2008 yılında Gazze bombalanırken savaş suçu işleyen eski İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'nin tutuklanmasını engelleyen Keir Starmer'ın e-postalarını Kraliyet Savcılık Servisi saklıyor.
YDH- İngiliz araştırmacı gazetecilik portalı DeClassified UK'e göre, Ekim 2011'de, bir insan hakları grubu ve hukuk firması, Kraliyet Savcılık Servisi (CPS) Kamu Savcılıkları (DPP) Direktörü Keir Starmer'dan bir ricada bulundu.
Firma, Keir Starmer'dan Londra'da bulunan eski İsrail dışişleri bakanı Tzipi Livni hakkında savaş suçları iddiasıyla tutuklama emri çıkarmasını istedi.
Starmer, iki gün sonra Livni'ye Dışişleri Bakanlığı tarafından "özel görev" statüsü verildiğini belirterek talebi reddetti. Gizliliği kaldırılmış olan davayla ilgili Starmer'ın ofisinden bilgi talep edildi. Ancak bazı e-postalar, yayınlanmasının kamu işlerini etkileyeceği iddiasıyla CPS tarafından sansürlendi.
Starmer'ın Livni davasına dahil olması, İşçi Partisi'nin İsrail'in Gazze'deki acımasız soykırımını sürekli olarak desteklemesi dikkate alındığında daha kapsamlı bir incelemeyi gerektiriyor.
Tzipi Livni
Livni 2006-2009 yılları arasında İsrail Dışişleri Bakanı'ydı ve Aralık 2008 ile Ocak 2009 arasında Dökme Kurşun Operasyonu olarak bilinen Gazze'ye yönelik acımasız bombardıman sırasında İsrail savaş kabinesinin bir üyesiydi.
Bir BM raporuna göre, "Gazze'deki askeri operasyonlar sırasında İsrail tarafından çok sayıda ciddi uluslararası hukuk ihlali işlendi" ve 333'ü çocuk olmak üzere yaklaşık 1.400 Filistinli öldürüldü.
Bu suçlar arasında "Filistinli sivillerin doğrudan hedef alınması ve keyfi olarak öldürülmesinin" yanı sıra "sanayi tesisleri ve su tesislerinin hedef alınmasına yönelik kasıtlı ve sistematik bir politika" da yer alıyor.
BM raporunda Livni'nin şu sözleri yer alıyor: "İsrail üzerine füze attığınızda durup bekleyen ve karşılık vermeyen bir ülke değildir. İsrail vatandaşlarına ateş açtığınızda İsrail devleti çılgına dönerek karşılık verir - ve bu da onu iyi yapan bir şeydir".
Aralık 2009'da Westminster Sulh Ceza Mahkemesi, Dökme Kurşun Operasyonu sırasında işlendiği iddia edilen savaş suçları nedeniyle Livni hakkında tutuklama emri çıkardı.
Hükümet ve yargı arasındaki güçler ayrılığı ilkesini hiçe sayan dönemin başbakanı Gordon Brown ve Dışişleri Bakanı David Miliband Livni'yi arayarak olayla ilgili özür dilediler.
Brown daha sonra İngiltere ve Galler'de, yurtdışında ciddi suçlar işleyen bir kişinin başka bir ülkede yargılanabilmesini sağlayan "evrensel yargı yetkisi mevzuatında" prosedürel değişiklikler yapma sözü verdi. Bu sayede savaş suçu işlemiş İsrailli yetkililerin kovuşturmaya uğrama korkusu olmadan İngiltere'yi ziyaret edebilmeleri amaçlanıyordu. Yasa İsrailli yetkililer düşünülerek değiştirildi.
Dönemin Dışişleri Bakanı William Hague, "İsrailli politikacıların bu ülkeyi ziyaret edemeyeceklerini düşündükleri bir pozisyona sahip olamayız" dedi.
Yahudi Liderlik Konseyi, İngiliz Yahudileri Temsilciler Kurulu ve parlamentodaki İsrail'in Dostları gruplarının "tasarının parlamentodan güvenli bir şekilde geçmesini sağlamaya" yardımcı oldukları bildirildi.
