Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Gazze'nin güneyindeki Refah kentine yönelik işgal harekatını durdurmasını emretti, ancak ateşkes talep etmedi.
YDH - Siyonist rejime Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentine yönelik işgal harekatını durdurması yönünde uluslararası baskılar devam ediyor.
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı (UAD), aldığı kararda İsrail'e işgalin durdurulmasını emretti.
Rejim, yaklaşık iki hafta önce kente dönük saldırılarına başlarken o zamandan bu yana tahminen 1 milyon Filistinlinin kenti terk ettiği söyleniyor.
Mahkeme, İsrail'in Refah sınır kapısını açık tutmasını emrederek 'insani durumun artık felaket olarak nitelendirilmesi gerektiğini' belirtti.
Deneyimli bir insan hakları avukatı ve savcı olan Reed Brody, Associeted Press ajansına yaptığı açıklamada, "Bu hukuki olarak bağlayıcı ve çok kesin karar İsrail'e çok az hareket alanı bırakıyor," ifadelerini kullandı.
Netanyahu'nun savaş kabinesinde yer alan Benny Gantz, İsrail'in Refah konusunda rotasını değiştirmeyeceğini belirtti.
Gantz, "İsrail devleti, esirlerini geri almak için savaşmaya devam etmeye ve Refah da dahil olmak üzere, nerede ve ne zaman gerekirse vatandaşlarının güvenliğini sağlamaya kararlıdır," dedi.
Gantz, "Nerede faaliyet gösterirsek gösterelim, sivil nüfusu mümkün olan en iyi şekilde koruyarak uluslararası hukuka uygun olarak faaliyet göstermeye devam edeceğiz. Bunu UAD yüzünden değil, kim olduğumuz ve savunduğumuz değerler yüzünden yapıyoruz," diye ekledi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün uluslararası adalet direktörü yardımcısı Belkıs Cerrah, mahkemenin aldığı kararın Gazze'deki Filistinlilerin içinde bulunduğu tehlikeli durumun altını çizdiğini, fakat uluslararası toplumun İsrail'e karşı her türlü kozu kullanmaması halinde bu kararın göz ardı edilebileceği uyarısında bulundu.
Cerrah, "UAD'nin kararı, ancak hükümetlerin silah ambargoları ve hedefe yönelik yaptırımlar da dahil olmak üzere ellerindeki kozları kullanmamaları halinde İsrail'e bir rahatlama imkanı yaratacaktır," diye konuştu.
Mahkeme başkanı Navaf Selam, Filistin yanlısı protestocularınn dışarıda gösteri yaptığı sırada kararı okudu.
Kararda, mahkemenin bu yılın başlarında Refah'a dönük işgale ilişkin dile getirdiği endişelerin gerçeğe dönüştüğünü, İsrail'in kentteki saldırısını derhal durdurması ve buradaki Filistinlilerin 'tamamen veya kısmen fiziksel yıkımına' neden olabilecek koşullara yol açabilecek diğer her şeyi durdurması gerektiği belirtildi.
Ancak karar, Filistin halkıyla tarihsel bağları olan ve davayı açan Güney Afrika'nın geçen hafta talep ettiği gibi Gazze genelinde tam bir ateşkes çağrısında bulunmadı.
Güney Afrika Dışişleri Bakanı Naledi Pandor, ülkesinin soykırımın 'gün geçtikçe daha da şiddetlendiğini' vurguladı.
Pandor, Güney Afrika devlet televizyonu SABC'ye verdiği demeçte "Mahkemenin önüne koyduğumuz konuları son derce ciddi bir şekilde değerlendirmesinden ve masum Filistin halkına yönelik bu saldırıyı durdurmak üzere acil bir karar alınması gerektiğini teyit etmesinden gerçekten memnunuz," değerlendirmesini yaptı.
Pandor, Filistinlilerin nasıl korunacağına karar vermenin artık BM Güvenlik Konseyi'ne bağlı olduğunu da sözlerine ekledi.
Mahkeme halihazırda İsrail'in soykırım harekatının Filistin halkı için 'gerçek ve yakın bir risk' oluşturduğunu tespit etmiş durumda.