Aşırı sağcı İsrailliler gözünü Lübnan'a dikti

img
Aşırı sağcı İsrailliler gözünü Lübnan'a dikti YDH

"Yerleşimciler", Litani Nehri boyunca yeni bir İsrail sınırı çizmeyi amaçladığı için Lübnanlılara nehrin ötesini boşaltmaları çağrısında bulunuyor.




YDH- Hizbullah'ın saldırıları sebebiyle 200 binden fazla İsrailli Lübnan sınırındaki yerleşimleri terk etmek zorunda kalırken aşırı sağcı İsrailliler, Litani Nehrine kadar tüm Güney Lübnan topraklarının işgal edilmesini istiyor.

 Hizbullah'ın saldırılarını durduramadığı için kendi kamuoyunun sert eleştirilerine maruz kalan İsrail rejimi, Lübnan'a tehditler savuruyor; ancak Hizbullah'la kapsamlı bir savaşa da cesaret edemiyor. 

Batılı müttefiklerini seferbest etmesine rağmen Hizbullah'ın 8 Ekim'den beri yaptığı saldırıları durdurmayı başaramayan İsrail rejimi, şimdi de tüm Güney Lübnan'ın işgal edilmesini isteyen aşırı sağcı kamuoyunun baskısı aldınta bulunuyor.

İsrail basınında yer alan haberlere göre İsrailliler, tarihsel olarak Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeler üzerinde de hak iddia ediyordu. Bu toprak hırsının terk edildiğine inanılsa da son zamanlarda bazı aşırılık yanlıları bu isteklerini yeniden canlandırdı. 

Savaşın başlarında, İsrail ordusunda haham olarak görev yapan Amichai Friedman, Filistin bölgesine girmeye hazır askerlere hitaben yaptığı konuşmada açıkça Lübnan'ın ilhak edilmesi çağrısında bulundu. Haham Amichai Friedman, "Bu topraklar bizim, tüm topraklar, Gazze dahil, Lübnan dahil." dedi.

Birkaç gün sonra, Batı Şeria'daki bir yerleşim yeri olan Kedumim'in eski belediye başkanı ve aşırı sağcı bir figür olan Daniella Weiss, Gazze'deki savaşın hemen ardından "Lübnan'ın işgal edilmesi" çağrısında bulundu.

Weiss'ın iddiasına göre, Lübnan toprakları, "Nil'den Fırat'a" kadar uzanan Yahudi halkının "Vaat Edilmiş Toprakları"nın haklı bir parçasıydı. 

Buna paralel olarak Lübnan doğumlu İsrailli gazeteci Edy Cohen de sosyal medya üzerinden Faraya ve Kesrevan da dahil olmak üzere Lübnan topraklarının Gazze ile aynı geleceğe sahip olacağına dair yemin etti.

Lorient Today'e göre, dünya tarihinin en sağcı toplumu olan İsrailliler, 7 Ekim'deki Aksa Tufanı'nından sonra daha da radikalleşti. 

Diğer yandan Hizbullah'ın Güney Lübnan'ı Hamas için bir "destek cephesi" haline getirmesi ve soykırım savaşının bedelini tüm ülkenin ödeyeceği tehdidi Tel Aviv'i dehşete düşürdü.

İsrail gazetesi Yedioth Aharonot'a göre, Güney Lübnan'ı işgal amaçlı yeni kurulan 'Yerleşim Hareketi'nin Litani Nehri'ne kadar İsrail yerleşimini savunması Lübnan'da önemli tartışmalara yol açtı. 

Yerleşim Hareketi, Litani Nehri boyunca yeni bir İsrail sınırı çizmeyi amaçladığı için Lübnanlılara nehrin ötesini boşaltmaları çağrısında bulunuyor.

