Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Lübnan'daki durumun tehlikeli bir aşamaya geldiğini söyledi.
YDH- Lübnan merkezli el-Meyadin televizyonuna konuşan Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Suudi Arabistan’ın hükümeti kurmakla görevlendirilen Saad Hariri’den Hizbullah ile karşı karşıya gelmesini istediğini belirtti.
“Hiç kimse Lübnan’daki mevcut durumu savunamaz, aksine herkesin içinden çıkmamız gereken bir trajedinin içinde olduğumuzu söyleme hakkı vardır" diyen Kasım, “Açıkçası, Cumhurbaşkanı Mişel Aun, hükümeti kurmakla görevlendirdiği Saad Hariri ile aynı fikirde olursa, hükümet derhal kurulacaktır” ifadelerini kullandı.
Sorunun içeride olduğuna dikkat çeken Kasım, Cumhurbaşkanı Aun ve Hariri’nin anlaşmasının önündeki iç ve dış etkenlerin ikincil faktör olduklarını ifade etti.
Anlaşmaya varmak için karşılıklı tavizlerin verilmesi gerektiğini söyleyen Şeyh Naim Kasım, bu tavizlerin mümkün olduğunu ve Hizbullah Genel Sekreter Seyyid Hasan Nasrullah’ın karşılıklı tavizlere dayalı bir çözüm yolu sunduğunu hatırlattı.
Hizbullah çözüme yardım için arabuluculuğa hazır
“Aun ve Hariri anlaşmadıkça, ufukta içeride ve dışarıda çözüm var gibi görünmüyor” diyen Kasım, Aun ve Hariri’nin çözüm için cevap vermeleri durumunda, Hizbullah’ın aracılık yapıp çözüme yardımcı olmaya hazır olduğunu dile getirdi.
Hükümetin kurulması konusunda çözüm için herhangi bir anlaşma iradesinin olmaması durumunda bunun Hizbullah’ın müdahale imkanının olmadığı anlamına geleceğini kaydeden Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı, Hizbullah’ın hükümetin kurulmasında başarısız olunmasını istemediğini bildirdi.
Şeyh Naim Kasım sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hizbullah, Aun ve Hariri’ye baskı yapamaz. Çünkü her birinin kendi kanaati ve kararı var. Kimseden sorumlu değiliz ve hiç kimseye baskı uygulayamayız ve bu konumda olmayı kabul etmiyoruz. Başından beri hükümetin kurulmasını kolaylaştırıyoruz ve engel değiliz.
Hizbullah'ın hükümeti kurma konusunda hoşgörülü olduğunu ilk andan itibaren bütün dünya biliyor ve bizim özel taleplerimiz yok. Hariri'den özür dilemesini istemiyoruz ve onun hükümeti kurmakla görevlendirilmesini memnuniyetle karşıladık. Çünkü bu Lübnan için yararlı.”
Lübnan’da yaygın bir yolsuzluğun olduğuna işaret eden Kasım, Lübnan'a uygulanan çeşitli yaptırımlar yoluyla ABD baskısının da "Lübnan krizlerinden biri" olduğunu belirtti.
Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönmesini ABD engelliyor
Suriyeli mültecilerin Lübnan ekonomisi için ayrıca yük olduğunu kaydeden Kasım, Lübnan’daki 1 buçuk milyon Suriyelinin evlerine dönmesine ABD, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin engel olduğunu ifade etti.
Ülkedeki sosyoekonomik sorunların çözümünün ilk adımının hükümetin kurulması olacağına dikkat çeken Kasım, “Hükümet kurulmadıkça hiçbir çözüm işe yaramayacaktır. Çünkü reform ve kurtarma paketlerini yürürlüğe koyacak olan hükümettir. ABD, Lübnan ekonomisinin kötü olmasının büyük ölçüde nedenlerindendir. Ancak hükümeti kurarsak ABD baskısına dayanabiliriz” dedi.
Suudilerin Lübnan’da hiçbir zaman Hizbullah’tan memnun olmayacağını kaydeden Kasım, Katar Dışişleri Bakanı’nın Lübnan ziyaretinde Hizbullah ile iletişim kurmadığını bildirdi.
ABD’nin Beyrut Büyükelçiliği’nin 2 TV kanalına yüksek meblağlar ödediğini ve söz konusu 2 kanalın her gün Hizbullah aleyhine haberler yaptığını ifade eden Kasım, Lübnan’da her olayın sorumluluğunu Hizbullah’a yüklemekle görevli bir grup siyasetçinin bulunduğunu kaydetti.
Lübnanlı aktivist Lokman Selim cinayetinin kendilerini şaşırttığını ve cinayetin neden işlendiğini bilmediklerini vurgulayan Kasım, delilsiz bir şekilde Hizbullah’ın suçlandığı söyledi.
Hizbullah’ın suikastlara karşı olduğunu söyleyen Kasım, ABD’nin talimatlarıyla Hizbullah’ın imajını bozmak için siyasi suçlama kampanyası yürütüldüğünü bildirdi.
Maruni Patriği’nin açıklamalarına yorum yapmak istemediğini kaydeden Kasım, patrikle Hizbullah arasındaki ilişkileri yürüten bir heyet olduğunu söyleyerek, Hizbullah ile Ulusal Özgürlük Hareketi arasındaki anlaşmanın Lübnan çok fayda sağladığını ifade etti.
Hizbullah’ın İsrail’e karşı savaş başlatma niyetinde olmadığını vurgulayan Kasım, “İsrail’in bize saldırması durumunda onların arkalardaki yıldızları görmesini sağlayacağız” dedi.
