Amerikalı bazı istihbarat yetkilileri, Washington’un Suriye ordusunun sivillere karşı kimyasal silah kullandığından emin olmaksızın Suriye’ye saldırı kararı aldığını itiraf etti.
YDH- CNN’e konuşan bazı istihbarat ve savunma yetkilileri, ABD Başkanı Donald Trump, Suriye’ye saldırı kararı alırken istihbarat servislerinin Duma’da sivillere karşı kimyasal silah kullanıldığından emin olmadıklarını söyledi.
Amerikalı bir savunma yetkilisi, Suriye’ye daha geniş kapsamlı bir saldırı yapılmamasında istihbaratın olmamasının etkili olduğunu belirterek şunları söyledi: ‘’Tam bir istihbaratın olmaması, Suriye’deki daha büyük hedeflere örneğin havaalanlarına, uçaklara ve helikopterlere yönelik saldırının yapılmamasında rol oynadı. Ayrıca Rusya’nın pozisyonu da bu kararda rol oynadı.’’
Amerikan Savunma Bakanı James Mattis ile Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, Salı günü öğleden sonra kapalı bir oturumda Amerikalı senatörlere Suriye saldırısı konusunda açıklamalarda bulunduğuna dikkat çeken CNN’in haberine göre olaya tanık olanlar Suriye’ye saldırı sırasında bir helikopterin bir hava üssünden havalandığını; ancak o zaman Amerikalı istihbarat yetkililerinin bu olayla ilgili bir bütüncül bir tasvire sahip olmadığını anlattı.
Haberde bu gerçeklik sebebiyle Amerika’nın Suriye’ye saldırısından önce sarin gazı kullanıldığına dair bir kesin bir teyidin olduğunun söylenemeyeceği ifade edildi.
CNN’e açıklamada bulunan bir istihbarat yetkilisi, ‘’Özellikle böylesi bir saldırıda kurbanlara ve olay yerine fiziksel erişim zor ve uzun süreli bir süreçtir. Dolayısıyla biz kesin bir istihbarat tasvirine ulaşabilmek ve politikacıları en iyi karara yöneltebilmek için en yakın müttefiklerimizle hızla işbirliği yapmaya mecburduk’’ dedi.
CNN, haberinde Amerika’nın incelediği bazı örneklerin klor ve sarin gazı kullanıldığını gösterdiğini belirtirken Amerikalı istihbarat yetkilileri CNN’e verdiği demeçte Washington’un bu incelemeler için kullandığı örnekleri doğrudan olay yerinden elde edemediğine dikkat çekti. Onların açıklamasına göre örnekler kaçak yollarla dışarı çıkarılmıştı ancak Amerikan istihbarat servisleri bu kimyasal maddelerin kaynağı ve bu süre boyunca kimlerin elinde olduğu konusunda bir bilgiye sahip değildi.