Irak parlamentosundaki ikinci büyük grup olan el-Fetih ittifakı, ABD liderliğindeki koalisyon güçlerinin Irak’tan çıkarılması için gerekli resmi adımların atılmasını istedi.
YDH- Sumeriye News’in haberine göre Irak Parlamentosundaki ikinci en büyük grup olan el-Fetih ittifakı, Amerika’nın Suriye sınırındaki Irak güçlerine saldırmasından sonra yabancı güçlerin Irak’tan çıkarılmasından başka seçenek bulunmadığını açıkladı.
Hadi el-Amiri liderliğindeki el-Fetih ittifakı, pazartesi günü yayımladığı bildiride Irak dışişleri bakanlığından ve yargısından bu konuda en kısa sürede gerekli adımları atmasını istedi.
El Fetih ittifakının bildirisinde şu ifadelere yer verildi: “Haşd Şaabi sınır güçleri, Irak Suriye sınırında Amerikan güçlerinin saldırısına uğramıştır. Özellikle de Erbil’e veya Yeşil Bölge’ye yapılan saldırılar konusunda yapılan araştırma tamamlanmamışken bu cinayetin hiçbir açıklaması olmaz. Bu cinayet göstermiştir ki Beyaz Saray’da hükümetler değişse de Amerikan güçleri değişmeyecektir.”
Irak hükümetinden Haşd Şaabi güçlerini korunması için gerekli adımları atmasını isteyen el-Fetih ittifakı, Amerika’nın Suriye sınırındaki Haşş Şaabi güçlerine yönelik saldısırını şiddetle kınadı ve bildiride şunları kaydetti:
“Haşd Şaabi’deki evlatlarımızı korumak için koalisyon güçlerini Irak’tan çıkarmaktan başka seçeneğimiz yok. Görevi terörizmle savaşmak olan bu koalisyon Haşd Şaabi’yi hedef alan bir koalisyona dönüşmüştür.”
El Fetih İttifakı, Irak Dışişleri Bakanlığından uluslararası koalisyon güçlerinin görevine son verilmesi için BM Güvenlik Konseyi nezdinde derhal girişim başlatmasını istedi.
Irak yargısına da Haşd Şaabi güçlerinin haklarının korunması için cinayetin faillerine karşı gerekli hukuki süreçleri başlatması çağrısında bulunan el-Fetih İttifakı, saldırının Suriye topraklarında yapıldığını iddia eden Amerikalı yetkilileri yalancılıkla suçladı.
Amerikan güçlerinin Haşd Şaabi güçlerini, Suriye topraklarında değil, Irak’ın Suriye sınırında bombaladığını kaydeden Fetih İttifakı, Amerikalıların Iraklılara karşı işlediği cinayeti mazr göstermek için yalan söylediğini savundu.
