1948'deki Nekbe sırasında Filistinlilerin kitlesel tehcire tabi tutulan ve Amerika'da yaşam kurmak zorunda bırakılan Filistinliler, evlerinin anahtarlarını saklamaya devam ediyor.
YDH - ABD'de yaşayan Filistinliler bir gün geri dönme umuduyla anahtarları torunlarına devrettiler ve olaya tanık olan son Filistinli nesil yaşlanıyor.
Çarşamba günü Nekbe'nin 76. yıldönümü ve Filistinli Amerikalıların on yıllar boyunca sessizlik içinde andıkları Nekbe, Siyonist rejimin Gazze'deki soykırım harekatı nedeniyle daha da anlam kazanıyor.
Son zamanlarda üniversitelerde düzenlenen gösterilerde üzerinde anahtar resimleri bulunan pankartlar görülüyor ve eğitim toplantılarında anahtarlarla ilgili hikayeler paylaşılıyor.
Çevrim içi mağazalar ve müzayede siteleri Nekbe anahtarlarının replikalarını ve kolyelerini satıyor.
BM, İsrail hükümetinin itirazlarına rağmen geçen yıl Nekbe'yi anmak için ilk kez bir tören düzenledi.
İsrail hükümeti haftalar süren bir uluslararası diplomatik kampanya başlatarak ülkeleri BM genel merkezindeki konferans salonunda düzenlenen etkinliğe katılmamaya ikna etmeye çalıştı.
ABD ve yaklaşık otuz diğer ülke törene katılmadı.
Los Angeles'ın dışında yaşayan 84 yaşındaki Leyla Girles, Axios'a verdiği demeçt, kendisinin ve ailesinin yıllarca her 15 Mayıs'ta Nekbe'yi sessizce andıklarını söyledi.
Girles, "Bu yüreğimi ısıtıyor çünkü eskiden bu konuda ne kadar konuşursam konuşayım kimse bana inanmazdı," dedi.
Girles, ailesi Kudüs'ün dışındaki bir Filistin köyü olan Ayn Kerim'den zorla tehcir edildiğinde sekiz yaşındaymış. Şimdi Los Angeles'ın dışında yaşıyor ve ailesinin eski evinin anahtarı duvarında çerçeveli olarak asılı.
New Jersey'de yaşayan 92 yaşındaki Davud Esed ise sosyal medya fenomeni olan torunu Jenan Matari ile Nekbe'nin kalan son tanıkları arasında.
Girles ve Esed, Nakba'dan kurtulan ve o sırada çocuk olan son neslin parçası.
22 yaşındaki Farah el-Mısri, Nekbe'den kurtulan büyükannesini sekiz yıl önce kaybetmiş ve büyükannesinin duvarında evinin anahtarını gördüğünü ifade ediyor.
Kaliforniya eyaletindeki Sacramento'da yaşayan üniversite öğrencisi el-Mısri, "Bunun evi temsil ettiğini söylerdi. Bir gün geri döneceğimizi biliyorum," dedi.
36 yaşındaki Christina Zafira da diğer pek çok Filistinli Amerikalı gibi, soru sormaya başlayıp üniversiteye gidene kadar Filistinli olduklarını bile bilmediklerini dile getiriyor.
Güney Kaliforniya'da yaşayan Zafira, hayatının ilerleyen dönemlerinde büyükannesinin kız kardeşinde Nekbe'den kaybedilen bir aile evinin anahtarı olduğunu keşfetmiş.
Zarifa, "Diasporadaki Filistinliler için çoğu zaman anahtarı gerçekten romantikleştirdiğimizi düşünüyorum. Anahtarlarımızı elimizde tuttuk çünkü yakında geri döneceğimizi düşünüyorduk... Bunu bir sonraki nesle aktarmak istemiyorduk," diye konuştu.