Lübnanlı yazar ve siyasi analist Emel Saad, Hizbullah’ın İsrail'e karşı saldırıya geçerek benzeri görülmemiş bedeller ödettiğini söyledi.
YDH- Lübnanlı direniş hareketi Hizbullah'ın mevcut stratejisi, İsrail rejimine karşı saldırıya geçerek uzun süreli bir yıpratma savaşına girmesi nedeniyle “önemli bir değişime” işaret ediyor.
Press TV’nin bildirdiğine göre, bu açıklamalar Cardiff Üniversitesi'nde ders veren Lübnanlı yazar ve siyasi analist Emel Saad tarafından Pazartesi günü X sayfasında yapıldı.
Hizbullah'ın “artık savunma tedbirleriyle yetinmediğini” belirten Saad, “Hizbullah'ın mevcut yaklaşımı, öncelikle İsrail işgalini önlemeye ve sadece hayatta kalarak zafer kazanmaya odaklanan önceki stratejisinden önemli bir değişime işaret ediyor” diye yazdı.
Saad şöyle devam etti: “Hareketin hedefleri sadece hayatta kalmanın ve Lübnan topraklarını kurtarmanın çok ötesine geçti. Artık İsrail'i daha önce görülmemiş maliyetler yükleyerek davranışlarını ve hesaplarını değiştirmeye zorlamak istiyor.”
Hizbullah, Gazze Şeridi halkı ve direnişiyle dayanışma amacıyla geçen yıl 7 Ekim'den bu yana İsrail rejimine karşı yüzlerce operasyon düzenledi.
Pazartesi günü, rejimin güney Lübnan'a yönelik son saldırılarına yanıt olarak 1948'de işgal edilen toprakların kuzeyindeki iki İsrail askeri tesisini hedef aldı.
Hizbullah yaptığı açıklamada, Lübnan sınırına komşu olan ve Hula Vadisi'ne bakan Yukarı Celile bölgesindeki Manara kibbutzuna “uygun silahlar” kullanarak düzenlediği saldırıda çok sayıda İsrail askerinin öldüğünü ve yaralandığını bildirdi.
Hizbullah ve Direniş Ekseni konusunda önde gelen uzmanlardan biri olan Saad, Seyyid Hasan Nasraullah'ın 2006 savaşını tanımladığı gibi, İsrail'in “karmaşıklığına” Hizbullah'ın “basitliği” ile karşılık vermek yerine, direniş hareketinin şimdi “karmaşıklığa cüretkarlık ve daha gelişmiş silahlarla karşı koyduğunu” vurguladı.
Saad, Filistin direnişinin sekiz ay önce başlattığı Aksa Fırtınası Operasyonu'ndan bu yana Hizbullah'ın Tel Aviv rejimine ödettiği bedellerle ilgili olarak da birtakım bilgiler verdi.
Saad, direniş hareketinin tarihte ilk kez işgal altındaki topraklarda bir tampon bölge oluşturarak ve on binlerce İsrailli yerleşimciyi kuzeydeki yerleşimlerden kaçmaya zorlayarak “dengeleri değiştirdiğini” söyledi.
Hizbullah’ın aynı zamanda Celile'yi “silahlarını test etmek için bir araştırma ve geliştirme laboratuarı olarak kullandığını” vurguladı.
Saad, “İsrail'in şu anda tarihindeki en önemli tehditle karşı karşıya olduğu ve yeni bir düşman türüyle savaştığı açıktır” diye yazdı.
Ayrıca, İsrail rejiminin hava üstünlüğünün azaldığını ve devam eden savaş sırasında en gelişmiş insansız hava araçlarının tükendiğini belirten Saad şöyle dedi: "İsrail'in en gelişmiş insansız hava araçlarından biri olan Hermes 900‘den 3 tane düşürülmesiyle birlikte Hizbullah, İsrail'in 25 adet olduğu bildirilen insansız hava aracı filosunun %12’sini ortadan kaldırmış oldu. Ekim ayından bu yana toplam yedi İsrail insansız hava aracını düşürerek İsrail'e önemli bir mali kayıp yaşattı.”
Saad sözlerini şöyle sonlandırdı. “İnsansız hava araçlarını düşürmenin yanı sıra Hizbullah, İsrail jetlerini hedef alarak, geçen hafta iki kez Lübnan hava sahasından çekilmeye zorladı. Tespit edilmeden ya da engellenmeden kendi insansız hava araçlarıyla İsrail'e sızarak ve hatta İsrail'in Demir Kubbe'sini vurarak İsrail'in hava üstünlüğüne meydan okudu.”
