İsrail ordusu, Gazze'deki savaş suçlarını aklamak için geniş çaplı bir örtbas operasyonu tertip ediyor.
YDH - İsrail ordusunun sivil hedefleri bombalama yetkisini genişletme kararı on binlerce Filistinlinin katledilmesine yol açtı ve Gazze'yi tanınmaz hale getirdi.
Hayatta kalan halk, İsrail'in uluslararası savaş hukukunu ihlal eden kasıtlı politikaları nedeniyle açlık ve tehcir tehlikesiyle karşı karşıya.
Bu eylemlere ilişkin dehşet verici kanıtlar ortaya çıkmaya devam ediyor.
Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'i soykırımla suçlayan bir davayı inceliyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi de savaş suçu işlediğinden şüphelenilen İsrailli liderler için yakalam kararı talep etti. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi, İsrail güçlerinin aç bırakma, cinayet ve işkence gibi suçlar işlediğini tespit etti.
Siyonist rejim, bu suçlamalara karşı koymak için geniş çaplı bir örtbas operasyonu başlatıyor.
+972 Magazine'nin haberine göre İsrailli liderler, her saldırıyı sözde onaylayan ve hukuk ihlallerini soruşturan sağlam yasal mekanizmalara atıfta bulunarak ordunun dünyadaki en ahlaklı ordu olduğunu iddia ediyor.
Ancak insan hakları grubu Yesh Din tarafından hazırlanan rapor, rejimin askeri sisteminin ana rolünün, kendisini dış eleştirilerden korumak için hesap verebilirlik görüntüsünü sürdürmek olduğunu gösteriyor.
Gizli bir askeri organ olan Genelkurmay Gerçekleri Araştırma Değerlendirme Mekanizması (FFAM), davaları genellikle soruşturmadan kapatıyor.
Askeri polis tarafından yürütülen cezai soruşturmaların çoğu herhangi bir suçlamayla sonuçlanmıyor.
Son on yılda Gazze'de meydana gelen yaklaşık 600 olaydan sadece üçü iddianame ile sonuçlandı. Bu nadir vakalarda bile cezalar hafif kalıyor.
İsrail hukuk sistemi, güç kullanımına ilişkin politikaları ele almadı veya sivillerin hedef alınmasının genişletilmesinden, bombardıman yönergelerinden, yardımların kısıtlanmasından ve ölüm bölgelerinin belirlenmesinden sorumlu karar merciilerini soruşturmadı.
Uluslararası hukuk ihlallerini soruşturması gereken Başsavcı ve Askeri Başsavcı, aynı zamanda Siyonist rejimin ölümcül politikaları konusunda tavsiyelerde bulunarak bir çıkar çatışması yaratıyor.
Mayıs ayında İsrail Askeri Başsavcısı savaş suçu işlendiğinden şüphelenilen 70 olayla ilgili cezai soruşturma başlatıldığını duyurmuştu.
Fakat Gazze'ye yönelik 2014'teki ve 2018-19'daki geçmiş saldırılar, İsrail'in savaş suçlarını düzgün bir şekilde soruşturmasının ya da önlemesinin pek mümkün olmadığını gösteriyor.
Olayların çoğu FFAM tarafından yapılan uzun incelemelerin ardından cezai soruşturma yapılmadan kapatılmıştı.
Zaman zaman soruşturmalar, küçük suçlar işleyen alt rütbeli askerler hakkında iddianame düzenlenmesine yol açabiliyor ve bu da hesap verebilirlik görüntüsü vererek ordunun imajını güçlendiriyor.
Ancak sistem büyük ölçüde savaş suçlarını aklamak için işliyor ve İsrailli liderleri uluslararası mahkemelerde sanık olma riskiyle karşı karşıya bırakıyor.