Amerikan The New Yorker dergisi, Washington yönetiminin yıllardır kamuoyundan sakladığı, Irak işgali döneminde gerçekleştirilen Hadisa katliamının görüntülerini yayınladı.
YDH - The New Yorker dergisinin haberine göre, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 24 Iraklı sivilin ABD Deniz Piyadeleri tarafından öldürüldüğü Hadisa katliamına ışık tutan daha önce görülmemiş fotoğraflar ortaya çıktı.
Başlangıçta Amerikan ordusu tarafından gizlenen görüntüler, kurbanların ailelerinin rızasıyla yayınlanarak Irak işgalinin en trajik ve dehşet verici olaylarından birine ışık tuttu.
19 Kasım 2005'te Irak'ın Hadisa kentinden geçmekte olan bir ABD Deniz Piyadesi konvoyuna el yapımı bir patlayıcı (EYP) isabet etmiş, olayda Onbaşı Miguel Terrazas hayatını kaybetmiş, iki deniz piyadesi de yaralanmıştı.
Bunu takip eden saatlerde Deniz Piyadeleri misilleme olarak üç yaşındaki bir kız çocuğundan yetmiş altı yaşındaki bir adama kadar 24 Iraklı sivili katletti.
Habere göre, Deniz Piyadeleri isyancıların faaliyetlerine karşılık verdiklerini iddia etti, ancak soruşturmalar öldürülenlerin hepsinin silahsız siviller olduğunu ortaya çıkardı.
Onbaşı Ryan Briones ve Onbaşı Andrew Wright dijital kamera kullanarak olay yerini belgeledi ve naaşları kırmızı kalemle işaretledi.
Deniz Piyadeleri tarafından çekilen fotoğraflar, işlenen vahşetin en çarpıcı kanıtı oldu. İstihbarat personeli de dahil olmak üzere diğer deniz piyadeleri tarafından çekilen ek fotoğraflar da yaşananları doğruluyor.
Fotoğraflı kanıtlara rağmen Hadisa katliamına dair hukuki süreç sınırlı kaldı. Dört deniz piyadesi cinayet suçlamasıyla karşı karşıya kaldı ancak bu suçlamalar daha sonra düşürüldü.
Önemli bir askeri figür olan ve daha sonra ABD Savunma Bakanı olan General James Mattis, deniz piyadelerinden biri hakkındaki suçlamaları reddeden bir mektup yazarak onun masum olduğunu ilan etti.
Son dava 2012 yılında, ABD'nin Irak işgaline yönelik medya ilgisinin azaldığı bir döneme denk gelen, hapis cezası verilmeyen bir anlaşmayla sonuçlandı.
Hadisa katliamının fotoğrafları yıllarca kamuoyundan saklı kaldı. Mahkumların kötü muameleye maruz kaldığını gösteren grafik görüntülerin yayınlanması nedeniyle küresel bir öfkeye yol açan Ebu Gureyb cezaevi skandalının aksine, Hadisa'ya dair görüntüler dikkatle gizli tutuldu.
Hadisa olayı sırasında Deniz Piyadeleri Komutanı olan General Michael Hagee, 2014 yılında verdiği bir mülakatta fotoğrafları gizli tutmaktan gurur duyduğunu ifade etti.
“Ebu Gureyb'in aksine basın onları asla ele geçiremedi,” diyen Hagee, görüntülerin gizlenmesinin tepkileri önlemek için hesaplanmış bir karar olduğunu vurguladı.
In the Dark podcast'inden gazeteciler, 2020 yılında Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası (FOIA) talebinde bulunarak, olayları ve ordunun cinayet suçlamalarını düşürme kararının ardındaki mantığı daha iyi anlamak için Hadisa'ya dair fotoğrafların yayınlanmasını talep etti.
Başlangıçta bu talep sonuç vermedi ve durum, gazetecileri Donanma, Deniz Piyadeleri ve ABD Merkez Komutanlığı'na dava açmaya sevk etti.
Gerçeği ortaya çıkarmak amacıyla gazeteciler, Irak'a giderek kurbanların aileleriyle görüştü. Kayıplarına ve adaletin yerini bulmamasına rağmen, ailelerin şeffaflık arayışına yardımcı olmaya istekli olduklarını gördüler.
Katliamda 15 aile üyesini kaybeden avukat Halid Selman Rasif ve babası ile amcalarını kaybeden Halid Cemal gazetecilerle işbirliği yaptı. İki isim diğer aile üyelerinden fotoğrafların yayınlanmasına izin veren imzalar topladı.
17 imzayla birlikte gazeteciler ve hukuk ekipleri davalarını mahkemeye sundu. İlk FOIA talebinden dört yıl sonra, ordu kabul etti ve görüntüleri yayınladı.