ABD ile Siyonist rejim arasında, olası Refah işgaline dair görüş ayrılıkları devam ediyor.
YDH - Toplantı hakkında doğrudan bilgi sahibi üç kaynağın Axios'a verdiği bilgiye göre, Siyonist rejimin Refah'ta planladığı işgal konusunda ABD ve İsrail arasındaki derin görüş ayrılıkları, iki ülkenin üst düzey yetkilileri arasında yapılan çevrim içi bir toplantıda açıkça görüldü.
Bir milyondan fazla Filistinlinin barındığı kente yönelik saldırı, ABD ile İsrail arasındaki en tartışmalı konulardan biri haline geldi.
Bu hafta başındaki 2,5 saatlik çevrim içi toplantı, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun ABD'nin Gazze'de ateşkes ve Hamas'ın elindeki tüm esirlerin serbest bırakılması çağrısında bulunan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararını veto etmeme kararı üzerine toplantıyı iptal etmesinin ardından gerçekleşti.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken, görüşmelerde ABD tarafına liderlik etti.
İsrail tarafında ise Netanyahu'nun sırdaşları Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi vardı. Her iki taraftan başka savunma, politika ve istihbarat yetkilileri de katıldı.
Görüşme hakkında doğrudan bilgi sahibi olan iki kaynak, toplantının pragmatik ve yapıcı bir havada geçtiğini ve aralarındaki farklılıklara rağmen her iki tarafın da birbirlerinin arkasından konuşmak yerine bir anlayışa varmak amacıyla ciddi bir görüşme gerçekleştirdiğini söyledi.
Toplantının önemli bir kısmı Gazze'nin güneyindeki 1 milyondan fazla Filistinlinin zorla tehcir edilmesine odaklandı.
Biden yönetimi, 'hızlı ve organize olmayan' bir tehcirin insani bir felaketle sonuçlanacağı yönündeki endişelerini yineledi.
Kaynaklar, İsrail tarafının sivillerin tahliyesine ilişkin genel fikirlerini sunduğunu ve sahadaki duruma bağlı olarak bunun uygulanmasının en az dört hafta, belki de daha uzun sürebileceğini söylediğini aktardı.
Ayrıca kaynaklar, ABD tarafının bunun gerçekçi olmayan bir tahmin olduğunu ve İsraillilere görevin zorluğunu hafife aldıklarını söylediğini belirtti.
Kaynaklara göre ABD'li yetkililer, İsraillilere Gazze'de son beş aydır şiddetlenen insani krizin İsrail'in sivilleri Refah'tan etkin ve düzenli bir şekilde tahliye edebileceğine dair güven yaratmadığını kaydetti.
İki kaynağa göre, toplantıdaki ABD temsilcilerinden biri planlı ve yeterince düşünülmüş bir tahliyenin dört aya kadar sürebileceğini söyledi. İsrailliler bu iddiayı reddetti.
Bir kaynak, "Burada bir orta yol bulmamız gerektiği herkes için açık," dedi.
İki kaynak, Sullivan'ın toplantıda İsraillileri önümüzdeki birkaç hafta içinde Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) kuruluşunun Gazze için bir kıtlık bildirgesi yayımlayabileceği konusunda uyardığını bildirdi.
Kaynaklar, Sullivan'ın İsraillilere bunun gerçekleşmesi halinde 21. yüzyılda bu türden sadece üçüncü açıklama olacağını söylediğini dile getirdi. Kaynaklardan biri "Sullivan bunun İsrail ve ABD için kötü olacağını söyledi," ifadesini kullandı.
İki kaynağa göre İsrailliler, Gazze'nin kıtlığın eşiğinde olduğunu kabul etmedi. Gazze'deki durum hakkında en iyi bilgiye İsrail ordusunun sahip olduğunu ve diğer tahminlerin yanlış bilgilere dayandığını iddia ettiler.
Kaynaklardan biri, ABD tarafının İsraillilere dünyada Gazze'nin kıtlığın eşiğinde olmadığını iddia eden tek taraf olduklarını söylediğini ifade etti.
Kaynağa göre ABD, İsrail'in özellikle Gazze'nin kuzeyindeki durumla ilgili değerlendirmesine katılmadığını açıkça ifade etti ve sorunu inkar etmenin Tel Aviv açısından iyi bir tutum olmadığını vurguladı.
Toplantı hakkında doğrudan bilgi sahibi olan iki kaynak, ABD'nin İsrail'in Refah'a yönelik işgaline alternatif bir yaklaşım için ilk fikirlerini de sunduğunu söyledi.
İki kaynağa göre ABD'nin sunduğu alternatif, Refah'ın Gazze Şeridi'nin geri kalanından tecrit edilmesi, Mısır-Gazze sınırının güvence altına alınması, kentteki üst düzey Hamas komutanlarının hedef alınmasına odaklanılması ve istihbarata dayalı baskınlar düzenlenmesini içeriyordu.
Kaynaklara göre ABD'den gelen ana mesaj Filistin direnişinin Refah'ta yenilgiye uğratılması gerekirken işgal ordusunun Gazze Şehri ve Han Yunus'ta olduğundan daha yavaş ve daha düşük yoğunlukta hareket etmesi gerektiği yönündeydi.