Yemen’de Sana hükümetiyle Suudi Arabistan destekli eski Cumhurbaşkanı Mansur Hadi'ye bağlı güçler arasında esir değişimi yapıldığı bildirildi.
YDH- El Mesire televizyonu, Taiz'de gerçekleştirilen esir değişiminde Mansur Hadi'ye bağlı güçlere mensup 75 esir karşılığında Yemen ordusu ve Halk Komitelerine mensup 60 esirin serbest bırakıldığını duyurdu.
Yemen Esir İşleri Ulusal Komitesi Başkanı Abdülkadir el-Murteza, Suudi Arabistan'ın sadece Suudi askerlerinin serbest bırakılmasında ısrar ettiğini öne sürmüş ve geçen yıl taraflar arasında, Birleşmiş Milletler gözetiminde imzalanan anlaşma gereği esir değişimini engellediğini söylemişti.
El Murteza, Birleşik Arap Emirlikleri'nin de esir değişimini engellemeye çalıştığını ifade etmişti.
El Murteza ayrıca gerek Yemen ordusu ve Halk Komiteleri ve gerekse Suudi destekli Mansur Hadi güçlerinden 15 bin kişinin akibetinin belli olmadığını ve kayıp ya da esir olduklarının düşünüldüğünü belirtti.
Ensarullah ile Hadi'ye bağlı güçler arasında 2018 yılı Aralık ayında İsveç'in başkenti Stokholm'de yürütülen müzakerelerin ardından varılan anlaşmaya göre Hudeyde'de ateşkes ve askerlerin şehir dışına konuşlanması, esir değişimi ve Taiz ile ilgili bir anlayış beyanı açıklanması gerekiyordu.
Suudi rejiminin, savaştaki en büyük ortağı Birleşik Arap Emirlikleri'nin bu yılın başlarında birliklerini çekmesinin ardından, geniş çaplı bir ateşkes için Eylül ayından bu yana Ensarullah hareketiyle gayri resmi görüşmeler yaptığı bildiriliyor.
Kızılay değil, istihbarat servisi
Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri Kızılayının, insani yardım bahanesiyle bulunduğu Yemen'de istihbarat topladığı ve hak ihlallerinde bulunduğu bildirildi.
Arabic Post'un yayınladığı rapora göre örgüt, insani ve gönüllü çalışma kisvesi altında, Yemen halkının içine sızıyor, bilgi topluyor ve izlenimleri kayıt altına alıyor.
Abu Dabi'nin Yemen'in pek çok ilinde, yaşları 12 ila 18 arasında değişen yüzlerce gönüllü çalışanı var. Bu çalışanların bazıları 500 Suudi Riyali maaş alıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri Kızılayının, faaliyetlerini, Abu Dabi tarafından desteklenen Güney Geçiş Konseyi'nin etkin olduğu güney Yemen'de yoğunlaştırdığı belirtiliyor.
Birleşik Arap Emirlikleri Kızılayı adına çalışan bir gönüllünün iddiasına göre kadın gönüllüler, örgütün faaliyetlerini ifşa etmeleri durumunda cinsel saldırı ile tehdit ediliyor. Çoğu da korkudan bir şey anlatmıyor ya da şikayetçi olmuyor.
Bu gönüllü, kendilerine tahsis edilen mobil cihazların da gönüllüler ile ihtiyaç sahipleri arasında geçen tüm görüşmeleri kaydettiği ve çevre hakkında bilgi topladığından şüphelendiklerini söyledi.
Rapora göre, Birleşik Arap Emirlikleri, topladığı istihbaratlar ile Yemen halkı arasında huzursuzluk ve güvensizlik yaratmak ve provokasyonlar çıkarmak için çalışıyor.