İsrail, Sincil ve Turmus-Aya köylerini izole edecek ve tarım arazilerini ele geçirecek olan ayrım duvarının yeni bir bölümünü inşa etmeyi planlıyor; İsrail rejiminin ayrım duvarı Batı Şeria'da Filistinlilere ait daha fazla tarım arazisini yutacak.
YDH- Katar merkezli The New Arab'a göre, İsrailli yetkililer Filistinli köylüleri tarım arazilerinden koparacak yeni bir beton bariyer inşa etmeyi planladıklarını açıkladı.
Ayrım bariyerinin, Batı Şeria'nın merkezindeki Sincil ve Turmus-Aya kasabalarından başlayarak Nablus'un güneyinde yer alan izinsiz İsrail yerleşimi Shilo'nun girişine kadar kilometrelerce uzanması planlanıyor. İnşa edilmesi halinde bariyer iki Filistinli topluluğu birbirinden ayıracak ve 30 bin dönümden fazla tarım arazisini İsrail rejimi ele geçirecek.
Planlanan bariyer, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzey kesiminde uzanan ve Ramallah ile Nablus vilayetlerini birbirine bağlayan önemli bir otoyol olan Route 60 boyunca inşa edilecek. Ne yazık ki bu bariyer, Sincil halkına ait çok sayıda evin yerinden edilmesine neden olacak ve kalan sakinleri dış dünyadan etkili bir şekilde izole edecek. Sincil Belediye Başkan Yardımcısı Baha Fukaha, The New Arab'ın Arapça kardeş yayını el-Arabi-el-Cedid ile paylaştığı üzere, bu gelişmeyle ilgili endişelerini dile getirerek, bunun 'İbrahim Anlaşmaları' adına yapıldığını belirtti.
Baha Fukaha, ''Abartmıyorum; işgal kolonizasyon planlarında ilerliyor ve [duvar için] öne sürdüğü tüm gerekçeler yalan. Yerleşimcileri, bu yoldan geçerken gençlerin arabalarına attığı taşlardan korumak istediğini iddia ediyor.'' dedi.
Fukaha "Ama bu 30 bin dönümden fazla arazinin çalınmasını haklı çıkarır mı? İki büyük köyün etrafının çevrilmesini ve çevrelerinden izole edilmesini haklı çıkarır mı? Yerleşim projesi kimseye merhamet göstermeyecek, bu nedenle tüm gücümüzle ona meydan okumalıyız." diye devam etti.
Sincil'in dört bir yanı beş İsrail yerleşimi ve bir İsrail askeri üssü ile çevrili ve köyün en verimli topraklarından bazıları bu yerleşimlerin inşası için gasp edilmiş durumda.
Fukaha, "Bu duvarı planlayarak istedikleri şey, bu yerleşimleri bir araya getirmek, bu da elektronik kameralarla donatılmış askeri gözlem kuleleri tarafından korunan büyük bir yerleşim bloğunun önünde olacağımız anlamına geliyor. Bu yerleşimler Sincil'e ait tarım arazilerinden başka bir şeyle ayrılmıyor ve binlerce dönümlük bu arazilere el koymak dışında onları birleştirmenin bir yolu yok ve [bu] konaklama ve tarım için mevcut köy arazilerini azaltacak." dedi.
Duvar aynı zamanda Sincil sakinlerini ana karayoluna ulaşmak için alternatif yolları kullanmaya zorlayacak - bu da köy sakinlerine uygulanan pek çok kısıtlamadan biri.
Bu kısıtlamalar, köyün ana girişine demir kapılar yerleştirildiği ve Sincil'e diğer tüm giriş noktalarının köyler arasındaki hareketi önlemek için toprak tümseklerle kapatıldığı 7 Ekim'den bu yana yoğunlaştı.
Ancak Fuqaha'ya göre bu projenin en büyük tehlikesi, köy sakinlerinin 60. Yol'un diğer tarafındaki binlerce dönümlük tarım arazilerine ulaşmalarının engellenecek olması.
Bölge sakinleri duvarın, köylerini C Bölgesi olarak sınıflandırılan ve İsrail makamları tarafından el konulmaya hazır olan topraklarından tamamen izole etmenin ilk adımı olmasından korkuyor.
Fuqaha, "Duvarın inşasından etkilenen arazi sahipleriyle ve bir avukat ekibiyle iletişim devam ediyor ve işgal tarafından itirazda bulunmamız için belirlenen kısa süre içinde gerekli yasal önlemleri almak için zamana karşı yarışıyoruz" dedi.
Fukaha "Elimizdeki tüm imkanlarla duvarın inşasını engellemeye çalışacağız çünkü bu felaket getirecek ve Sincil'i sadece büyük bir hapishane haline getirecek." diye ekledi.
Filistinli aktivist Awad Abu Samra ise el-Arabi-el-Cedid yaptığı açıklamada duvar inşasının İsrail'in Sincil ablukasını tamamlayacağını söyledi.
Ebu Samra, "Köy duvarın arkasına gizlenecek ve duvarın üzerine inşa edildiği tarım arazilerine sahip olanlar onlara ulaşamayacak ve bu duvarın inşası için izin verilirse, her taraftan kuşatılacak olan köyün İsrailli yerleşimci ve askeri ablukası tamamlanmış olacak" dedi.
Duvar aynı zamanda komşu Turmus-Aya'nın da kuşatılmasına yol açacak çünkü yoldan geçenler, iki tarafı palmiye ağaçlarıyla süslü güzel girişi ve kiremit çatılı iki katlı villalarının modern tarzıyla dikkat çeken kasabayı artık göremeyecek.
