Şam’da yeniden bombalı günler mi?

img
Şam’da yeniden bombalı günler mi? YDH

YDH Suriye Temsilcisi Mehmet Serim, bugün Şam’ın Rukneddin semtinde düzenlenen saldırının ayrıntılarını yazdı.




Suriye’nin başkenti Şam bu sabah bombalı intihar saldırısına sahne oldu. Saldırıda 3 terörist öldü, birkaç asker yaralandı. Saldırı Şam sakinlerine daha önceki eylemleri hatırlattı.

İsyandan sonra Şam halkı en son 1980’li yıllarda tanık olduğu Müslüman Kardeşler terörü sonrası unuttuğu bombalı eylemleri yeniden hatırlamıştı. Şam ise Kasım 2013’ten bu yana büyük eylemlere sahne olmamıştı. Bu saldırı ile birlikte ‘kabus geri mi dönüyor’ sorusu gündeme geldi.

İsyanın getirdiği kaos bombalar

Suriye’de isyanın başlamasından sonra ilk büyük bombalı eylem başkent Şam’da 23 Aralık 2011’de askeri istihbarat binalarına yönelik olarak yapılmıştı.

Birbirine yaklaşık 500 metre uzaklıkta bulunan iki binaya yönelik bombalı araçlar ile ve 5 dakika arayla yapılan ikiz intihar saldırısında 44 sivil, asker ve emniyet görevlisi hayatını kaybetmiş 166 kişi de yaralanmıştı.

Ölenlerin arasında taksi ya da minibüsle binaların önünden geçmekte olan siviller de vardı. Patlamalar öylesine güçlüydü ki o sırada caddeden geçen bir taksi içinde bulunanların vücutları tamamen kömürleşmişti.

İkinci saldırı 6 Ocak 2012 tarihinde daha önce gösterilere sahne olan Meydan semtinde yaşandı. İkinci saldırı da intihar saldırısıydı ve 24 polis hayatını kaybetti, 60 kişi yaralandı. Saldırıyı Nusra üstlendi.

Şam daha sonra Mart 2012 Kassa semtindeki hava istihbarat binası (ikiz saldırı), Nisan 2012, Mayıs 2012 (askeri istihbarat Filistin birimi – Kazzaz semti) saldırılarına sahne oldu.

1 ton patlayıcının kullanıldığı sabah saatlerindeki saldırıda o sırada okul servisi ile oradan geçen onlarca çocuk da hayatını kaybetti. Saldırıda toplam 55 kişi öldü, 400 kişi yaralandı. Bu eylem Şam’ın yaşadığı en büyük bombalı intihar eylemlerinden eylemlerden biriydi.

Haziran 2012’de yapılan saldırıda bu kez hedef gazetecilerdi. El Ahbariya devlet kanalının verici istasyon binasına yapılan saldırıda bombaların patlatılması sonucu 3’ü televizyon personeli olmak üzere 4 kişi öldü.

Nitelik açısından en önemli sayılan saldırı ise Temmuz 2012’de Ulusal Güvenlik binasına yapılan bombalı suikast eylemi oldu. Saldırıda toplantı halindeki 4 general; savunma bakanı Davut Raciha, yardımcısı Asıf Şevket, eski savunma bakanı ve cumhurbaşkanı yardımcısı asistanı Hasan Türkmani (o sırada aynı zamanda isyan ile ilgili kriz masasının başındaydı) ve Ulusal Güvenlik Biriminin Başkanı Hişam İhtiyar hayatını kaybetti. 

Esad’ın kardeşi Mahir Esad’ın da saldırıda yaralandığı ve ayağını kaybettiği öne sürüldü; ancak bu iddia bugüne kadar doğrulanamadı. İçişleri Bakanı Muhammed Şaar da yaralananlar arasındaydı.

Ağustos 2012’de ise devlet televizyonu binasının 3. katına yerleştirilen ses bombasının patlaması sonucu 3 kişi yaralandı. Olay yerinde patlamamış bir başka bomba bulundu.

Aynı ay içinde genelkurmay başkanlığı yakınlarındaki askeri binanın garajında patlama meydana geldi. Binada kalan askerlerden yaralananlar oldu, Jaramana semtinde ise bir cenaze törenine katılanlar hedef alındı. Bombalı saldırı sonucu 27 kişi öldü.

Eylül 2012’de Sbeneh semtinde gerçekleştirilen bombalı eylemde en az 15 sivil öldü. Aynı ay içinde Rukneddin semtinde cuma namazı çıkışında bir cami yakınlarında meydana gelen patlamada 4 güvenlik görevlisi oldu.

Eylül 2012’de gerçekleştirilen en büyük saldırı ise Emeviler Meydanında bulunan genelkurmay başkanlığı binasına yönelik saldırı oldu.

Bu saldırıda kullanılan bombalardan ilki ses bombasıydı. Çıkardığı toz – duman arasında bahçe içindeki ikinci bomba da patlatıldı.

Amaç genelkurmay binasında kaos yaratmak, genelkurmay başkanı ve generalleri öldürmek ve binanın karşısında yer alan televizyon binasından hem orduya silah bırakma çağrısı, hem de halka genelkurmay binasının düştüğü anonsunu yapmaktı.

Bombaların patlatılmasının hemen ardından binaya önce bir roket fırlatıldı sonra yaklaşık 80 militanın bir kısmı önce genelkurmay binasına, bir kısmı ise televizyon binasına yöneldi.

