Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin göstericilerin taleplerini gerekçe göstererek istifa etmesinin ardından Lübnan’ı nasıl bir siyasi geleceğin beklediği tartışılıyor.
YDH- Rey el-Youm sitesi Genel Yayın Yönetmeni Abdulbari Atvan, bugünkü baş makalesinde Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin istifası sonrasında ülkedeki siyasi durumla ilgili olarak üç senaryoyu gündeme getirdi.
Yazısında Başbakan Hariri’nin sürpriz istifasının Cumhurbaşkanı Mişel Aun’u şoke ettiğini belirten Atvan, Cumhurbaşkanı Aun’un istifayı hemen kabul etmeyerek başta Hizbullah ve Emel olmak üzere müttefiki olan siyasi partilerle istişareler için zaman kazanmaya çalıştığını ifade etti.
Abdulbari Atvan, Hariri’nin istifasından sonra Lübnan’ın adeta bir yanardağın ağzına geldiğini belirttiği yazısında çok sayıda uluslararası ve bölgesel tarafın Arap meselelerinde belirleyici bir güç haline gelen ve hem siyasi hem de askeri açıdan etkin olan Hizbullah’ı hedef aldığını ve Lübnan’da güvenlik ve istikrar istemediğini yazdı.
Hariri’nin istifasının kendisinin kişisel kararı mı yoksa Amerika’nın ve bölgesel müttefiklerinin baskılarının bir sonucu mu olduğunun belirsiz olduğuna dikkat çeken Atvan, Saad Hariri’nin daha önce de Suudiler tarafından rehin alınarak istifaya zorlandığını ve onun yerine Baha Hariri, Fuad Sinyora veya Eşref Rifi gibi kişileri Saad Hariri’nin yerine geçirmekle tehdit ettiğini hatırlattı.
Lübnan’daki ekonomik sıkıntılar gerekçesiyle başlayan gösterilerin daha sonra siyasi bir renk kazandığına dikkat çeken Atvan, Hariri’nin istifası sonrasında Lübnan’daki siyasi durumla ilgili olarak üç senaryoyu gündeme getirdi.
Buna göre birinci senaryo şöyle: Saad Hariri, yeniden hükümeti kurmakla görevlendirilecek, yolsuzluk yapmakla suçlanan Dışişleri Bakanı ve Mişel Aun’un damadı Cubran Basil ile Meclis Başkanı Nebih Berri’ye yakınlığıyla bilinen Maliye Bakanı Hasan el-Halil, gibi isimler kabineden çıkarılacak. Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame görevden alınacak.
İkinci senaryoya göre, Saad Hariri veya başka birinin başbakanlığında temiz isimlerden oluşan bir teknokrat hükümeti kurulacak. Bu, ülkeyi mali krizden ve ekonomik çöküşten kurtarmakla görevli sınırlı bir hükümet olacak.
Üçüncü senaryoya göre ise parlamentoda çoğunlukta olan ve siyasi açıdan homojen bir yapıya sahip olan partilerden yani Hizbullah, Ulusal Özgürlük Hareketi (Mişel Aun’a bağlı siyasi parti), Emel Hereketi ve Direniş yanlısı Sünnilerden oluşan bir hükümet kurulacak, herkesin kabul edeceği bir Sünni başbakan olarak belirlenecek.
Hariri: Teknokrat hükümeti kurmaya hazırım
Öte yandan Reuters haber ajansı, ismini açıklamadığı bir kaynaktan naklen Saad Hariri’nin başbakanlığı şartlı olarak yeniden kabul edebileceğini belirterek bu şartını öngördüğü reformları hızlı bir şekilde yapacak bir teknokrat hükümet olarak açıkladı.
El Menar televizyonunun haberine göre ise Cumhurbaşkanı Mişel Aun, ülkenin yakında temiz bir hükümete sahip olacağını belirtti.
Düzenlenen gösterilere değinen Cumhurbaşkanı Aun, “Başlayan hareket, büyük bir reform için zemin hazırladı. Eğer önümüze engeller çıkarılırsa halk yeniden alanlara çıkar” dedi.
Lübnan’ın LBC televizyonuna konuşan Hariri’ye yakın kaynaklar ise Hariri’nin yeniden başbakan olmak istemediğini; ancak yeniden hükümeti kurmakla görevlendirilmesi halinde bu görevi üstleneceğini söyledi.
Söz konusu kaynaklar, Hariri’nin hükümet konusunda ön şart ileri sürmediğini belirtti ve bu yöndeki haberlerin gerçek dışı olduğunu ifade etti.
