Ruslar, Amerika ve müttefiklerinin muhtemel bir saldırı karşısında caydırıcılık oluşturmak için en büyük vurucu güçlerini Suriye’nin Akdeniz’deki kıyılarına gönderdi.
YDH-İran’da yayımlanan Cevan gazetesinin haberine göre İdlib’deki terörist grupların kimyasal saldırı provokasyonu ile Amerika ve müttefiklerinin saldırı ihtimali sebebiyle Suriye hava savunma birlikleri en yüksek düzeyde alarm durumuna geçirildi.
BM Güvenlik Konseyi dün gece özel bir oturum düzenledi. 13 Rus savaş gemisi Akdeniz’e konuşlandı. Suriye hava savunma birlikleri de en üst düzeyde alarm durumuna geçti.
Bütün bunlar, Rusların üç gündür uyarıda bulunduğu İdlib’deki silahlı grupların hazırladığı öne sürülen kimyasal silah saldırısına karşı koymak için yapılan hazırlıklar.
Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü General İgor Konaşenkov, salı günü bir kez daha yakında kimyasal silah saldırısı yapılacağını belirtti.
Rusların açıklamasına göre Kefer Zita bölgesine yönelik saldırı senaryoları tasarlandı.
Kefer Zita, Suriye’nin kuzeybatısındaki Hama iline bağlı bir yerleşim bölgesidir.
Ruslar, İdlib’e ve daha önce kimyasal saldırı yapıldığı iddia edilen Han Şeyhun bölgesine yakın olan bu yerde, teröristlerin zehirli maddeler doldurulmuş roketleri patlatacağını söylüyorlar.
General Koneşenkov, “Türkistan İslam Partisi ve Nusra Cephesi” militanlarının, “kimyasal silah saldırısı tiyatrosunu” sahnelemek için 8 koli kloru Cisr eş-Şugur’a birkaç kilometre mesafedeki bir köye naklettiklerini söyledi.
Ruslara göre bu konuyla ilgili yazılmış senaryo son derece açık: Kimyasal saldırıdan sonra “Beyaz Baretliler” hazırladıkları videoları Arapça ve İngilizce yayın yapan medya kuruluşlarına gönderecekler. Bunun nihai hedefi de belli.
Suriye devleti İdlib için operasyona hazırlanıyor. Şam ve Moskova, teröristlerin bu senaryo ile operasyonun yapılmasını önlemeye çalıştığını söylüyor.
Üç gündür bu senaryo konusunda uyarılar yapan Kremlin, dün uyarı dozunu arttırdı Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü General Koneşenkov şunları söyledi:
“Amerika, Ortadoğu’da bulunan uçak gemisi filolarındaki seyir füzelerinin sayısını arttırmaya devam ediyor. Bu mesele, gözüken o ki İdlib’in kimyasal silah kullanılması hedefiyle daha fazla haraketlilik içine girmesine zemin hazırlamaya yönelik.”
Ruslar, böylesi bir muhtemel saldırı karşısında caydırıcılık oluşturmak için en büyük vurucu güçlerini Suriye’nin Akdeniz’deki kıyılarına gönderdi.
Şimdiye kadar 13 Rus savaş gemisi Boğazlardan geçerek Akdeniz’e ulaştı. Batı medyasının bildirdiğine göre bu birlikler, hacim bakımından Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığının başlamasından bugüne en yüksek düzeyde.
Rus İzvestia gazetesi, salı günü Rusya Savunma Bakanlığından bir yetkiliden naklen şunları yazdı: Rusya’nın Kuzey, Baltık Denizi, Hazar ve Karadeniz donanmasındaki gemileri Akdeniz’e konuşlandırıldı.
BM Güvenlik Konseyi, Rusya’nın çağrısıyla dün gece özel bir oturum düzenledi.
Sputnik haber ajansı, güvenilir kaynaklardan naklen Suriye hava savunma birliklerinin Amerika ve müttefiklerinden oluşan “şer ekseninin” muhtemel saldırısına karşı koymak için en üst seviyede alarm durumuna geçtiğini bildirdi.
Suriye askeri kaynakları, Londra’dan yayın yapan el-Kudsu’l Arabi gazetesine bu birliklere verilen son talimatın Suriye hava savunma sistemlerinin her türlü düşmanca hedefe herhangi bir emir beklemeksizin derhal ve doğrudan müdahale edilmesi olduğunu söyledi.
Söz konusu askeri kaynakların belirttiğine göre tüm füze ve hava savunma sistemleri her türlü saldırıya karşı her an hazır durumda bekliyor.
Kaçınılmaz İdlib savaşı
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, dün Rus ordusunun İdlib’deki grupların liderleriyle barış yolu bulmak amacıyla görüşmeler yaptığını söyledi.
Onun söylediğine göre bu temasların hedefi, tıpkı Doğu Guta’da yapılana benzer bir barışçı çözüm yolu bulmak.
Bununla birlikte ünlü Arap Gazeteci Abdulbari Atvan, İdlib savaşının başlamak üzere olduğuna inanıyor.