Tasarı ayrıca Liberal Demokrat İsrail'in Dostları grubunun destekçilerinden Lord Palmer'ın diğer taahhütlerini askıya alarak üst mecliste belirleyici oyu kullanması sayesinde kabul edildi.
Bundan önce İsrail eski Dış İşleri Bakanı Livni şu açıklamayı yapmış: "Ben bir avukatım...ama hukuka karşıyım -özellikle uluslararası hukuka. Genel olarak hukuka karşıyım.''
'Özel görev'
Livni 6 Ekim 2011 tarihinde bir kez daha İngiltere'yi ziyaret etti. Declassified tarafından görülen CPS e-postaları Livni'nin seyahat programında "savaş suçları için tutuklama emirlerini düzenleyen" yeni yasayı görüşmek üzere dönemin başbakanı David Cameron ve Hague ile bir araya gelmenin de yer aldığını gösteriyor.
Livni'nin gelişinden iki gün önce Filistin İnsan Hakları Merkezi ve hukuk firması Hickman & Rose, İsrail saldırılarının kurbanı olan Filistinli bir sivil adına, o zamanki savcı Starmer'dan Livni'nin tutuklanmasına izin vermesini talep etti. Başvuru, Gazze'de işlenen savaş suçları için "Livni'nin bireysel cezai sorumluluğunu gösteren kapsamlı kanıtlarla" destekleniyordu ve yeni mevzuatla uyumluydu.
Starmer kanıtlar üzerinde o kadar uzun süre düşündü ki Dışişleri Bakanlığı Livni'nin ziyaretine geriye dönük olarak "özel görev" statüsü atfedebildi ve savaş suçları işlediği iddia edilen İsrail eski Dış İşleri Bakanı Livni'ye geçici diplomatik dokunulmazlık sağladı.
Starmer'ın e-postaları
Declassified tarafından talep edilen Starmer'ın e-postalarının ve devlet makbuzlarının çoğu ya redakte edilmiş ya da alıkonulmuş. İngiliz Güvenlik Servisi bu belgeleri sansürlüyor ya da erişimine kısıtlama getiriyor.
Mevcut savcı Stephen Parkinson'dan, bu e-postaların yayınlanmasının "kamu işlerinin etkin bir şekilde yürütülmesine" halel getirip getirmeyeceği ya da getirme ihtimali olup olmadığı konusunda "makul görüşünü" bildirmesi istendiğinde, Parkinson bu e-postaların yayılmasının yanlış olduğunu dile getirdi.
Declassified, CPS'den bu karara ilişkin bir iç inceleme daha yapılmasını isteyerek İngiliz Güvenlik Servisi'ni savcı ile baş başa bıraktı.
Oliver Eagleton'ın The Starmer Project adlı kitabında ileri sürdüğü gibi, Livni'nin tutuklanması için "dokunulmazlık başvurusunu devam ettirerek" Dışişleri Bakanlığı'nın "benzeri görülmemiş ve hukuken şüpheli" hamlesine karşı çıkmak Starmer'ın yetkisi dahilindeydi. Starmer yine de tutuklama kararına onay vermeyi reddetti ve Livni serbest kaldı.
Bir İngiliz Güvenlik Servisi sözcüsü o sırada şunları söyledi: "Starmer, tutuklama emri için mahkemeye başvuruda bulunmasına onay vermeyi reddetti. Bu başvuruyu değerlendirirken Başsavcıya danışmıştır, ancak karar kendisine aittir".
Birleşik Krallık hükümeti, Gazze'de devam eden soykırımın ortasında savaş suçları işlemiş İsrailli yetkililere diplomatik dokunulmazlık sağlamaya devam ediyor. Dışişleri Bakanlığı 6 Mart'ta, İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ile görüşmek üzere İngiltere'yi ziyaret eden İsrail Savaş Bakanı Benny Gantz'a yine bir tane "özel görev" belgesi verdi.
