Fransız Le Figaro gazetesi, İsrail’i hedef alan İran saldırısının ardından ‘Dahiye Doktrini’nin etkinliğinin sona erdiğini yazdı.
YDH- Fransız Le Figaro gazetesi, İsrail’in ‘Dahiye Doktrini’ ile temsil edilen askeri stratejisinin etkinliğinin İran’ın saldırısından sonra fiilen sona erdiğini ve “dokunulmaz devlet” imajının pamuk ipliğine dönüştüğünü yazdı.
Dahiye Doktrini, İsrail’in 2006’dan bu yana tüm savaşlarında benimsediği bir askeri strateji olarak biliniyor. Adını Temmuz 2006 Savaşı sırasında Beyrut’un güney banliyölerinin sistematik olarak yok edilmesinden alan bu strateji, tehdidin kaynağına karşı orantısız ateş gücü kullanımının yanı sıra Direniş liderliğinin tercihlerinin bedelini halka ödetmeyi ve tüm altyapıyı yerle bir etmeyi içeriyor.
Gazete, İran’ın saldırısından sonra İsrail’in “dokunulamayan, caydırıcı ve saygı uyandıran devlet imajının” pamuk ipliğine bağlı olduğunu belirtti.
Fransız gazetesi, “Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e doğrudan saldırmasının ardından, bir yıldan kısa bir süre içinde İsrail’in sınırlarının İsrail’in azılı düşmanı İran tarafından ele geçildiğini” yazdı. Gazete bu olayla birlikte savaşın yeni bir evreye geçtiğini ifade etti.
Gazete, “Tel Aviv’in pazar sabahına sersem uyandığını” ve milyonlarca İsraillinin İran’ın silah patlamalarının ardından uykusuz bir gece geçirdiğini kaydetti.
Gazete İsraillilerin hükümetlerine olan güvenlerinin temelde sınırlı olduğunu ve onlar için meselenin, İran topraklarından İsrail yönüne 200 füze fırlatılmasından daha büyük olduğunu bildiklerini belirtti.
İsrail ve Amerikalıların yenilmezliklerine körü körüne inanmaya devam etmek yerine bir an önce topraklarına dönmeleri gerektiğine dikkat çeken gazete, “Batı’nın Ortadoğu’daki şubeleri tehlikede” ifadelerini kullandı.
Gazete ayrıca, İsrail’in güvenliğinin “ABD tarafından güçlü bir şekilde desteklenen 1948’deki kuruluşundan bu yana” hiç bu kadar tehdit altında olmadığını vurguladı.
Gazete, İran saldırısının her açıdan muazzam bir stratejik başarı olduğunu ve artık İran’dan korkan tek ülkenin İsrail olmadığını, Batı ve Arap başkentlerinin de mesajı aldığını belirtti.
Gazete sözlerini şöyle sonlandırdı: “Beş yıldan kısa bir süre içinde Rusya, Çin ve şimdi de İran, İsrail’den başlayarak Batı’nın her geçen gün uçurumun eşiğine geldiğini kanıtladı. Bu konu üzerinde düşünmeli ve alarm vermeliyiz.”
Öte yandan İngiliz Financial Times gazetesi, Washington’un korkusunun, İsrail’in ABD’ye güvenerek İran’a bir saldırı başlatması olduğunu yazdı.
Böyle bir hesabın İsrail için riskli olacağını vurgulayan gazete şu ifadelere yer verdi: “İran’la daha geniş çaplı bir savaş ABD’yi de savaşın içine çekebilir ancak ABD’nin İsrail’e olan bağlılığının böyle bir teste tabi tutulması bu bağlılığı hızla kırılma noktasına getirebilir.”
Gazete, Washington’un Gazze’de İsrail’e verdiği desteğin dünyanın birçok yerinde ABD’nin imajına zarar verdiğini belirterek, bu desteğin ABD’nin Rusya ve Çin’e karşı destek toplama çabalarını da tökezlettiğini ifade etti.
Biden’ın genç seçmenler arasındaki desteğini kaybetmesi nedeniyle iç politikada da bedel ödediğini hatırlatan gazete, bunun önemsiz bir husus olmadığını belirtti.
Gazete, “Çoğu zaman dile getirilmeyen bir başka soru da şu: İsrail, ABD için hâlâ stratejik bir varlık mı, yoksa stratejik bir yük haline mi geldi" ifadelerine yer verdi.