Ensarullah direniş hareketinin lideri, ABD ve müttefiklerinin Yemen'in Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde İsrail'e bağlı gemilere karşı yürüttüğü deniz operasyonlarını durduramayacağını söyledi.
YDH- Abdulmelik el-Husi Perşembe günü televizyonda yaptığı konuşmada "ABD ve İngiliz deniz kuvvetleri Yemen Silahlı Kuvvetleri'nin balistik füzelerinden korkuyor" dedi ve Batılı deniz birliklerinin Yemen karasularını terk ettiğini belirtti.
Yemen deniz birliklerinin bugüne kadar İsrail, ABD ve İngiltere bağlantılı 166 ticari gemiyi vurduğunu belirten el-Husi, İsrailli yetkililerin de Yemen'in askeri kapasitesinden korktuğunu vurguladı.
El-Husi, İsrail'in ‘Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nün (INSS), Yemen güçlerinin Kızıldeniz'deki operasyonları nedeniyle rejimin ciddi ekonomik zararlara uğradığını kabul ettiğini söyledi.
ABD'nin Yemen'in İsrail karşıtı operasyonunu durdurmak için elinden geleni yaptığını ancak bunun boşuna olduğunu belirten el-Husi, Suudi Arabistan'ı da misilleme saldırılarını durdurmak için Washington'la işbirliği yapmaması konusunda uyardı.
Ensarullah lideri şöyle devam etti: "Amerikalılar Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonlarını durduramaz çünkü bu operasyonların kökleri dini inançlarımıza dayanmaktadır. Binlerce Yemenli Siyonist düşmana karşı savaşa katılmaya hazır."
"İsrail'in soykırım savaşı ve Filistinlilere karşı işlediği korkunç suçlar, tüm uluslararası toplum için bir vicdan ve ortak insani değerler turnusolüdür" diyen el-Husi, "Gazze'de devam eden soykırıma sessiz kalmak, insanlık onurunun ve yaşam hakkının kaybedilmesi anlamına gelir" dedi.
El-Husi, İsrail rejiminin “temel ilkeleri alenen ihlal ettiğini” ve “insan toplumları için zayıf ve bozuk bir vizyon üzerine kurulduğunu” söyledi.
Ensarullah lideri, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'daki üniversite kampüslerinde düzenlenen Filistin yanlısı öğrenci protestolarına atıfta bulunarak, bunun Filistinlilere karşı süregelen trajedinin farkındalığı arttırmada ve Siyonistlerin uzun süredir gizlediği gerçekleri ortaya çıkarmada önemli bir etkisi olduğunu belirtti.
Abdulmelik el-Husi, ABD polisinin Filistin yanlısı kampüs protestocularına “savaş suçlusu” gibi davrandığını söyledi.
Filistin topraklarında devam eden gelişmelere karşı bazı ülkelerin kayıtsızlığından ve ilgisizliğinden yakınan el-Husi, Tel Aviv rejimi ile işbirliği yapan tarafların Müslümanları tuzağa düşürmeyi amaçladığını vurguladı.
Ensarullah lideri, İsrail güçlerinin bu hafta Gazze'de aynı aileden üç yaşlı Filistinliyi işkence ederek infaz etmesine de değinerek, bu suçların "insanlık vicdanını uyandırması ve sorumluluk duygusunu canlandırması gerektiğini" söyledi.
El-Husi, Filistinli mültecilerin normalde profesyonel ordularla çatışmalarda kullanılan ABD yapımı akıllı bombalarla hedef alındığını belirtti.
Konuşmasının başka bir bölümünde Refah sınır kapısının kapatılmasına işaret eden el-Husi, “Siyonist düşmanın hedeflediği açlık kampanyasının bir parçası olarak gıda ve tıbbi malzeme de dahil olmak üzere temel yardımların Gazze'ye girmesini engellediğini” söyledi.
Fas ve Bahreyn halklarının Gazze savaşı sırasında Filistinlilerle dayanışma içinde olmalarını selamlayarak, iktidardaki rejimlerin şiddetli muhalefetine rağmen mazlum uluslara verdikleri sarsılmaz desteği övdü.
El-Husi, daha sonra Hamas direniş hareketinin askeri kanadı olan Kassam Tugaylarının İsrail'in amansız saldırıları karşısındaki direncini ve azmini övdü.
Filistinli direnişçilerin askeri kabiliyetlerini artırdığını ve işgalci İsrail birliklerini püskürtmek için ince taktikler uyguladıklarını belirten el-Husi, İsrail ordusunun Gazze saldırısı için yeterli sayıda asker toplayamadığını da sözlerine ekledi.
Yemenli, Iraklı ve Lübnanlı direnişçilerin İsrail karşıtı misilleme operasyonlarının da işgalci rejime önemli kayıplar verdirdiğini ifade etti.
El-Husi ayrıca, Yemen Silahlı Kuvvetleri ve Irak'taki İslami Direniş savaşçılarının İsrail üslerine karşı yürüttüğü ortak operasyonların da son derece etkili olduğunu vurguladı.
Ensarullah lideri, Lübnan'daki Hizbullah direniş hareketinin İsrail askeri mevzilerine yönelik operasyonlarının İsrail işgali altındaki kuzey topraklarındaki sanayi faaliyetlerini ciddi şekilde sekteye uğrattığını belirtti.
