‘Yahudi Halkı Politika Enstitüsü’ tarafından yapılan bir anket, İsraillilerin çoğunluğunun ordunun üst düzey yönetimine, hükümete ya da cumhurbaşkanına güvenmediğini ve kuzey cephesindeki gerginliğe siyasi bir çözüm bulunmasından yana olduğunu gösteriyor.
YDH- El-Meyadin’in bildirdiğine göre, Yahudi Ajansı'na bağlı ‘Yahudi Halkı Politika Enstitüsü’ (JPPI) tarafından yapılan bir anket, orduya ve İsrail hükümetine olan güvenin azaldığını gösterdi.
Ankete göre, İsraillilerin yüzde 73'ü hükümete düşük ya da çok düşük düzeyde “güven duyuyor” ve yüzde 86'sı İsrail'deki güvenlik durumundan “çok endişeli.”
Enstitü, İsrail Kamuoyu Endeksinin İsraillilerin Başbakan Benjamin Netanyahu'ya olan güven düzeyinin 7 Ekim 2023'ten bu yana azaldığını ve bu durumun Temmuz ayında da değişmediğini gösterdiğini açıkladı.
Güvenlik ve Ekonomik Kaygılar
Aksa Tufanı'ndan bu yana İsrail halkının yüzde 55'i İsrail ordusu liderliğine güvenmiyor ve bu oran özellikle “sağ görüşlüler” arasında keskin bir düşüş gösteriyor.
Ankete göre, kendilerini sağcı ve merkez sağda tanımlayanlar güvenlik durumundan “endişe” duyarken, merkez ve solda yer alanlar “çok endişeli.”
Yine ankete göre, kendilerini sağcı ve merkez sağda tanımlayanlar güvenlik durumundan “endişe” duyarken, merkez ve solda yer alanlar “çok endişeli.
Büyük bir çoğunluk da İsrail'deki ekonomik durumdan “endişe” duyuyor. Ancak sağ kesimin çoğunluğu İsrail'deki ekonomik durumdan “endişe duymadığını” ifade ediyor. Sağ kesimin yüzde 40'ı biraz endişe duyarken, yüzde 18'i hiç endişe duymuyor.
Ancak merkez sağ da dahil olmak üzere diğer grupların çoğunluğu ekonomik durumdan endişe duyarken, merkez ve solda yer alanların çoğunluğu ise “çok endişeli.”
Netanyahu hükümetine karşı gösteri
İsrail Kamuoyu Endeksi'nin temmuz ayı sonuçları, İsraillilerin erken seçim talebiyle düzenlenen hükümet karşıtı protestolara yönelik tutumlarında sağ ve sol görüşlüler arasındaki farkları ve uçurumları ortaya koyarken, ankete göre, İsrail halkının yüzde 56'sı Netanyahu hükümetine karşı düzenlenen gösterileri destekliyor.
Ankete göre, sağ görüşlü seçmenlerin çoğunluğu (%54) İsrail'in Gazze Şeridi üzerinde “tam sivil ve güvenlik kontrolünü” desteklerken, genel Yahudi nüfusu arasında çoğunluk İsrail'in Gazze'de “sivil kontrolü” ile ilgilenmiyor.
Kuzey Cephesi
‘Yahudi Halkı Politika Enstitüsü’, temmuz ayında yapılan anketin İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaların tırmandığı ve Hizbullah'ın roket saldırılarının sıklığını ve gücünü arttırdığı bir dönemde yapıldığına dikkat çekti.
Bu durumun anket sonuçlarına da yansıdığı ve İsrail'in Lübnan'a “saldırmasını” (hemen ya da Gazze'deki savaşın sona ermesinden sonra) isteyenlerin sayısında hafif bir düşüş, kuzeydeki gerginliğin “siyasi yollarla çözülmesini” isteyenlerin sayısında ise hafif bir artış görülüyor.
Savaşa destek yüzdesindeki değişim Yahudiler arasında belirgin olmakla birlikte, Yahudilerin yüzde 56'sı hâlâ Gazze'deki çatışmaların hemen ardından veya sonrasında İsrail'in Lübnan'a askeri saldırıda bulunmasını destekliyor.
‘Haredi Birleşik Tevrat Yahudiliği Partisi’ hariç, iktidardaki İsrail koalisyon blokları ve partilerinin destekçileri arasında Lübnan'a derhal saldırılması yönünde “geniş bir destek” var. Likud seçmenlerinin yüzde 45'i ve ‘Şas’ ve ‘Dinci Siyonizm’ seçmenlerinin yaklaşık yüzde 60'ı Lübnan'a saldırılmasını destekliyor.
‘Yahudi Halkı Politika Enstitüsü’ Başkanı Profesör Yedidia Stern'e göre veriler, halk ile güvenlik ve siyasi liderlik arasında derin bir güven krizine işaret ediyor.
Stern, bunun her zaman önemli bir zorluk olduğunu ancak savaş sırasında daha da büyüdüğünü, bu nedenle ihtiyaç duyulan şeyin, liderlik ile İsrail halkı arasında “güven tazelenmesi” olduğunu sözlerine ekledi ve “genel seçimlerin yapılmasını” önerdi.
Anket, İsrail'de Netanyahu ve hükümetine karşı gösterilerin arttığı, binlerce İsrailli esir ailesinin toplanıp hükümetin gitmesi için slogan attığı bir döneme denk geldi.
Esirlerin aileleri, İsrail'in Gazze'ye yönelik acımasız bombardımanında bir kısmı öldürülen bu esirlerin hayatlarından endişe duydukları için Netanyahu hükümetine Filistin direnişiyle yeni bir takas anlaşması imzalaması için büyük baskı uyguluyor.
