İsrailli emekli general İzak Brik, Siyonist rejimin eşi benzeri görülmemiş bir mesleki, etik ve liderlik başarısızlığına tanık olduklarını belirtti.
YDH - İsrail ordusunun zırhlı birliklerinde tugay, tümen ve birlik komutanı olarak görev yapmış olan ve 1973 Ekim Savaşı'ndan sonra 'cesaret madalyası' alan emekli general İzak Brik, mevcut hükümete ağır eleştirilerde bulunmaya devam ediyor.
Jerusalem Post gazetesinde yer alan köşe yazısında Brik, "Durum o kadar kötü ki İsrail ordusunun bir buçuk sektörden daha fazla savaşacak yeterli askeri yok," dedi.
Ordunun küçültülmesi konusunda daha önce uyarıda bulunduğunu, ancak askeri yetkililerin ülke güvenliğini durumun vehametini ancak savaş başlayınca anladıklarını kaydeden Brik, "Son yıllarda tüm genelkurmay başkanları neredeydi? Hepsini topladım ve ordunun küçültülmesindeki sorumluluk eksikliği konusunda uyardım ama ülke güvenliğini nasıl bir felakete sürüklediklerini anlamak için bir savaşı beklediler," değerlendirmesini yaptı.
Seferberliğin altı cepheli bölgesel bir savaşta işe yaramayacağına işaret eden Brik, "Eğer İsrail ordusu Hizbullah'a karşı savaşa girer ve önemli bir saldırı başlatırsa bu ülkeye felaket getirebilir," yorumunda bulundu. Brik, bu konuda Lübnan sınırındaki kuzey bölgelerinde üst düzey yetkililerin ve hatta savunma bakanı da dahil olmak üzere bazılarının önerdiği gibi, durumlarından ve ordunun bölgesel savaşa hazır olup olmadığından tamamen habersiz olduğuna dikkat çekti.
Savaş kabinesinde, Hizbullah ve Hamas'a karşı aynı anda savaşa girme kararını engelleyen ve böylece korkunç bir felaketi önleyen biri olması beni rahatlattı.
Ordunun güçlü olduğu ve Filistin direnişinin zayıflamış halde olduğu iddialarının gerçek dışı olduğunu vurgulayan Brik, "Son 20 yılda iç cepheyi ve orduyu bu savaşa hazırlamadığımız için 7 Ekim'de yaşanan rezalet, felaket ve korkunç utançtan sorumlu olanlar bizi bir sonraki bölgesel savaşa, ülkemizi yok edecek bir savaşa sürükleyebilir," ifadesini kullandı.
Emekli general, şöyle devam etti: "Kısa bir süre önce Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin mantıksız kararlarına tanık olduk ve başbakana Hizbullah'a saldırıyla eş zamanlı olarak Gazze Şeridi'ne de bir saldırı başlatması için baskı yaparak bölgesel bir savaşın patlak vermesine neden oldular.
Savaş kabinesinde, Hizbullah ve Hamas'a karşı aynı anda savaşa girme kararını engelleyen ve böylece korkunç bir felaketi önleyen biri olması beni rahatlattı."