Genelkurmay başkanı binada değildi, generaller ise binanın altındaki tünelden diğer binaya kaçtılar. Ana binada ise çatışmalar sürdü ve bütün militanlar öldürüldü. Bu arada içeriden birkaç asker de militanlara yardımcı oldu.

Aralık 2012’de bu kez Kefersusa’daki içişleri bakanlığı binası hedef alındı. Bombalı araçla yapılan saldırıda 7 kişi öldü 50 kişi yaralandı. İçişleri Bakanı Muhammed Şaar olayda kolundan yara aldı.

Şubat 2013’te Baas Partisi binasının da bulunduğu Rus büyükelçiliği yakınlarındaki Mezraa’da 2, Berze semtinde 4 olmak üzere eş zamanlı 6 ayrı patlama meydana geldi. Patlamaların hepsi bomba yüklü araçlarla yapılan intihar saldırıları sonucu gerçekleşti. Toplam 80 kişinin öldüğü patlamalarda 260’tan fazla kişi de yaralandı.

21 Mart 2013’te İman camiine yönelik bombalı saldırıda ise hedef yönetimin yanında yer alan; Suriye’nin en büyük din alimi sayılan Said Ramazan el-Buti oldu. İntihar saldırısında Buti ile birlikte 43 kişi hayatını kaybetti, 84 kişi yaralandı. Bu saldırı aynı zamanda Şam’daki son büyük saldırıydı.

Yukarıda anılan eylemlerin hemen hepsini el-Kaide uzantılı Nusra Cephesi üstlendi.

Son bombalı eylemin yapıldığı Kasım 2013’ten sonra Şam uzun bir süredir bu türden saldırılara sahne olmuyordu. Bugünkü saldırı ile birlikte Şam yeniden bombalı intihar saldırısına sahne oldu.

Nusra yeniden sahnede

Rukneddin semtinde meydana gerçekleştirilen saldırıda teröristlerden biri üzerindeki bombayı patlattı diğerleri çatışmada askerler tarafından vurularak öldürüldü.

Saldırı ile askeri lojistik birimi hedef alındı. Twitter’da saldırı sonrasında yer alan iddialarda Şam’da büyük patlamaların gerçekleştiği, birimin başındaki General Muhammed Iyd’ın olduğu, Nusra’nın şehrin içine girdiği öne sürüldü.

Saldırı nasıl oldu?

Saldırı motosikletler ile binaya yaklaşan ve 6 kişi ve onların ardından gelecek yaklaşık 15 kişilik grup ile gerçekleştirilecekti. Plana göre motosikletliler ana kapıya yaklaşacak ardından intihar eylemcisi üzerindeki bombayı patlatacak, başlayan çatışma sonrası arkadan gelecek grup ise binaya girecekti.

Ancak intihar saldırganının erken fark edilmesi üzerine yaşanan çatışmada iki terörist öldürüldü, eylemci ise üzerindeki bombayı patlatarak parçalandı.

Diğer iki kişi ve grup saldırının başarısız olması üzerine Rukneddin semtindeki hücrelerine geri döndü; ancak güvenlik güçleri derhal takibe başladı ve hücredekilerden 15 kişi canlı yakalandı.

Patlamaların büyük olduğu iddiası gerçeği yansıtmıyor. Rukneddin semti merkeze yakın (kenar mahalle) bir yer. Sabah patlama olduğunda sesi duyduk; ancak sesin çok şiddetli olmaması nedeniyle havan saldırısı olduğunu düşündük.

Daha önceki patlamalardan edindiğimiz tecrübeden yola çıkarsak sesin çok daha şiddetli ve sarsıcı olması gerekiyordu. Nitekim daha sonra aldığımız bilgiler patlamaların medyada yer aldığı kadar büyük olmadığını teyit etti.

Zaten saldırı motosiklet ile ve muhtemelen bombalı intihar eylemcisinin kendi üzerine sardığı bomba düzeneği ile gerçekleştirildi. Eylemcinin kendi üzerine sarabileceği bomba miktarı ise ‘büyük’ eylem ya da patlama için yeterli değil.

Saldırı sonucu yaralanan askerlerin olduğu; ancak birimin başındaki Muhammed Iyd’ın hayatını kaybettiği haberlerinin gerçeği yansıtmadığı savunuldu. Iyd’ın durumunu bağımsız kaynaklardan doğrulatma şansımız olmadı; ancak hayatta olduğu iddiası daha gerçekçi gözüküyor.

Saldırı öncü mü?

Saldırının Nusra tarafından Şam merkezdeki güvenlik durumunu test etmek amacıyla yapıldığını iddia edenler de var. İddia doğru ise Nusra bu saldırı ile Şam içindeki güvenlik düzeyini de öğrenmiş oldu.

Saldırı sonrası Berze semtinden yola çıktığı belirtilen ve 150 kilo C-4 yüklü olduğu belirtilen bir araç etkisiz hale getirildi. Belki de asıl hedef bu saldırı ile hedef şaşırtıp aracı patlatmaktı; ancak araç fark edildi ve bu girişim de başarısız oldu.

Rukneddin ve diğer semtlerde Nusra’nın uyuyan hücrelerinin harekete geçebileceği ve yeni bombalı eylemelerin olabileceği belirtiliyor.

Silahlı grupların Şam’a yeni saldırılar düzenleyeceği tehdidinde bulunduğu bu günlerde bu saldırı ile birlikte zaten gergin olan sinirler biraz daha gerildi.