Hareketin 10 Haziran'da İsrail'in Hanita ve Adamit yerleşimlerinden Lübnan'a insansız hava araçları ve balonlar gönderdiği, İbranice ve Arapça broşürler taşıyarak Güney Lübnan sakinlerine bölgeyi boşaltma talimatı verdiği bildirildi. 

Broşürlerde şu ifadeler yer alıyordu: "Uyarı! Burası Yahudilere ait İsrail Topraklarıdır. Derhal tahliye etmeniz gerekmektedir"

Tahliye yönünü gösteren bir harita dahi broşürlere eklenmişti. 

Lübnan'dan, bu mesajların geldiğini doğrulayan herhangi bir haber gelmemesine rağmen tepkiler gecikmedi.

Sosyal medyada hareketin niyet ve planlarını sorgulayan dört dakikalık Arapça bir video dolaşıma girdi. 

Videoda söz konusu hareket, Profesör Amos Azaria ve meslektaşları tarafından 10 Nisan'da kurulan ve 800'den fazla üyesi olan sağcı bir İsrail grubu olarak tanımlanıyor. 

Haaretz'de yayınlanan Anshel Pfeffer'in yazdığı bir makaleye göre, İsrail'in Güney Lübnan'a yerleşmesini isteyen aşırı sağcı bir hareket olan 'Uri Tzafon' gerçeklikten kopuk konuları tartışan bir grup dini mesihçi. 

Hareketin düzenlediği bir çevrimiçi konferansta, moderatör Profesör Amos Azaria, Daniella Weiss, Yehudit Katzover ve Haham Elishama Cohen ile birlikte "Geçmişten Başarılı Yerleşim Modelleri ve Güney Lübnan için Dersler" konusunu tartışan bir panel başlatılmıştı. 

Yedioth Aharanot'a göre, bu sanal konferans internetteki tartışmaları daha da alevlendirdi. 

Konular arasında "İncil'de Lübnan", "İkinci Tapınak Döneminden Günümüze Lübnan", "Lübnan'da Yerleşimin Hukuki Yönleri" ve "Geçmişten Başarılı Yerleşim Modelleri ve Güney Lübnan için Dersler" yer aldı.

Arap medyasında yer alan haberlerde, konferansa yüzlerce İsrailli yerleşimcinin katıldığı belirtildi. 

Filistin gazetesi el-Kudüs, Güney Lübnan'da Yahudi yerleşimi çağrılarının uzak bir ihtimal gibi görünse de gerçeğe dönüşebileceğini kaydetti.

Hareket, resmen kurulmadan önce İsrailli isimlerin Güney Lübnan'a yerleşmeye yönelik açıklamaları Arap medyasında dikkat çekmişti. 

Ocak ayında Katar'da yayınlanan The New Arab, Nahala yerleşim hareketinin lideri Daniella Weiss'ın Güney Lübnan'da İsrail yerleşimleri inşa etme olasılığını tartıştığını aktardı.

Panelde Weiss, ilk yerleşimci hareketi olan 'Gush Emunim'in tam 50 yıl önce Sebastia'da ilk Samarya yerleşimini kurmaya çalıştığı günleri anımsattı.

Cohen, Weiss'ın sözlerini yineleyerek "Hayal etmek zorundasınız. Pek çok engel var ama kafamızı duvara vuracağız ve duvar yıkılacak. Lübnan'da da öyle." dedi. 

Aşırı sağcı Yerleşim Hareketi Uri Tzafon, İsrail'in "güney ve kuzey Celile arasında gerçek bir sınır", yani Litani Nehri'ni hedeflemesi gerektiğini savunuyor.. 

Haaretz'deki makaleye göre, Hizbullah'la bir kara savaşı başlarsa, bu çok hızlı bir şekilde İsrail'in kamu söyleminin merkezi bir parçası haline gelebilir.

Haaretz'deki makale, "İsrail'de bugün hayal gibi görünen şeylerin yarın hızla politikaya, ertesi gün de gerçeğe dönüşebildiğinin kanıtlandığını" iddia ediyor.