FHKC: Aksa Tufanı, Filistin davasının küresel destekçi çemberini genişletti

img
FHKC: Aksa Tufanı, Filistin davasının küresel destekçi çemberini genişletti YDH

FHKC Genel Sekreter Yardımcısı Cemil Mezher, Aksa Tufanı'nın beraberinde Filistin davasının tüm dünyada destekçilerinin arttığına dikkat çekti.




YDH - Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Genel Sekreter Yardımcısı Cemil Mezher, Yemen basınına verdiği mülakatta Siyonist rejimin maruz kaldığı uluslararası tecridin büyümesine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Mezher, "Gazze'deki Filistin direnişi, çeşitli askeri kanatlarıyla modern çağın en büyük destanını yazıyor. Mütevazı imkanlarına rağmen, sahadaki ortak operasyonları ve sürpriz taktikleri, her türlü Amerikan yapımı silahla donatılmış bölgenin en büyük askeri gücünü yenmeyi ve onun caydırıcılığını ve askeri üstünlüğünü kalıcı olarak zayıflatmayı başardı," dedi.

7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonunun beraberinde Filistin davasının küresel destekçi çemberinin genişlediğine dikkat çeken Mezher, "Siyonist lobinin en çok kontrol ettiği bölgelerde, özellikle de Batı ülkelerinde ve özellikle de Amerika'da, bile halkların ayağa kalkmasını kim beklerdi?" ifadelerini kullandı.

ABD'de başlayan ve Avrupa'ya da yayılan üniversite protestolarına değinen Mezher, şöyle devam etti:

"Amerika'daki üniversite intifadası oradaki Siyonist lobinin sinirlerini bozdu. Şimdi dünya, devam eden kampanyalarda ve işgalcinin saldırganlığını tecrit etmede halkımızın davasıyla aynı safa geliyor. Uluslararası halk boykotu hareketinin iktisadi, kültürel, akademik ve siyasi düzeylerde elde ettiği başarılar, üniversite ayaklanmaları başta olmak üzere kayda değerdir."

ABD'de, işgal rejiminin suçlarını kınamaya ve Siyonist varıkla ilişkilerini kesmeye başlayan Yahudi örgütlerinin dahi olduğunu kaydeden Mezher, "Düşmana yönelik tecridin genişlemesi dikkat çekicidir. İşgalcilerin ilk kez Uluslararası Adalet Divanı'nda yargılanıyor ve işgal liderleri savaş suçlusu olarak tutuklanıp yargılanıyor," diye konuştu.

Aksa Tufanı operasyonunun, Amerikan projesinin bölgedeki gerileyişini ve varlığını meşrulaştırma ya da Siyonist varlığı koruma konusundaki yetersizliğini ortaya koyduğunu dile getiren Mezher, "Aksa Tufanı, Direniş Ekseni'nin öncüsü olarak son derece önemli ve temel bir rol oynayan İran gibi önemli bölgesel güçlerin yükselişine, Yemen'in Arap dünyasında gurur duyulacak yeni bir askeri ve siyasi gücü olarak yükselişine ve Lübnan'da düşmana kuzeyde ağır askeri darbeler indiren başarılı direnişe tanıklık etti," anımsatmasını yaptı.

Mezher, şu ifadeleri kullandı:

"Kamuoyunda meydana gelen ve gelmekte olan bu dönüşümler, halkımızın kararlı direnişinin ve dünyanın hür halklarının haklı milli davamıza verdiği desteğin bir neticesidir. Direniş, özellikle de Aksa Tufanı mücadelesi, milli mücadelemiz ve haklarımız için resmi ve kamusal uluslararası desteğin kapsamını genişleterek bu değişimler için birincil manivela olmuştur. Siyonist proje, sömürgeci, dini ve ideolojik olarak ırkçı, yayılmacı, yerleşimci, tehcir ve katliamlara dayalı, bir grup mitin ve İncil'deki fikirlere dayanan hurafelerin hakim olduğu bir projedir."



Makaleler

Güncel