“Mustafa Bedreddin istisnai bir komutandı”

img
“Mustafa Bedreddin istisnai bir komutandı” YDH

Hizbullah Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Nebil Kavuk, Şam’da hayatını kaybeden Seyyid Mustafa Bedreddin’in Direniş içindeki yerini anlattı.




YDH- Hizbullah Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Şeyh Nebil Kavuk, Seyyid Mustafa Bedreddin’i anma toplantısında yaptığı konuşmada Seyyid Bedreddin’i istisnai bir komutan ve bir strateji dehası olduğunu söyledi.

Şeyh Nebil Kavuk, Şam’ın Seyide Zeyneb bölgesinde düzenlenen ve Hizbullah komutanlarının da katıldığı anma toplantısında Mustafa Bedreddin’in Direniş içindeki konumuyla ilgili olarak şunları söyledi.

Bedreddin, tüm önemli operasyonların komutanıydı

“Büyük şehit, Hizbullah’ın en önemli operasyonlarının komutanıydı. Haziran 1993, Nisan 1996 zaferleri onun fedakarlıkları sayesinde gerçekleşti. O, 40 yıldır Direniş’le birlikteydi.

Tel Mesud’dan Bint Cubeyl’e, Marun er-Ras’tan Halde’ye kadar tüm alanlar onun fedakarlıklarına tanıklık etti.

Şehit Zulfikar, silahıyla mütecaviz düşmana karşı koydu; düşmanın en büyük komplolarını etkisiz bıraktı. Kardeşleriyle birlikte büyük zaferler armağan etti. En büyük arzusu, siper arkadaşı Şehit İmad Muğniye’ye katılmaktı.

Şehit Zulfikar’ın geçmişi, İsrail’e ve tekfircilere karşı zaferlerle doludur. Bu parlak geçmiş, onu tekfircilerin ve İsrail’in daimi hedefi haline getirmişti. İsrail’in ve tekfircilerin onu hedef alması son derece doğaldı.

Nihai zafere kadar Suriye’deyiz

Direniş alanlarının büyük komutanı olan Şehit Zulfikar, Lübnan ve Suriye savunmasında şehit oldu. İsrail, tekfirciler ve Suudiler onun şehadetinden dolayı mutlu oldular ve onun şehadetiyle Hizbullah’ın Suriye savunmasından çekileceğini sandılar. Ama ben burada, Hz. Zeyneb’in kabri yanında ve tüm cephelerde, İsrail’e, Suudilere ve tekfircilere şunu söylüyorum ki, İsrail ve tekfirci terörüyle mücadeleden çekilmemiz dışında her şeyi hesap edebilirsiniz.

Bizim tekfirci gruplarla savaşa katılmamız, milli ahlaki ve insani bir görev; Lübnan’ı, Suriye’yi, bölgeyi ve İslam ümmetini savunmak için stratejik bir zorunluluktur.

Biz tekfirci teröristlere ve saldırgan İsrail’e karşı mücadelede tüm gücümüzle ve irademizle Suriye ordusunun yanında yer almaya devam edeceğiz.

Tekfircilerle mücadelemizde en küçük bir zayıflık göstermeyeceğiz. Nihai zafere kadar zaferler kazanmayı sürdüreceğiz.

Suudiler, Türkiye ve Katar Şam’a ömür tayin etmişti

Dört yıl önce Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye dışişleri bakanları bir araya geldi ve Şam’ın düşmesi konusunda tarih açıkladı ve 2012 yılının ramazan ayında Şam’ın düşeceğini ilan etti.

Biz şu an 2016 yılının ramazan ayının eşiğindeyiz. Şam hala tüm gücü ve görkemiyle parlamaya devam ediyor.

Yiğit Cumhurbaşkanı Beşşar Esed’in liderliğinde her gün yeni bir zafer kazanıyor. Her gün Suudilere ve tekfirci gruplara yeni bir hezimet yaşatıyor.

Şam, Lübnan ve Filistin için direniyor

Şam 100’den fazla ülkenin para, silah ve militan desteği verdiği bir saldırıya karşı direniyor. Suriye’nin direnişi, Lübnan’ı, Filistin davasını ve İslam ümmetini, siyonist planlara hizmet eden tekfirci maşaların eline düşmekten korumuştur.

Seyyid Zulfikar’ın şehadeti, bizim cihat ve direnişteki moralimizi yükseltmiştir. Tüm dünya, çok geçmeden Şehit Zulfikar’ın kanının tekfirci komplonun Suriye’deki yenilgisini çabuklaştıracağına tanıklık edecektir.

Tüm cihat meydanları Hizbullah’ın mücadelesine ve zaferlerine tanıktır. Bu, Direniş’in ve Seyyid Nasrullah’ın vaadidir.