İsrail gazetesi Maariv'de yer alan köşe yazısında Lübnan direnişinin 7 Ekim'den bu yana kuzey sınırında yeni savaş kuralları oluşturmayı başardığı belirtildi.
YDH - İsrail gazetesi Maariv'de yayımlanan köşe yazısında, Siyonist rejimin kuzey sınırında 'tek bir saat' bile yaşayamayacağı yeni bir 'terör dengesinin' ortaya çıktığı değerlendirmesi yapıldı.
Gazetenin savaş muhabiri Avi Aşkenazi'nin imzasıyla yayımlanan yazıda, 2000 yılında Güney Lübnan'dan çekilmeden önce Hizbullah ile İsrail arasındaki savaşın seyri, savaş dengesi ve angajman kuralları anımsatıldı.
Yazar, "Kuzeyde herhangi bir çözüm, İsrail'deki karar alıcıların bu terör dengesini ortadan kaldırmak için çaba sarf etmesini gerektiriyor," dedi.
Aşkenazi'ye göre Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, İsrail'in çekilmesinden önce ve yıllar içinde 'Lübnan'daki güvenlik kuşağında' kendi lehine angajman kuralları yaratmayı başardı.
Yazara göre 'İsrail'in sivil bir hedefe yönelik her saldırısının Kiryat Şimona'ya ve Celile'deki yerleşimlere roket atılmasına yol açacağına karar verdi' ve roket atışlarının hedefleri 'açık alanlar ve güvenlik bölgeleri' arasında değişti.
Aşkenazi, daha sonra bu durumun Siyonit rejim içinde geri çekilmeyle ilgili tartışmaların yoğunlaşmasına yol açtığını söyledi.
'Dört Ana' hareketi, İsrail askerlerinin 'güvenlik bölgesindeki' operasyonlarının yerleşimleri korumak için değil, kendilerini, mevzilerini ve ulaşım yollarını korumak için olduğu gerekçesiyle, herhangi bir anlaşma olmaksızın Lübnan'dan çekilme çağrısında bulunan bir kampanyaya öncülük etti.
Bu da çekilme durumunda yerleşimlere yüksek düzeyde güvenlik sağlama kabiliyetine ilişkin kasvetli bir askeri tablo sundu.
Bu arada İsrail içindeki anlaşmazlıkları ve çekilmenin yakın olduğuna dair açıklamaları gören Nasrallah bölgesel gücünden faydalanmaya karar verdi.
Aşkenazi, çekilmeden haftalar önce İsrail bombardımanının güney Lübnan'da sivillere ait bir evi vurduğunu söyledi.
Bu saldırının ardından Hizbullah hiçbir uyarıda bulunmadan Kiryat Şimona'yı vurdu ve İsrail, tatil sezonunda pazar insanlarla dolup taşarken yoğun füze bombardımanı geldi.
Ardından yerleşimin derhal tahliye edilerek haftalarca hayalet bir kasabaya dönüştü ve aynı zamanda eğitim-öğretim yılının sona erdirilmesi kararı alındı.
Yazar, Seyyid Nasrallah'ın çekilmeden haftalar önce İsrail ile Hizbullah arasındaki terör dengesini değiştirmeyi başardığını belirtti.
O zamandan bu yana iki taraf arasındaki caydırıcılık sınırları, Temmuz 2006'da işgal altındaki Şebaa Çiftlikleri'nde İsrail askerlerinin yakalanması ve diğer operasyonlarla birden fazla kez test edildi ve ardından 'Nasrallah'ın kendisine göre geliştirmeye ve sürdürmeye çalıştığı denklemi değiştiren İkinci Lübnan Savaşı geldi'.
Aşkenazi, Siyonist rejimin 2006'dan bu yana Hizbullah'ın yeni bir terör dengesi kurmasını engellemek amacıyla 'dünyaya bahsetmeden Suriye'ye ait bir nükleer reaktörü imha ettiğini', sorumluluğu üstlenmeden Hizbullah'ın silah sevkiyatlarına saldırdığını ve direniş örgütünün bazı subaylarına suikast düzenlediğini iddia ederek faaliyetlerini gizlediğini ifade etti.
Ancak yazıda, 7 Ekim'deki Aksa Tufanı Operasyonu'ndan bu yana Nasrallah'ın 'hayalini gerçeğe dönüştürmeyi ve yeni bir savaş denklemi yaratmayı başardığı' kaydedildi.
Aşkenazi, "İsrail'in başı dertte, çünkü 7 Ekim'den bu yana kuzey sınırlarında bitmek bilmeyen savaşa ek olarak, (kuzeyde) İsrail'in bir saat bile yaşayamayacağı yeni bir terör dengesi ortaya çıktı," diye ekledi.