Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, 15 Mayıs seçimlerinden sonra Direniş’in parlamentodaki desteğinin azalmadığını açıkladı.
YDH- El Menar televizyonuna demeç evren Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Hizbullah’ın müttefikleriyle olan ilişkisinin sadece seçim dönemleriyle sınırlı olmadığını müttefiklerle her zaman işbirliği içinde olduklarını söyledi.
Şeyh Nasim Kasım, Hizbullah ve müttefiklerinin parlamentoda çoğunluğu sağlayamadığına dair yorumlar üzerine, “Bizim parlamento çoğunluğunu elde etmek gibi bir çabamız yok. 14 Martçılar, önceki seçimde 47 sandalyeye sahipti; şu an 36 sandalye kazanabildiler. Bu, açık bir gerilemedir” dedi.
Lübnan parlamentosunda Direniş’e verilen destekte herhangi bir azalma olmadığını belirten Şeyh Naim Kasım, “Eğer parlamento, İsrail’e karşı kim Direniş’ten yana diye sınıflandırılacak olursa şu an 77 milletvekili düşmana karşı Direniş’ten yanadır” diye konuştu.
Hizbullah’ın bağımsız ılımlı milletvekilleriyle ve yabancı elçiliklerle ilişkisi olmayan sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkisinin bulunduğunu belirten Şeyh Naim Kasım, “Biz Hizbullah olarak 17 Ekim Hareketi’nden yabancı elçiliklerle ilişkili olmayan hiç kimseye karşı çıkmadık. Derdini söylemek herkesin hakkıdır” dedi.
Saad Hariri liderliğindeki el-Mustakbel partisi üyesi olan dönemin İletişim Bakanı Muhammed Şukayr’ın, Whatsapp uygulamasından vergi alma kararı üzerine 17 Ekim 2019’da protesto gösterileri başlamış ve bu gösterilere öncülük eden sivil toplum kuruluşları da hükümeti istifaya çağırmıştı.
Hizbullah, ekonomik yolsuzlukların ve hizmet yetersizliklerinin protesto edilmesinin bir hak olduğunu belirtmiş; ancak hükümetin istifasına karşı olduğunu açıklamıştı.
Lübnan’da yeni bir hükümetin kurulmasının aylar sürdüğüne dikkat çeken Hizbullah, hükümetin istifa etmesi halinde şikayet edilen sorunları çözecek bir merci kalmayacağını belirtmiş ve düzenlenen gösterilerle hükümet üzerinde baskı kurarak şikayet edilen sorunların çözülmesini sağlamanın daha akılcı bir yol olduğunu savunmuştu.
Ancak Hizbullah’ın bu çabasına rağmen Başbakan Saad Hariri istifa etmiş, Semir Caca liderliğindeki Lübnan Kuvvetleri partisi ile Velid Canbolat liderliğindeki İlerici Sosyalist parti de kabinedeki bakanlarını çekmiş ve hükümetin düşmesi, ekonomik krizin daha da derinleşmesine neden olmuştu.