Suriyeli Kürt politikacılardan Velid Çoli, güvenli bölgeden Amerika’nın kastettiği ile Türkiye’nin kastettiğinin birbirinden farklı olduğunu söyledi.
YDH-Kurdpress haber ajansına demeç veren Kamışlı’daki Fırat Stratejik Araştırma Merkezi üyesi Velid Çoli, Suriye’nin kuzeyinde kurulmasından söz edilen güvenli bölge konusunda Türkiye ile Amerika’nın farklı şeyler kastettiğini şöyle açıkladı:
“Amerikalı yetkililer, Amerikan askerlerinin Suriye’den çekilmesinden sonra YPG’nin saldırılara karşı korunması gerektiğini söylediğine göre bu taahhüdün yerine getirilmesi gerekir bu durumda da güvenli bölgenin bu doğrultuda olması gerekir. Türkiye ise daha önce de Suriye’nin kuzeyinde bir tampon bölge oluşturmaktan bahsediyordu. Türkiye’nin öngördüğü güvenli bölge Afrin, İdlib, Azez ve el-Bab gibi yerlerdekiyle aynıdır.”
Amerika’nın Suriye’de kurmamaktan bahsettiği güvenli bölge ile Saddam döneminde Irak’ta uçuşa yasak bölge ilan edilen 36. Paralelin kuzeyi arasında benzerlik kuran Velid Çoli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Muhtemelen Amerikalılar, 1991 ila 2003 yıllar arasında Irak’ın kuzeyinde oluşturdukları güvenli bölgeyi bu defa Suriye’nin kuzeyinde oluşturmak istiyor. Amerika’nın bu konuda Türkiye ile görüştüğü doğru; ama bu, bölgenin oluşturulması işinin Türkiye’ye bırakılacağı anlamına gelmez.”
Türkiye’nin Suriye’ye girişinin bir saldırganlık ve işgal olacağını belirten Velid Çoli, “Şu an medya spekülasyonları ile Türkiye güvenli bölge kurulmasından memnuniyet duyabilir; ama bu, Amerika’nın bu iş için Türkiye’yi görevlendireceğini göstermez. Tam aksine Türkiye yakında güvenli bölge kurulmasına karşı çıkacaktır. Çünkü Amerika’nın güvenli bölge ile hedefi, Kürtleri Türkiye’nin saldırı tehditlerine karşı korumaktır.”
PYD ile Suriye hükümeti arasındaki görüşmelerin sonuçsuz kaldığını belirten Çoli, “Şu an Kuzey Suriye yetkilileri, merkezi hükümetle görüşmeler yapıyor. Bu konuda henüz bir sonuca varılamadı; dolayısıyla Kürtlere yönelik olarak hem Türkiye’den hem de Suriye’den kaynaklı iki tehdit söz konusudur. Bu yüzden güvenli bölgenin uluslararası toplum tarafından tanınması ve onda Mısır ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin güçlerinin bulunması gerekiyor ki Türkiye’nin ve Suriye merkezi hükümetinin tehditleri önlenebilsin” dedi.