The Guardian gazetesinde yayımlanan bir makalede, İsrail’in katliamlarının izlediği acımasız stratejinin bir parçası olduğu vurgulandı.
YDH- Araştırmacı-Yazar Paul Rogers, İngiliz gazetesi The Guardian’daki makalesinde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki sivilleri hedef alan vahşi saldırılarını ele aldı.
Rogers, “İsrail ordusunun Refah'a yönelik insanlık dışı saldırıları bir tesadüf değildir, aksine acımasız ve kaybetmeye mahkum stratejisinin merkezinde yer alıyorlar” dedi.
Yazar şöyle devam etti: "Netanyahu liderliğindeki İsrail hükümeti, 8 aydır devam eden savaşta, sivilleri değil Hamas’ı hedef aldığını iddia ediyor. Ancak İsrail ordusu başlangıçtan itibaren okulları, üniversiteleri, hastaneleri, su arıtma tesislerini, gazetecileri, yardım görevlilerini ve sağlık personelini hedef alacak şekilde saldırılarını genişletiyor."
Rogers, bu orantısız güç kullanımının, 2006'da Hizbullah'a karşı yürütülen savaş sırasında ortaya çıktığına inanılan "Dahiya Doktrini"nin bir uzantısı olduğunu savundu. Bu doktrin, genel olarak sivil nüfusa karşı geniş çaplı ve uzun vadeli güç kullanımını ve sivil altyapının yok edilmesini içeriyor.
Makaleye göre, bu doktrine başvurulmasının ilk nedeni kısa vadelidir ve isyana verilen desteği baltalamayı amaçlıyor. Kısa vadeli ikinci neden, Hamas'ın Gazze'deki işini zorlaştırmayı amaçlıyor.
Uzun vadeli hedef ise ister Gazze'de olsun ister işgal altındaki Batı Şeria'da olsun veyahut Güney Lübnan'da olsun, gelecekteki her türlü “paramiliter hareket” için caydırıcı rol oynamaktır.
Yazar makalesinin başka bir yerinde, İsrail ordusunun aşırı güç kullanmasına ve Gazze Şeridi'nin büyük bir bölümünü yok etmesine rağmen, savaşın İsrailliler açısından kötü gittiğini vurguladı.
Hamas’ın varlığını ve yeniden yapılandırmasını sürdürdüğünü belirten Rogers, “İsrail ordusunun başarısız olduğunu birkaç aydır zaten netleşti” diye yazdı.
Rogers'a göre, Netanyahu’nun hayatta kalma şansı ABD ve İngiltere’nin, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Uluslararası Adalet Divanı'nın kararlarına karşı çıkma direncine bağlı.
Yazar ayrıca, “umut verici” bir işaretin olduğuna dikkat çekerek, İsrail'de savaşın devamına ilişkin kamuoyu zihniyetinin değiştiğini savundu. Rogers, “Bu durum, savaşın sonunun içeriden gelebileceği anlamına geliyor” dedi.