Atvan, Bloomberg’in dört Amerikalı kaynaktan naklettiği sözlere işaret etti. Onların dediğine göre Amerikan Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Rus mevkidaşıyla Cenevre’de yaptığı görüşmede, herhangi bir kimyasal saldırı olması halinde Amerika’nın Suriye topraklarının derinliklerindeki hedeflere yıkıcı bir saldırıda bulunacağı tehdidini savurdu.
Atvan, Sullivan savaş gemisinin Fars Körfezi’ne yanaşmasının, İran Savunma Bakanı Emir Hatemi’nin Suriye’ye yaptığı ziyaretin ve diğer birkaç farklı gelişmenin İdlib savaşının yakında başlayacak olmasının işareti olduğunu belirterek şunları yazdı:
“Özetle Amerika Suriye savaşının bitmesini istemiyor. Bu savaşın Suriye’nin, İran’ın ve Rusya’nın zaferiyle bitmesini, inşa ve onarımın başlamasını, mültecilerin geri dönmesini istemiyor. Bu yüzden de yakında başlayacak İdlib operasyonunu önlemeye çalışıyor.”
Atvan, şöyle devam ediyor: “Rusya’nın yapılacak herhangi bir askeri saldırı konusundaki uyarıları ve Rusya Savunma Bakanlığının kararlı üslubu, Rusya’nın bu kez herhangi bir saldırıya seyirci kalmayacağını gösteriyor. Çünkü İdlib operasyonunu şiddetle destekliyor. Silahlı grupların insansız hava araçlarıyla Lazkiye’deki Hmeymim hava üssüne yönelik artan saldırılarından kaygı duyuyor. Çin de Rusya’ya benzer bir yaklaşım sergiliyor. Çünkü yaklaşık 5 bin kadarı İdlib’de bulunan ve Nusra Cephesi’nin yanında savaşan Uygur teröristlerinin şerrinden kurtulmak istiyor.”
O, şöyle diyor: “İdlib operasyonu, Suriye savaşında bir dönüm noktası olacak ve belki de sonuçları Ortadoğu’nun tamamının siyasi haritasının yeniden çizecek. Rusya, Suriye dosyasındaki kazanımlarından kolayca vazgeçmeyecek bu yüzden de biz şu an Moskova ile Amerika ittifakının kılıçları çektiğine tanık oluyoruz.”
Amerikalıların Şam’a yaptığı teklif
Öte yandan Lübnan’da yayımlanan el-Ahbar gazetesinin haberine göre Amerikan heyeti, geçtiğimiz haziran ayı sonlarında Birleşik Arap Emirlikleri’ne ait bir uçakla Şam’ı ziyaret etti ve Suriyeli üst düzey güvenlik yetkilileriyle görüştü.
Amerikan heyetinin Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı Ali Memluk ile yaptığı görüşmede Suriye istihbarat Servisi Başkanı Muhammed Dib Zeytun ile Genelkurmay Başkan Yardımcısı Muvaffak Esad da katıldı.
Suriye krizinin çeşitli boyutlarının ve bölgesel sonuçlarının konuşulduğu dört saatlik görüşmede Amerikan heyeti Suriye tarafına bir teklif yaptı ve bazı taleplerde bulundu. Habere göre Amerika’nın teklifi şuydu: Amerika, Tenef ve Doğu Fırat da dahil olmak üzere askerlerini Suriye topraklarının tamamından Suriye ordusu ve Rusya’nın nezaretindeki belirli bir güvenlik süreci içerisinde çekmeye hazırdır. Buna karşılık Şam da Amerika’nın şu taleplerini karşılamalıdır:
1- İran, Suriye’nin güney bölgelerinden tamamen çekilsin.
2- Amerikan şirketlerine Suriye’nin doğusundaki petrol bölgelerinden pay verileceği yazılı olarak garanti edilsin.
3- Suriye tarafı Amerika’ya terörist gruplar ve üyeleri hakkında öldürülen ve hala hayatta olan yabancı militanların sayılarını içeren istihbarat versin. Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı Ali Memluk ise Amerikalılara şu cevabı verdi:
“Birincisi, siz Suriye’de işgalci bir güçsünüz. Topraklarımıza izinsiz olarak ve zorla girdiniz ve aynı şekilde de çıkabilirsiniz. Bu gerçekleşinceye kadar bize size işgalci olarak davranacağız.
İkincisi, Suriye köksüz bir devlet değildir, geniş bir eksenin bir parçasıdır. Bizim İran’la ilişkiler konusundaki tavrımız bellidir. Cumhurbaşkanı Beşşar Esed bunu çeşitli konuşmalarında birkaç kez tekrarladı. Bu da özetle şudur: Bizim İran’la, Hizbullah’la ve Suriye ordusunun yanında teröristlere karşı savaşan müttefiklerimizle olan ilişkilerimiz sağlamdır ve bu öneri bizim güçlü ittifaklarımızda değişiklik yaratmayacaktır.
Üçüncüsü, bizim savaştan sonraki önceliğimiz Suriye halkına karşı komplo kurmayan dost ve müttefik ülkelerle işbirliğidir. Bize karşı savaşan ve hala savaşmakta olan ülkelerin şirketlerine kolaylık sağlayamayız.”