Iraklı silahlı grupların Irak hükümetinin Amerika ile anlaşmasından sonra Amerikan hedeflerine yönelik saldırıları durdurmayı taahhüt ettiği bildirildi.
YDH- ISNA haber ajansının bildirdiğine göre Irak’tan yayın yapan el-Ahd televizyonuna demeç veren eski Başbakan Nuri el-Maliki, yabancı diplomatik temsilciliklere yönelik saldırıların hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunu belirtti ve Amerikan elçiliklerine yapılan saldırıların fitne çıkarmaya çalışan “üçüncü taraflarca” yapıldığını söyledi.
Irak hükümetiyle Amerika arasında yapılan son anlaşmanın ardından Bağdat’taki Amerikan elçiliğine iki roket atıldığını belirten Maliki, bu saldırının silahlı gruplarla hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi ve “Silahlı gruplar, anlaşma yapıldığı için saldırı yapmamayı taahhüt ettikleri için bu saldırının arkasında üçüncü bir tarafın olduğu açıktır. Onlar anlaşmanın uygulanmasını da Irak’ın istikrara kavuşmasını da istemiyor” dedi.
Nuri el-Maliki, “Bazı silahlı gruplar, bu saldırıları kendi varlıklarının devamı için gerekli görüyor; çünkü bu onlara varlıklarını devam ettirme bahanesi veriyor” şeklindeki bir soruya cevaben şöyle dedi:
“Öncelikle Halk Seferberlik Güçleri, hükümete bağlı bir güçtür ve bu tür meselelere müdahale hakkı sadece silahlı kuvvetler baş komutanının emriyle sınırlıdır. Silahlı gruplar da bize yabancı değildir, onlar bizim kardeşimizdir onlar bize yakındır ve biz de onlara etki edebiliyoruz.”
Kanun Devleti İttifakı Lideri Nuri Maliki, ayrıca şunları söyledi: “Biz onlardan Amerika ile anlaşma yapıldıktan sonra yeni bir kriz veya sorun çıkaracak işler yapmamalarını istedik. Onlar da İslami partilerin istekleri çerçevesinde hareket edeceklerini ve ona bağlı kalacaklarını söylediler” dedi.
Nuri el-Maliki, “silahlı gruplar” derken kimleri kastettiğine açıklık getirmedi. Halk Seferberlik Güçleri’nin bileşenlerinden olan Irak Direniş Grupları Koordinasyon Komitesi, Irak’la Amerika arasında dördüncüsü yapılan Stratejik Diyalog toplantısında alınan kararların belirsizliklerle ve çelişkilerle dolu olduğu vurgulamış ve yayımladığı bildiride “Direniş, gerçek bir çekilme gerçekleşinceye kadar alarm durumunda kalmaya, kendine özgü eylemlerine ve tavırlarına devam edecektir. Çekilme görünüşte olduğu sürece Irak hava sahasında uçan her şey bir düşman olarak algılanacaktır” demişti.
