Uzun yıllar boyunca CIA'de görev alan araştırmacı Paul R. Pillar, ABD ve Britanya'nın Yemen'i hedef alan saldırılarının amaca hizmet etmekten çok yeni sorunlarını beraberinde getireceğini ifade etti.
YDH - 28 yıl ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nda (CIA) görev yapan ve şu anda Georgetown Üniversitesi Güvenlik Çalışmaları Merkezi'nde kıdemli araştırmacı olan Paul R. Pillar, ABD ve Britanya'nın Yemen'i hedef alan saldırılarının beyhude olduğu yorumunu yaptı.
Düşünce kuruluşu Quincy Enstitüsü'nün yayınında kaleme aldığı makalesinde Pillar, Yemen direnişinin Kızıldeniz'deki eylemlerine dair "Hiç kuşkunuz olmasın, bu eylem İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırılarının bir sonucu. Husiler, Kızıldeniz'deki gemilere dönük saldırılarının -ki ABD hava saldırıları buna bir yanıttır- İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere yönelik ölümcül saldırılarına bir yanıt olduğunu defalarca açıkça ifade etmişlerdi. Gemilere olan saldırılar İsrail'in Gazze'deki saldırıları durduğunda sona erecektir," dedi.
Kızıldeniz'deki mevcut çatışmaya bulunacak çözümün askeri değil, siyasi olması gerektiğini ve sadece Yemen direnişini değil, Filistinliler ve Gazze'de bir ateşkesi de içereceği hakikatinin kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Pillar, şöyle devam etti:
"Caydırıcılığı yeniden tesis etmek, Washington'da ABD'nin bu tür saldırıları için en sık öne sürülen ve Yemen'e yönelik yeni saldırıyı destekleyenler tarafından dile getirilen gerekçe. Unutulan şey ise karşı tarafın da en az ABD kadar 'caydırıcılığı yeniden tesis etme' arzusunda olduğu. Bu da ABD'nin saldırılarının, hasmın Aerikan ordusunun bir sonraki hamlesinden korkarak sinmesine neden olmak yerine karşı misillemeyi teşvik etmesi anlamına geliyor. 2 bin 500 Amerikan askerinin sık sık saldırıya uğradığı Irak'ta ABD ile bazı milisler arasında tekrarlanan kısasa kısas durumu bu dinamiği gösteriyor."
ABD ve Britanya'nın Ensarullah'a sinmek yerine karşılık vermek için yeterince sebep verdiklerini öne süren Pillar, "ABD ile savaşmayı memnuniyetle karşılıyorlar. Gazze'deki Filistinlileri desteklemek gibi temel motivasyonlarının yanı sıra Husiler, Kızıldeniz'de güç gösterisi yaparak kendilerini Arap Yarımadası'nın bir köşesindeki zavallı bir akraba olarak değil, ciddiye alınması gereken bölgesel bir aktör olarak gösteriyor," değerlendirmesini yaptı.
Öte yandan son saldırıların Kızıldeniz ve Kanalı'nı kullanan gemilere dönük tehlike sorununu çözmek bir yana, hafifletmesinin bile mümkün olmadığını kaydeden Pillar, "Halihazırda istikrarsız olan bir bölgede askeri gerilimin tırmanması ne nakliye şirketlerine ne de sigorta poliçelerini düzenleyen sigortacılara güven verecektir," ifadelerini kullandı.
Saldırıların etkisiz olmanın yanında başka zararları da beraberinde getirdiğini anımsatan Pillar, "Bunlardan biri, Yemen'deki savaşta kalıcı bir çözüme ulaşma şansını tehlikeye atmaktır. Bu savaş, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırısı ile bu iğrenç ayrıcalığa sahip olana kadar muhtemelen dünyada devam eden en büyük insani felaketi yaratmıştı," diye ekledi.