Irak’ın eski başbakanlarından Nuri el-Maliki, mevcut seçim sonuçlarıyla uzlaşma hükümeti kurmaktan başka çare olmadığını söyledi.
YDH- BBC Arapça servisine mülakat veren Kanun Devleti İttifakı Lideri Nuri el-Maliki, 10 Ekim seçimleri sonrası hükümet kurulumu konusunda yaşanan tartışmalara ilişkin soruları cevapladı.
Nuri el-Maliki, “Bu seçimlerin ve şu ana kadar çözümlenemeyen sorunlar, siyasi çoğunluk hükümeti kurmak için zemin yaratmıyor. Bir kez daha yeniden seçimlere katılmış tüm siyasi grupların yer alacağı bir uzlaşma hükümetine gitmemiz gerekiyor” dedi.
10 Ekim seçimlerinde 73 sandalye kazanarak birinci olan Sadr grubunun lideri Mukteda Sadr, en büyük grup olarak hükümeti kendilerinin kuracağını belirtmiş ve daha önceki hükümetlerin aksine bu kez bir uzlaşma hükümeti değil çoğunluk hükümeti kurmak istediğini söylemişti.
Kanun Devleti İttifakı Lideri Nuri el-Maliki, yine uzlaşma hükümeti kurulması halinde büyük bir siyasi grup olarak kendilerinin Irak’taki siyasi sürecin şekillendirilmesine, diğer siyasi gruplar tarafından da kabul edilecek bir başbakanın belirlenmesine ve hükümet programı hazırlanmasına ortak olacaklarını söyledi.
Nuri el-Maliki, kendisinin başbakanlığa getirilmesi ihtimali ile ilgili bir soruya da basında bu yönde yer alan iddiaların aksine kendisinin başbakanlığını söz konusu etmediğini söyledi.
Mevcut seçim sonuçları ile hiçbir grubun tek başına hükümeti kurabilecek durumda olmadığını belirten Maliki, “Şiiler eğer uzlaşabilirlerse 185 sandalyeyle mecliste çoğunluğa sahip oluyorlar; ama Şiilerin uzlaşamamasından dolayı diğer siyasi gruplarla uzlaşmaya gidilmesi gerekiyor” dedi.
Nuri el-Maliki, hükümet kurma sürecine yabancıların ve Necef’teki dini merciliğin müdahalesi konusundaki bir soruya da şu cevabı verdi: “Bu bir iç meseledir; dolayısıyla yabancı tarafların buna müdahalesine izin verilemez” dedi.
Necef’teki dini merciliğin kendisi de dahil olmak üzere hiç kimseye yönelik bir vetosunun söz konusu olmadığını belirten Maliki, “Dini mercilik herhangi bir tavır almış olsa da şimdiye kadar bunu açık etmedi. Ayrıca Mercilik hiçbir zaman belirli bir kişiyi başbakanlığa seçmiyor ve siyasi grupların uzlaşmasını bekliyor. Bunun gerçekleşmesi halinde de gerekli görürse kendi görüşünü söylüyor” dedi.
Necef’teki dini merciliğin başkalarına bir irade dayatmasında bulunmadığını; tam aksine destekleyici ve teşvik edici davrandığını belirten Maliki, seçimlerde hile yapıldığına dair iddialar için de “Seçimlerde bazı şeylerin olduğu oyların artıp eksildiği konusunda bir görüş birliği var. Çünkü bazı büyük siyasi grupların sadece 2 veya 3 sandalye kazanması mantıklı değil” dedi.
