İsrailli bir askeri yetkili, perşembe günü Tel Aviv'i vuran Yemen'e ait insansız hava aracının tespit edilememesi nedeniyle hava savunma sistemlerinin karşılaşmış olabileceği sorunları detaylandırdı.
YDH- ‘Calcalist’ iş ve ekonomi gazetesinin, üst düzey bir İsrailli askeri yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Yemen'in cuma günü Tel Aviv'e düzenlediği askeri operasyon “İsrail hava savunmasının 7 Ekim'i” olarak adlandırıldı.
Yemen Silahlı Kuvvetleri cuma günü, Gazze'ye destek operasyonlarının devamı olarak işgal altındaki Filistin'in Tel Aviv kentinde önemli bir bölgeyi hedef alan başarılı bir insansız hava aracı saldırısı gerçekleştirdiğini duyurmuştu.
Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Tuğgeneral Yahya Seri cuma günü erken saatlerde yaptığı açıklamada, söz konusu operasyonun yeni geliştirilen ‘Yafa’ insansız hava aracı tarafından gerçekleştirildiğini duyurdu.
Seri, İHA'nın düşman radar ve önleme sistemlerinden kaçmak amacıyla özel olarak tasarlandığını söyledi. İHA hedefine ulaştı ve operasyonel amaçlarına ulaştı.
Yetkiliye göre, Yemen'in Tel Aviv'in derinliklerine bir saldırı insansız hava aracı fırlatmadaki başarısı, İsrail hava savunmasının “büyük bir başarısızlığı” ve İsrail'in yıllardır gurur duyduğu “temiz gökyüzü döneminin sonu” anlamına geliyordu.
Söz konusu yetkili, drone'un işgal altındaki Filistin'in hava sahasına herhangi bir önleme girişimi olmaksızın nasıl girebildiğine dair birtakım görüşler ileri sürdü. Birincil teori, “drone'un benzerlerine ilişkin somut istihbaratta kritik bir boşluk olması ve bu sayede önlenmeden en az 2.000 kilometre yol alabilmesi” idi.
'İsrail'in' hava savunma sistemleriyle ilgili sorun
Yetkiliye göre, hava savunma sistemi, hedefi tespit etmek ve tanımlamak için kara ve hava savunma sistemlerinin konuşlandırılmasını ve ardından savunma füzeleri, helikopterler veya askeri uçaklar kullanılarak imha edilmesini sağlayacak bir erken tetikleyici ile donatılmış olmalıydı.
Bu tür somut bilgilerin eksikliğine ek olarak, “Hava Kuvvetleri'nin savunma sistemi, yaklaşan tehdidi tespit etmesine yardımcı olması gereken uydu algılama, görsel algılama ve radarlar gibi başka araçlara da sahipti” diye ekledi.
Yetkili, hava savunma sistemlerinin, çoğu gizli kalan, ancak radarların tehdidi tespit edemediği durumlarda önleme sürecine yardımcı olması beklenen çeşitli görsel ekipmanlara sahip olduğunu da açıkladı.
Dahası, operasyon sırasında gökyüzünün optik araçlarla gerçek bir görüntüsünü elde etmeye çalışırken karşılaşılan zorluk, operasyonun bu sistemler için bir zorluk teşkil eden gece gerçekleştirilmiş olmasıyla ilgili olabilir.
Yetkili, insansız hava aracının yolculuğunun da çok uzun sürdüğünü ve birkaç saat yol kat ettiğini, “nihayet deniz yönünden Tel Aviv'e varana kadar irtifa ve rotasındaki değişiklikleri takip ederek İsrail sistemlerini yanılttığını” belirtti.
İsrailli yetkili, “İsrail'in hava üstünlüğü, İsrail'in hava sahasının korunmasının garanti altına alınmadığı bir ortamda artık mutlak değildir” dedi ve aksini söyleyen herkesin “şaşırmış ve yanlış yönlendirilmiş” olduğunu sözlerine ekledi.
Kuzey cephesindeki tehdit
Calcalist'in aktardığına göre İsrailli yetkili, dün geceki operasyonun “kartları yeniden kararak”, yerleşimcilerin nerede olurlarsa olsunlar tehlikelere maruz kalabilecekleri ve önceden caydırılamayacak sürpriz bir hava saldırısı riskiyle karşı karşıya kalabilecekleri bir dönemin başlangıcına işaret edebileceğini söyledi.
Aynı bağlamda, İsrail Hava Kuvvetleri'nin Kızıldeniz ve Körfez'de bulunan ABD kuvvetlerinin bölgede herhangi bir şüpheli hareket tespit edip etmediğini, bunların niteliğini ve bunlarla ilgili ne yaptıklarını ve koordinasyonda herhangi bir boşluk olup olmadığını, başarısızlıkla ilgili bir soruşturmanın ardından ele alınması gerektiğini söyledi.
Gazeteye göre, Yemen'in insansız hava araçlarının yanı sıra, daha sessiz elektrikli motorlarla çalışan daha gelişmiş insansız hava araçlarının savaşa girmesi nedeniyle kuzey cephesinde de tespit konusunda zorluklar yaşanıyor.
İsrail işgal ordusu ve güvenlik kurumları tarafından benimsenen olası senaryolarsa şu şekilde: “Guş Dan şehirlerine ve elektrik altyapısı gibi İsrail'deki önemli stratejik tesislere yönelik drone saldırıları, İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmanın kapsamlı bir savaş aşamasına girmesi halinde, çok daha büyük yıkıcı kapasiteye sahip binlerce roket ve hassas füzenin günlük bombardımanlarına ek olarak savaşın ayrılmaz bir parçası haline gelebilir.”