Gazze’de bir toplantı gerçekleştiren Filistinli iki grubun, Aksa Tufanı ve sonrasında yaşanan gelişmeleri ele aldığı belirtildi.
YDH- İslami Direniş Hareketi Hamas ve Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi (FDKC), Aksa Tufanı ve Siyonist işgalcilerin Filistin davası ve kimliğine karşı yürüttüğü soykırım gölgesinde Gazze Şeridi'nde önemli bir ikili görüşme gerçekleştirdi.
Hamas’ın resmi sitesinde yer alan habere göre, toplantının Gazze'de, Batı Şeria'da, Kudüs'te ve işgal altındaki iç bölgelerdeki Filistin halkına ve direnişine, Siyonist düşmanın zindanlarındaki tutsaklara, yaralılara ve şehitlere saygı duruşuyla başlanıldığı bildirildi.
“Direnişin tüm normlar ve sözleşmeler tarafından tanınan meşru bir hak olduğu” vurgulanan toplantıda, Aksa Savaşı’nın, “Filistin halkına ve topraklarına yönelik sürekli devam eden saldırı, işgal ve aşırılık yanlısı çetelerin uygulamaları karşısında Filistin halkının ve direnişinin doğal bir tepkisi” olduğu belirtildi. Ayrıca, Filistin işgal altında olduğu sürece direnişin de devam edeceği teyit edildi.
Söz konusu Filistinli bu iki grup, “savaştan sonraki günün, ulusal ittifak masasında bu konuda hak ve yetki sahibi olan Filistin halkı tarafından kararlaştırılacak bir gün olduğunu” ve “ulusal ittifak çerçevesi dışında ne olursa olsun herhangi bir gücün işgal olarak değerlendirileceği ve Filistin topraklarında yeri olmayacağını” vurguladılar.
Toplantının devamında, “saldırganlığın tamamen durdurulması, Gazze Şeridi'nden tamamen çekilme, kuşatmanın kırılması, yeniden imar ve ciddi bir esir takası anlaşması” gibi, “Filistin halkının talepleri karşılanana kadar Siyonist işgalle hiçbir anlaşmanın yapılmadığının ve yapılmayacağının” altı çizildi.
Direniş grupları, “Pekin Anlaşması ve öncesindeki kararların uygulanmasının, Filistin siyasi sisteminin yeniden inşası ve FKÖ'nün, Filistin halkının özgürlük, bağımsızlık, devlet olma ve kurtuluş umut ve özlemlerine ulaşma yolunda Filistin halkına liderlik etmedeki doğal rolüne dönmesi için gerekli bir adım olduğunu” açıkladılar.
Toplantıda, iç cepheyi korumak ve ne olursa olsun, ortalığı karıştıranlara, suç ortaklarına, kanun kaçaklarına, yasaları ve Filistin halkının örf ve âdetlerini ihlal edenlere ve ayrıca, toplumun huzur ve güvenliğini bozmaya veya halk desteğini zayıflatmaya çalışan herkese karşı demir yumrukla karşılık vermenin ve yetkili makamların rolünü güçlendirmenin ve desteklemenin herkes için ulusal bir görev olduğu konusunda mutabık kalındığı bildirildi.
Toplantının sonunda, Filistin halkına yönelik saldırganlığa ve soykırım savaşına karşı koymak için başta Kudüs, Batı Şeria ve işgal altındaki iç bölgeler olmak üzere her yerde halkın tüm güçlerine harekete geçme ve seferber olma çağrısında bulunuldu.