İngiltere'de yeni başbakanın kabinesini İsrail finanse ediyor

img
İngiltere'de yeni başbakanın kabinesini İsrail finanse ediyor YDH

Erken seçimlerden sonra İngiltere'de iktidara gelen İşçi Partisi'nin kabinesinin, İsrail yanlısı fon sağlayıcılardan 600 bin sterlinden fazla bağış kabul ettiği ortaya çıktı.




YDH - İngiliz araştırmacı gazetecilik portalı Declassified UK'in haberine göre İsrail yanlısı lobiciler, İşçi Partisi'nin 25 kabine üyesinden 13'üne parlamentoya seçildikleri ilk günden bu yana bağışta bulundu.

Bağış alanlar listesinde Başbakan Keir Starmer, yardımcısı Angela Rayner, Şansölye Rachel Reeves, Dışişleri Bakanı David Lammy ve İçişleri Bakanı Yvette Cooper yer alıyor.

Fon alanlar arasında, Birleşik Krallık Ticaret Bakanı olarak İsrail'e silah ihracatını denetleyecek olan Jonathan Reynolds ve İşçi Partisi'nin seçim kampanyasına nezaret eden Pat McFadden ile birlikte sorumlulukları artık ulusal güvenliği de içeren isimler de bulunuyor.

Bağışların bir kısmı, milletvekillerini bölgeye 'bilgi toplama' misyonlarına götüren bir lobi grubu olan İsrail'in İşçi Partili Dostları (LFI) tarafından sağlandı.

Reeves, McFadden, Reynolds ve teknoloji sekreteri Peter Kyle kısa bir süre önce LFI'nin başkan yardımcıları olarak listelendi.

Diğer önemli bağışçılar arasında İsrail yanlısı iş insanları Gary Lubner, Trevor Chinn ve Stuart Roden yer alıyor.

Bağışların toplam değeri 600 bin sterlinin üzerinde.

İsrail'in İşçi Partili Dostları

LFI fon sağlayıcılarını açıklamıyor ancak 2017 yılında el-Cezire'nin yaptığı belgeselde İsrail'in Londra Büyükelçiliği ile yakın ilişkileri olduğu ortaya çıkmıştı.

Örgütün parlamento sorumlusu Michael Rubin, LFI ve İsrail Büyükelçiliği'nin 'birlikte çok yakın çalıştıklarını, ancak bunun çoğunun perde arkasında kaldığını' söylerken gizlice kayda alınmıştı.

Eski bir İşçi Partisi milletvekili ve LFI başkanı olan Joan Ryan da bir İsrail elçiliği yetkilisi ile olası bir 1 milyon sterlinlik ödemeyi tartışırken kayda alındı.

Starmer'ın kabinesinin yedi üyesi İsrail'i ziyaret etmek için LFI'dan fon almayı kabul etti; bunlar arasında Reeves, Lammy ve Sağlık Bakanı Wes Streeting de bulunuyor.

Starmer, LFI'dan fon almamış olsa da kuruluşun bir dizi etkinliğine konuşmacı olarak katılmıştı.

Kasım 2021'deki yıllık öğle yemeğinde yaptığı açılış konuşmasında Starmer, İsrail'in 'çölü çiçeklendiren sosyal demokratlar' tarafından kurulduğuna dair ırkçı ve sömürgeci atasözünü tekrarladı.

Ekim 2023'te Starmer, LFI'ın 'kendisi ve ekibi için paha biçilmez bir enerji ve fikir kaynağı' olduğunu söyledi.

Middle East Eye'a göre partinin sağlıktan sorumlu yetkilisi Streeting Westminster'da LFI ile düzenli olarak görüşüyor.

İsrail lobi örgütleri de Starmer'ın kabine ekibindeki danışmanlara fon sağladı.

İsrail ile Avrupa arasındaki bağları güçlendirmeyi amaçlayan bir lobi grubu olan Avrupa Liderlik Ağı (ELNET), Streeting ve Bridget Phillipson'ın parlamento çalışanlarının İsrail'i ziyaret etmeleri için ödeme yaptı.

Heyette yer alan bir parlamento danışmanı openDemocracy'ye şunları söyledi: "İnsanların hükümete girerken İsrail yanlısı bir duruşa sahip olduklarından emin olmak için açık ve net bir ajanda vardı".

Personel, geziden döndükten sonra İsrail büyükelçiliğindeki üst düzey bir yetkilinin kendisine şu soruyu sorduğunu da sözlerine ekledi: "Sizi gönderdiğimiz gezi hoşunuza gitti mi?"

ELNET'in fon sağlayıcıları arasında Donald Trump'ın destekçisi ve Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi'nin (AIPAC) önemli bağışçılarından Amerikalı milyarder Bernie Marcus da bulunuyor.

