İsrail ordusunun sağlık görevlilerinin müdahalesine izin vermemesi sebebiye Nasr hastanesinde 5 bebeğin açlık ve bakımsızlıktan öldürdüğü ortaya çıktı
YDH- İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki en-Nasr Çocuk Hastanesi'nde askerlerin yaklaşık üç hafta önce düzenlediği baskının ardından tıbbi müdahaleye izin vermeyerek beş Filistinli bebeği öldürdü.
Geçtiğimiz Çarşamba günü Electronic İntifada tarafından yayımlanan habere göre, prematüre bebekler açlıktan, soğuktan ve tıbbi bakımsızlıktan yalnız öldüler. 17 gün sonra hastaneye ulaşanlar bebeklerin ventilasyona ve intravenöz tüplere bağlı olarak vücutlarının çürüdüğünü belirtti. Salı günü gazeteci Muhammed Baaluşa'nın çektiği ve sosyal medyada yayınlandıktan sonra viral olan video görüntüleri, bebeklerin 17 gün boyunca yalnız bırakıldığını gösterdi. Gazze'deki Filistin sağlık bakanlığı sözcüsü, Çarşamba günü AFP'ye yaptığı açıklamada, "İsrail askerlerinin El-Nasr Pediatri tesisindeki yoğun bakım ünitesine erişimi engellediğini ve doktorların nihayet bu Salı gecesi koğuşa girebildiğini" doğruladı. 10 Kasım'da, hastanelere yönelik bir dizi hava saldırısı, baskın ve saldırının bir parçası olarak, İsrail güçleri Nasr Çocuk Hastanesine baskın düzenledi ve hastalara, doktorlara ve yerinden edilmiş sivillere hastaneyi acil terk etmelerini emretti. Tanıklıklara göre, prematüre yenidoğanların ebeveynlerine İsrail ordusu tarafından Kızıl Haç'ın bebeklerini güvenli bir şekilde tahliye edeceği söylendi. Ama bu olmadı. Gazze'deki Sınır Tanımayan Doktorlar'ın tıbbi koordinatör yardımcısı Muhammed Ebu Muğayib, 12 Kasım'da Washington Post'a verdiği demeçte, doktorlara beş bebeği "yoğun bakımda makineler ve ventilatörlerde yalnız bırakmaları" emredildiğini açıkladı. El Nasr Hastanesi'nden bir başka doktor da 13 Kasım'da sosyal medyada "Beş çocuğu kesin ölüme terk ettik" paylaşımında bulundu. Kâr amacı gütmeyen uluslararası bir grup olan Euro-Med İnsan Hakları İzleme Örgütü, hem İsrail ordusunun hem de Kızıl Haç'ın bebekleri ölüme terk etme sorumluluğunu belirlemek için uluslararası bir soruşturma çağrısında bulundu. Euro-Med İnsan hakları grubuna göre, hastanenin müdürü Dr. Mustafa el-Kahlut, "beş bebeğin hayatlarını kurtarmak için davayı Kızıl Haç da dahil olmak üzere uluslararası kuruluşlara temyiz ettiğini, ancak yanıt alamadığını" söyledi. Müdür, "solunum makinelerindeki beş çocuğun durumu hakkında onlara ayrılmaları için son uyarıyı veren İsrail ordusu subayına bebekleri hareket ettirilemeyeceklerini bildirdiğini" de sözlerine ekledi. El-Kahlut, İsrailli subayın bebekleri korumak için acil çağrıyı kabul ettiğini, ancak nihayetinde onları ölüme terk ettiğini söyledi. Euro-Med İnsan Hakları İzleme Örgütü, bebeklerin "tahliye sırasında hayatlarını sürdürmek için herhangi bir araç olmadan terk edildiğini, bunun da başka bir nitelikli tıbbi tesise nakledilmesi ve onlara bakılması ihtiyacına yanıt verilmesi de dahil olmak üzere, bu gerçekleşmediğini" açıkladı. Grup, İsrail ordusunun "bu olaydan sorumlu tutulması ve Gazze'deki çocukların ve hastaların hayatlarını kurtarmak için yapılan çağrılara yanıt vermediği için Kızıl Haç'ın sorgulanması" çağrısında bulundu. Olayın ortaya çıkması üzerine Uluslararası Kızılhaç Komitesi Çarşamba günü kısa bir açıklama yaptı. Açıklamada Kızılhaç "Ölen prematüre bebeklerin dolaşımdaki görüntüleri, tarif edilemez bir trajediyi ve yeni doğanlar ve çocuklar da dahil olmak üzere sivillerin çatışmada ağır bir bedel ödediği kabul edilemez bir gerçeği somutlaştırıyor" dedi fakat İsrail ordusunun hastaneyi kapatmaya ve hastalarını geride bırakmaya zorlamadaki rolünden bahsetmedi. Kızılhaç, "Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki hastaneleri tahliye etmek için çok sayıda talep aldığını, ancak zorlu güvenlik durumunun bu tahliyelerin hiçbirine katılmamızı engellediğini ve ekiplerimizin de buna katılma taahhüdünde bulunmadığını" söyleyerek konu ile ilgili sorumluluk almaktan kaçındı.