İsrail’de Hizbullah öfkesi

img
İsrail’de Hizbullah öfkesi YDH

İsrail’in Lübnan sınırındaki Şlomi yerleşiminin konsey başkanı, Hizbullah’ın saldırıları sebebiyle kuzeydeki yerleşimlerin yaşanmaz olduğunu söyledi.




YDH- İbranice yayın yapan Maariv gazetesine demeç veren Şlomi yerleşiminin Konsey Başkanı Gabi Naaman, güvenlik yetkililerinin Lübnan’dan İsrail’e açılan tüneller olmadığına dair güvence veremediğini söyledi.

Hizbullah’ın bu sabah Şlomi yerleşimine tanksavar füzeleriyle saldırılar yaptığı Şlomi Konsey Başkanı Gabi Naaman, saldırı sonrası bölgeye gelerek “Bu sabah yaşanan silahlı saldırı, mevcut durumdaki büyük tehlikeyi gösteriyor. Şlomi sakinleri, sadece bir mucize eseri, fiziksel olarak zarar görmedi. Bu durumda yaşamayı hiçbir koşulda kabul etmeyeceğiz" dedi.

Savaşın başlamasından sonra Şlomi’deki yerleşimcilerin çoğunun devlet tarafından Taberiya ve Kudüs’te otellere yerleştirildiğini belirten Gabi Naaman, mülteci durumuna düşmüş olan bu kişilere evlerine ne zaman döneceklerine dair herhangi bir bilgi verilmediğini söyledi.

Son iki günde, İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmalarda agresif bir gelişme olduğunu hissettiklerini belirten Gabi Naaman, Hizbullah’ı kastederek “devletin bu tehlikeli örgüte karşı harekete geçmekten ve mücadele etmekten başka seçeneği” olmadığını söyledi.

Şlomi yerleşiminin konsey başkanı Gabi Naaman, Hizbullah ile diplomatik bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini belirtti ve İsrail ordusunun Lübnan’a girerek Lübnan topraklarında bir güvenlik şeridi oluşturmasını istedi.

İsrail rejimi Amerika ve Fransa aracılığıyla Lübnan hükümetine baskı yaparak Hizbullah’ın İsrail sınırından yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki Litani Nehri’nin kuzeyine çekilmesini sağlamaya çalışıyor. 

 Tehdit yoluyla Hizbullah’ı İsrail sınırından uzaklaştırmayı başaramayan Batılı rejimler, Hizbullah’ın istediği bir adayın cumhurbaşkanı seçilmesini sağlayarak Hizbullah’ın savaştan çekilmesini sağlamaya çalışıyor.

Şlomi yerleşiminin konsey başkanı Gabi Naaman, ise Hizbullah’la anlaşma yapılmasına karşı olduğunu belirterek şunları söyledi:  

"Hizbullah ile diplomatik veya siyasi bir anlaşma imzalanacağı yönünde söylentiler duyuyoruz. Hizbullah’la imza atılmasına ve Hizbullah'a güvenilmesine dayalı bir anlaşmayı kabul etmeyeceğiz. İsrail ordusunun Güney Lübnan topraklarına girmesi, terör örgütüne zarar vermesi ve İsrail topraklarına giren hiçbir tünel olmadığından emin olmak için bölgeyi taraması konusunda ısrar ediyoruz." 

Hizbullah'ın tünelleri hakkında bildiklerini ayrıntılarıyla anlatıyor : "Görüşmelerden birinde Kuzey Komuta Komutanı'na tünel konusunu sordum. tünel yok. Bunun ötesinde diğer vasıflı güvenlik görevlilerinden gerçekten de tünellerin olduğunu duydum."

Konuştuğu üst düzey güvenlik yetkililerinin Hizbullah’ın İsrail’e açılan tünellerinin olduğunu duyduğunu belirten Gabi Naaman şöyle dedi:

“Lübnan'a girip her hücreyi tek tek tarayarak tünelleri bulup havaya uçurmaktan başka çare yok. Bildiğim kadarıyla Hizbullah'ın saldırı tünellerinin İsrail topraklarına ve kuzey sınırına geçmesi ve İsrail'i işgal edebilmesi için birkaç metre kazması gerekiyor. Bu nedenle İsrail Silahlı Kuvvetleri'nin, Gazze Şeridi'nde gördüğümüz operasyonlarda olduğu gibi Lübnan'da düzeni sağlayamamasından çok endişe duyuyorum.”

Lübnan sınırındaki yerleşimcilerin 90 gündür evlerine dönemediğini belirten İsrailli yetkili, rejimin mevcut güvenlik politikasını da protesto ederek şunları söyledi: 

"Sınır tellerine daha fazla çit, koruyucu duvar veya engel konulması planlarını kabul etmiyoruz. Ordunun çatışma hattında yaşayanlara yönelik koruması, İsrail topraklarında değil, Lübnan topraklarında olmalıdır. Eğer devlet güney Lübnan'a girip Hizbullah'a saldırmaya, önemli bir güvenlik bölgesi oluşturmaya ve tüm tünelleri havaya uçurmaya karar vermezse, bu 7 Ekim öncesinde Gazze çevresinde yaşananların kuzey sınırında da yaşanacağı anlamına geliyor. Artık 90 gün boyunca evlerimizde değiliz, gerektiği kadar bekleyeceğiz; yeter ki onlar Hizbullah'a ne zaman ve nasıl saldıracaklarına karar verip güncelleme yapsınlar.”



Makaleler

Güncel