşkesi kabul ettiklerini açıkladılar. Kahire’nin baskılarından ve nezaketlerinden dolayı önceki geçici ateşkesten sonra Mısır’ı terk etmediler. Bize göre bu makbul olmayan, hatta yakışıksız bir hareketti. Filistin heyeti müzakerelere nezaret eden Mısır istihbarat servisine neden nezaket göstermek zorunda? Halbuki o Rafah sınır kapısını kapatarak, tünelleri imha ederek Gazze ablukasının sürmesine ortaktır ve havaalanlarında ve sınır kapılarında Filistinlilere işkence etmekten de zevk alıyor.
Maalesef büyük bir üzüntüyle söylemeliyiz ki Mısır, İsrail’in yanında durmaktadır ve tüm ‘ılımlı’ Arap rejimleri de bunların arkasında durmakta ve birkaç gün içerisinde Filistinli grupların kökünü kazımayı amaçlamaktadırlar.
Bize ulaşan bilgilere göre Mısırlı arabulucular şu ana kadar Hamas’la doğrudan görüşmelere yanaşmadı, Hamas’la Özerk Yönetim’in üst düzey yetkilisi Azzam el-Ahmed aracılığıyla görüşüyor. Eğer bu bilgi doğruysa Hamas neden hala müzakereleri sürdürüyor?
Filistin heyetine Ramazan Abdullah Şallah başkanlık etmeliydi
Filistin heyetinin başkanlığı, İslami Cihat Genel Sekreteri ramazan Abdullah Şallah’ta olmalıydı. Böylece İsrail’le başlatmadan önce Mısır’la müzakere başlatılır, Rafah sınır kapısının açılması, Mısırlı askerlerin Filistinlilere insan gibi davranması ve ablukanın kaldırılması konusunda Mısır’la anlaşmaya varılır ve ondan sonra İsrail’le müzakereye oturulurdu.
Bir aydan fazla süren ve büyük kayıplara neden olan saldırılara rağmen İsrail’in Gazze’ye girmesine engel olan ve İsrail’e kaşı büyük bir Arap-İslam zaferi kazanan biri Mısır’ın baskılarına nasıl karşı koyamıyor?
Vallahi direniş zafer kazandı İsrail’in askeri güç dengesini değiştirdi derken abartmıyoruz. Zira İsrail ordusunun en büyük iddiası yerleşimcilerin güvenliğini sağlamaktı; ama yerleşimcilerin güvenliği darmadağın oldu ve milyonlarca yerleşimci sığınaklara girdi.
Meşhur bir İngiliz gazeteci bana İngiliz ordusunun eski bir komutanından şöyle nakletti: İsrail ordusu artık 50 yıl öncesinin ordusu değil. Birçok asker savaşma ruhunu kaybetmiş, kendilerine verilen gelişmiş silahları kullanma hatta tanıma ilgisinden yoksun. Onlar artık hayatlarına devam etmek istiyor. Ancak Filistinliler onların tam tersineler. Gazze savaşı bunu gösterdi.
Gazze’de temeli atılan direniş kültürü, Özerk Yönetimin ve diğerlerinin düşündüğünün aksine kesinlikle ve süratle Batı Şeria’ya ulaşacak ve Nablus’ta, el-Halil’de ve diğer yerlerde şehit olan gençler bunu gösteriyor.
Özerk Yönetim’in İsrail’in korkusundan bu gençlere şehit dememesi, bu sürecin ilerlemesini etkilemeyecek.
Gazeteci Abdulbari Atvan, yazısının sonunda İsrail ve Arap müttefiklerinin şu anda en kötü dönemlerini geçirdiğini ve tıpkı Suriye meselesinde olduğu gibi Irak, Libya ve Yemen’de de yenildiklerini belirterek, hepsinin Hamas’tan ve kardeşi İslami Cihat’tan özür dileyeceği günün yakın olduğunu söyledi.