İsrail yanlısı sermayedarlar

Starmer'ın üst düzey ekibinin dokuz üyesi İsrail yanlısı iş dünyası figürlerinden fon almayı kabul etti.

En önemli bağışçılardan biri, onlarca yılını motor endüstrisinde çalışarak geçiren ve AA, RAC ve Kwikfit gibi kuruluşlara başkanlık eden İngiliz multi-milyoner Trevor Chinn.

Chinn uzun süredir İsrail yanlısı bir lobici. 1980'lerden bu yana LFI ve İsrail'in Muhafazakar Dostları'nı finanse ediyor.

Yakın zamanda gizliliği kaldırılan dosyalar, Chinn'in 1990'ların başında John Major hükümetine İsrail politikası konusunda nasıl defalarca lobi yaptığını ortaya koyuyor.

Bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Kasım 1991'de Chinn hakkında "İsrail davasının oldukça sert bir savunucusu olabilir ve hiçbir şekilde güvercin değil," diye yazmıştı.

Chinn ile İsrail devleti arasında yakın bir ilişki olduğunu belirten diplomat sözlerine şöyle devam ediyordu: "Benim hissiyatım İsrail siyasi sahnesine çok iyi uyum sağlamadığı yönünde, her ne kadar bağış toplama faaliyetleri vasıtasıyla bir dizi liderle görüşse de".

Chinn'in babası Rosser Chinn, İngiltere'deki Yahudi Ulusal Fonu'nun (JNF) başkanıydı. 

JNF, Filistin'deki yasa dışı İsrail yerleşimlerini destekleyen ve tarihçi Ilan Pappé tarafından 'etnik temizliğin sömürgeci ajansı' olarak tanımlanan bir yarı-hükümet kuruluşu.

Chinn, Starmer'ın 2020'de İşçi Partisi lideri olmak için yürüttüğü kampanyaya 50 bin sterlin bağışta bulundu.

Ayrıca Reeves, Rayner, Lammy, Streeting, Phillipson ve Filistin'in İşçi Dostları'nın eski başkanı ve şu anda kültür bakanı olan Lisa Nandy'ye de bağışta bulundu. 

Diğer bağışçılar arasında Çalışma ve Emeklilik Bakanı Liz Kendall ve Çevre Bakanı Steve Reed de bulunuyor. Chinn'den gelen bu bağışların toplam değeri 180 bin sterlinin üzerinde.

Bir diğer önemli bağışçı ise apartheid Güney Afrika'sında eski bir polis olan ve United Jewish Israel Appeal'a (UJIA) büyük bağışlarda bulunan Gary Lubner.

Lubner, Starmer'ın lider olmasından bu yana İşçi Partisi'ne 900 bin sterlini seçim sandığına olmak üzere yaklaşık 6 milyon sterlin bağışta bulundu. Lubner'in bağışlarının yaklaşık 350.000 Sterlini Lammy, Reeves ve Cooper'ın ofislerine yönlendirildi.

İsrail yanlısı üçüncü bir iş adamı, eski hedge fon yöneticisi Stuart Roden, 2023'ten bu yana İşçi Partisi'ne 1 milyon sterlinden fazla bağışta bulundu ve 80 bin sterlin Phillipson ve Nandy'nin ofis masraflarını destekledi.

Starmer'ın sürpriz yeni atamalarından biri de kabinede adalet bakanı olarak yer alacak olan avukat Richard Hermer.

Starmer İsrail'in Gazze'ye giden su ve elektriği kesmeye 'hakkı olduğunu' savunurken Hermer da Ekim 2023'te İsrail'i 'uluslararası yükümlülüklerini' hatırlamaya çağıran mektubu kaleme alan bir grup önde gelen Yahudi avukat arasında yer aldı.

Mektupta, 'toplu cezalandırmanın savaş hukuku tarafından yasaklandığı' ve 'uluslararası hukukun savaşan tarafların sivil yaşam ve altyapıya en az zararı vermesini gerektirdiği' belirtiliyordu.

Hermer, ayrıca LBC'ye verdiği demeçte "Sivil bir halkı yaşamın temel ihtiyaçlarından mahrum bırakan bir kuşatmanın uluslararası hukuka uygun olduğunu düşünmek neredeyse imkansızdır," dedi.

Bundan önce Hermer, Muhafazakar hükümetin boykot karşıtı yasa tasarısının 'bazı açılardan uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerimizle tutarsız' olduğunu vurgulamıştı.

Temmuz 2023'te "Bu yasa tasarısı 1980'lerde yürürlükte olsaydı, dönemin başbakanının Nelson Mandela'nın bir terörist ve apartheid rejiminin bir müttefik olduğu yönündeki tutumu ışığında büyük olasılıkla hukuka aykırı kabul edilecek ve muafiyet tanınmayacaktı," demişti.