Amerika’daki İsrail lobisinin ve İsrail rejiminin 7 Ekim sonrası ABD kamuoyunu yönlendirmek için sosyal medyada çok yoğun faaliyetler yürüttüğü ortaya çıktı.
YDH- El-Kanadek haber sitesinin bildirdiğine göre, İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşının başlamasından bu yana "Siyahi" milletvekiller de dahil olmak üzere Amerikan kamuoyunu etkilemek için sistematik bir kampanya yürüttü.
Büyük meblağlar ödediği bu kampanya doğrudan Diaspora Bakanlığı tarafından desteklendi. Diaspora Bakanlığı da -bir dizi dernekle işbirliği içinde- Tel Aviv'deki bir siyasi pazarlama şirketine 2 milyon dolardan fazla ödeme yaptı.
Söz konusu bakanlık bir yandan sosyal medyada savaş yanlısı içerik yayan binlerce sahte hesabı denetlerken diğer yandan da ABD yasalarındaki "antisemitizm" kavramını ve kriterlerini değiştirmeleri için ABD'li milletvekillerini etkiledi.
El-Kanadek, kampanyanın geçtiğimiz senenin ekim ayında başladığını ve X platformunda hâlâ aktif olduğunu belirtti.
“FakeReporter” tarafından yayımlanan belgelere göre, X, Facebook ve Instagram'da gerçek Amerikalılar gibi davranan yüzlerce sahte hesap İsrail rejimi yanlısı yorumlar yayımlamak için kullanıldı.
Bu hesaplar, özellikle Siyahlar ve New York Temsilciler Meclisi Azınlık Lideri Hakeem Jeffries gibi Demokratlar olmak üzere ABD milletvekillerine odaklandı ve onları, İsrail ordusunu finanse etmeye devam etmeye çağıran paylaşımlarda bulundu.
İngiliz The Guardian gazetesi tarafından yayımlanan belgeler, İsrailli özel çevrimiçi siyasi kampanya şirketi Stoic'in operasyonu yönettiğini ve projeyi üstlenmek üzere sözleşme imzaladığını doğruladı.
The Times’s göre, o ay onlarca İsrailli teknoloji girişimi, savaş sırasında İsrail'in "dijital askerleri" olmaları için acil toplantılara katılmaya davet eden e-postalar ve WhatsApp mesajları aldı. E-postaların ve mesajların bir kısmı İsrail hükümet yetkililerinden, bir kısmı ise startup'lardan ve teknoloji inkübatörlerinden geldi.
İbranice Haaretz gazetesine konuşan kaynaklara göre, operasyon İsrail Diaspora İşleri Bakanlığı tarafından planlandı. Ancak ifşa edilmesinin İsrail'i bir krize sürüklemesinden korkulduğu için başka bir tarafça yürütüldü.
İsrail lobisinin ABD'de çok sayıda konuda etkili baskı uyguladığını ve özellikle bölgesel konularda güçlü bir nüfuza sahip olduğunu söyleyen el-Kanadek, bu lobilerin 7 Ekim'den bu yana İsrail'in çıkarlarını korumak ve bölge ülkeleriyle ilişki kurup özdeşleşme kabiliyetini artırmak için yoğun çabalar sarf ettiğini belirtti.
Haberde, İsrail lobisinin karar merkezleri üzerindeki etkisinin, Yahudi bağışçıların başkanlık kampanyalarındaki öneminden kaynaklandığı ileri sürüldü.
El-Kanadek’e göre, adaylar için sağlanan özel fonların %60'ının Yahudi destekçilerden geldiği tahmin edilmekte. Buna ek olarak, kilit eyaletlerde ikamet eden Yahudi seçmenler başkanlık seçimlerinde çok önemli ve adayların İsrail'e yönelik politikalarını etkileyebiliyorlar.
Bir başka etki alanı da atamalarla ilgili olup, İsrail lobisi bir kayyum gibi hareket ederek, kurumun yeterince lehine olmadığı düşünülen adayları veto etmekte.
Lobiye bağlı kuruluşlar özellikle Orta Doğu'daki politikaların şekillendirilmesinde kilit pozisyonlarda yer alıyorlar.
İsrail'e ilişkin ABD siyasi söyleminin oluşumunu etkilemek açısından medya, üniversiteler ve araştırma merkezleri (İsrail yanlısı araştırmacıları ya da bu amaçla ehlileştirilebilecek olanları destekleyerek) üzerinde baskı kurulmakta.
Öte yandan, çoğunluğu genç seçmenlerden oluşan öğrenciler arasında Filistin davasına en büyük desteğin verildiği ABD üniversitelerindeki gelişmeler ışığında, İsrail'in davranışlarına yönelik eleştirileri ABD yasalarında “antisemitizmle” bir görmek ABD'deki Yahudi lobisinin güncel hedefi.
İsrail lobisi tabii ki tüm bunların bir sonucu olarak dış politikanın yönünü şu ya da bu şekilde etkilemekte.