Hizbullah’ın Suudi Arabistan’ın Lübnan’a yönelik bir askeri maceraya girmesini ihtimal dışı olarak görmediği bildirildi.
YDH- Lübnan’da yayımlanan el-Ahbar gazetesi, Suudi Arabistan’ın Lübnan’da korku ve dehşet ortamı yaratmaya ve Amerika ile İsrail’i Hizbullah’a yönelik bir askeri saldırıya ikna etmeye çalıştığını belirterek “Hizbullah, Suudi Arabistan’ın Lübnan’a yönelik bir askeri maceraya girmesini ihtimal dışı görmüyor” yorumunu yaptı.
El Ahbar’a göre sorun sadece Saad Hariri’nin Suudi Arabistan’da alı konulması ile özetlenemez. Suudiler Lübnan’a yönelik tavırlarını sertleştirme kararında yeni bir aşamaya geçtiler.
Fransa Cumhurbaşkanı bu yeni aşamadan Abu Dabi ve Riyad’da haberdar oldu, görüşmelerle edindiği hakim atmosferi Fransa’nın Beyrut elçiliği aracılığıyla Lübnanlı yetkililere bildirdi.
Beyrut’taki bir Batılı diplomat, Suudilerin Lübnan’a yönelik saldırı tehditlerinin önemsiz görülmemesi gerektiğini söyledi.
Lübnan’da saldırı korkusu yaratma süreci Saad Hariri’nin Arabistan’a çağrılması ve orada istifa ettirilmesiyle başladı. Ama süreç son iki günde daha da şiddet kazandı. Şu anda Lübnan’daki Suudi müttefikleri arasında Suudi Arabistan’ın Lübnan ve Suriye’deki Hizbullah mevzilerine yönelik sürpriz bir saldırı yapabileceği söylentisi duyuluyor. Onlara göre bunun ardından da Lübnan’da bir halk intifadası başlayacak ve Hizbullah’tan silahını bırakması Lübnan’daki İran egemenliğini kaldırması istenecek.
Hizbullah, ABD’nin yeşil ışığıyla Suudilerin maceraya girmesini mümkün görüyor
Hizbullah, Suudi Arabistan’dan böyle bir saldırının belirtilerini görmediğini açıklamakla birlikte Suudi Arabistan’ın Amerika’nın yeşil ışığı ve İsrail’in de katılımıyla Lübnan’a yönelik bir çılgınlığa girişebileceğini de ihtimal dışı görmüyor.
Hizbullah, Lübnan’ın resmi tutumuna bağlı
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, bugün öğleden sonra yapacağı konuşmasında bu konudaki düşüncesini açıklayacak. Bu arada Hizbullah, Saad Hariri’nin istifası konusunda Lübnan devletinin resmi tutumuna bağlı duruyor ve Hariri ile olan ihtilafları ile onun Arabistan’da tutuklanmış olmasını birbirinden farklı görüyor.
Güvenilir kaynakların bildirdiğine göre Hizbullah, böylesi bir maceracılığa karşı her türlü hazırlığa sahip. Öte yandan Suudilerin Hizbullah’a yönelik tehditleriyle ilgili olarak aşağıdaki hususlara işaret etmek gerekiyor:
1- Suudiler, İsrail’i Suriye’nin güneyinde, Batı Kalamun’da, Lübnan-İsrail sınırında hatta Lübnan içinde bulunan Hizbullah mevzilerine ve merkezlerine yönelik geniş çaplı bir saldırıya ikna etmeye çalışıyor.
Suudiler, şimdiye kadar bu savaşa katılabileceklerini ilan edecek kadar ileri gittiler, Yemen’in Arabistan topraklarına yaptığı füze saldırısından Hizbullah’ı sorumlu tuttular ve Lübnan’a saldırıyı buna misilleme olarak ortaya koydular.
2- Lübnan içindeki Filistin mülteci kamplarıyla ilgili manevra: Bu konu Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın Riyad ziyareti sırasında gün yüzüne çıktı. Çünkü Suudiler Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte Filistin’de ve dışarıda Hamas’la her türlü uzlaşmaya karşı olduğunu Abbas’a iletti.
3- Lübnan’daki Suriye mülteci kamplarında Suudi istihbaratıyla ilişkide bulunan taraflara, Hizbullah’a yönelik bir intifada başladığında ona katılmaları için haber gönderildi.
4- “İran hegemonyasına karşı mücadele” adı altında bir siyasi ve toplumsal hareket başlatıldı; ancak son 24 saat içindeki temaslar gösteriyor ki Semir Caca liderliğindeki ‘Lübnan Güçleri’ bu konuda oldukça tereddütlü. Bu konuda yalnız kalmaktan ve Lübnan ordusu tarafından ezilmekten endişe ediyor.
Bu arada Suudilerin Körfez işlerinden sorumlu Bakanı Samir Sebhan, dün twitter hesabından yaptığı açıklamada “Durumun normal haline dönmesi için belirlenen tüm adımlar ve süreç giderek şiddetleniyor” dedi.
Samir Sebhan bu açıklamayı gittiği Amerika’dan yaptı. Sebhan, Amerika’daki düşünce kuruluşlarıyla, medyayla kongre üyeleriyle ve ABD hükümet yetkilileriyle görüşüp onları Hizbullah’a yönelik bir savaş için en iyi şartların mevcut şartlar olduğuna ikna etmek ve Arabistan’da yolsuzluk suçlamasıyla yapılan tutuklamalar konusunda destek almak için Amerika’da bulunuyor.
Batı, Lübnan konusunda kaygılı
Ancak diplomatik alana bakıldığında batılı başkentlerin Lübnan’ın istikrarı konusunda kaygılı oldukları görülüyor. Beyrut’taki birçok Batılı elçi, Lübnan’ın mevcut durumuyla ilgili korkularını ve şaşkınlıklarını ifade ediyorlar. Birçok Avrupa ülkesinin istihbarat servislerinin temsilcileri istişarelerde bulunmak üzere ülkelerine gittiler. Hatta bazıları, vatandaşlarını Lübnan’a seyahat konusunda uyardı.
Suudi Arabistan ise Lübnan’da kalan veya Lübnan’a giden vatandaşlarını cezalandıracağını açıkladı.