Eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Donald Trump, Kamala Harris'in başkan olması halinde bunun İsrail için “korkunç sonuçlar” doğuracağını iddia ederken, “kampüs antisemitizmiyle” mücadele etme ve ABD-İsrail bağlarını “güçlendirme” sözü verdi.
YDH- Israel Hayom gazetesinde yer alan habere göre, Donald Trump Perşembe günü Washington'da düzenlenen İsrail-Amerikan Konseyi (IAC) konferansında yaptığı konuşmada “ABD'nin 3. Dünya Savaşın’a her zamankinden daha yakın olduğu” uyarısında bulundu.
Trump, Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in başkanlığı üstlenmesi halinde “İsrail'in varlığının tehlikeye girebileceğini” öne sürdü.
Israel Hayom gazetesine göre, Trump'ın 7 Ekim’in birinci yıldönümü öncesinde yaptığı konuşma, “mevcut yönetimin dış politikasını eleştirmesi ve İsrail'e sarsılmaz destek sözü vermesi nedeniyle dinleyiciler arasında büyük yankı uyandırdı.”
Trump, kendisi başkan olsaydı 7 Ekim’de İsraillilerin öldürülmemiş olacağını iddia etti. Kendi yönetimi sırasında “İran'ın mali kaynaklardan yoksun olduğunu” söyledi.
Haberde, Trump’ın, ABD başkanlık seçimlerine ilişkin anket sonuçlarını değerlendirdikten sonra “ABD ile İsrail arasındaki kutsal bağdan ve bu bağın ciddi bir sorun içinde olduğundan” bahsettiği bildirildi.
Trump konuşmasının devamında “Bu gece 7 Ekim saldırılarında hayatını kaybedenlerin anısını onurlandırıyor ve İsrail'in kendisini yok etmek isteyenlere karşı nihai zaferle bu ölümleri telafi etmesi için Tanrı'ya dua ediyoruz” dedi.
Trump konuşması sırasında Amerikalı esirler Omer Neutra ve Edan Alexander'ın aileleriyle bir araya geldi. Ayrıca, 7 Ekim'de oğlu öldürülen İsrail ordusunda görevli Tuğgeneral Dedi Simchi'yi de sahneye çıkardı. Eski Başkan esirleri “evlerine getirme sözü” verdi.
Israel Hayom, Ukrayna savaşı, Afganistan'daki durum ve İran'ın nükleer çalışmaları da dahil olmak üzere çeşitli konulara değinen Trump’ın, mevcut yönetimin bu konulardaki tutumunu eleştirerek, kendi liderliğinde bu tür olayların “yaşanmayacağını” iddia ettiğini bildirdi.
Haberde, “antisemitizm” konusunda üniversite rektörlerini “harekete geçmeye” çağıran Trump’ın, bunu yapmadıkları takdirde “fonlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacaklarını” söyleyerek rektörleri açıkça tehdit ettiği görüldü.
Ayrıca dinleyicilere, “Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımak ve İbrahim Anlaşması'na aracılık etmek de dahil olmak üzere yönetiminin İsrail yanlısı eylemlerini” hatırlattı.
Hamas'ın elindeki esirlerden olup ancak sonradan bir operasyonla “kurtulan” Andrey Kozlov’un da konferansta bir konuşma yaptığı aktarıldı. Kozlov, İsrailli yetkililerden “Gazze'de kalan 101 esiri eve getirmenin bir yolunu bulmalarını” istedi.
Israel Hayom, Trump’ın bu ana konferanstan önce, “antisemitizmle mücadeleyi destekleyen” bir etkinlikte konuşarak, Harris'i yaklaşan seçimlerde “yenmenin önemini” vurguladığını ve bunu, “İsrail'in hayatta kalması için hayati bir mesele olarak nitelendirdiğini” de kaydetti.
Konuşması boyunca “İsrail'in geleceğini sürekli olarak yaklaşan ABD seçimlerinin sonucuna bağlayan” Trump’ın, Harris'in başkanlığına karşı “uyarıda” bulunurken, kendisi seçildiğinde belirli vaatlerde bulunmaktan kaçındığı belirtildi.