Suudi Arabistan’ın eski İstihbarat Şefi Turki Faysal, ABD Başkanı Seçilen Donald Trump’a öğütler verdi ve uyarılarda bulundu.
YDH- Suudi Arabistan’ın eski İstihbarat Şefi Prens Turki Faysal, ‘The Arab Gulf States Institute in Washington’ adlı düşünce kuruluşunun düzenlediği toplantıda ABD başkanı seçilen Donald Trump’tan Ortadoğu’da barış için Suudi Arabistan’la işbirliği yapmasını istedi.
“Umarım ABD Başkanlığına seçilen Trump, Beyaz Saray’a gitmeden önce Ortadoğu’ya ziyarette bulunur ve gerçek dostlarını görür” diyen Turki Faysal, Suudi Arabistan’ın potansiyellerine değinerek Trump’ın Ortadoğu’da barış için Suudi Arabistan’la işbirliği yapması gerektiğini söyledi.
Prens Turki Faysal, İran’la yapılan nükleer anlaşmanın çok taraflı bir uluslararası anlaşma olmasından dolayı Trump’ın başkan seçilmesi halinde İran’la yapılan nükleer anlaşmayı yırtıp atacağına dair açıklamasını gerçekçi bulmamakla birlikte “Ortadoğu’daki istikrarsızlıklardan İran’ı sorumlu tutan bir Trump görmeyi umuyoruz” dedi.
Trump’ın seçim kampanyasında Müslümanları hedef alan açıklamalarını Batı basınında tüm Müslümanları terörist gibi gösteren yayınların etkisiyle açıklayan Turki Faysal, Washington’un Amerika’daki petro-dolarlardan ve Suudi Arabistan’ın Birleşmiş Milletlere yaptığı mali katkıdan ötürü Suudi yönetimi ile iyi geçinmek zorunda olduğunu söyledi.
Yemen’de sebep olduğu çocuk ölümlerinden dolayı Suudi Arabistan’ı kara listeye alan Birleşmiş Milletler, daha sonra Riyad’ın yaptığı mali yardımlardan dolayı Suudi Arabistan’ı listeden çıkarmış ve BM Genel Sekreteri Ban ki Moon da Suudilerin kara listeden çıkarılması kararını “Bu, benim almak zorunda kaldığım en acı ve en zor kararlardan biriydi” diye açıklamıştı.
Prens Turki Faysal, Amerika’yı bu ülkedeki Suudi sermayesiyle tehdit ederek “Suudi Arabistan’ın Amerika Birleşik Devletleri’ndeki varlığı, Amerikan hükümetinin toplam varlığından daha fazladır” dedi.
Turki Faysal, Yemen’e yaptıkları saldırıyı da savunarak Yemen’deki “meşru hükümeti” savunmak için Yemen’e savaş başlatmaktan başka çarelerinin olmadığını söyledi.