Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah'ın şehit edilmesi, başta Rusya ve Küba olmak üzere uluslararası arenada sert tepkilere neden oldu. Rusya, olayı 'siyasi suikast' olarak nitelendirirken, bölgede tansiyonun yükselmesinden endişe duyduğunu belirtti ve İsrail'i ateşkese çağırdı. Küba ise saldırıyı 'korkakça' olarak tanımladı.
YDH - Rusya Dışişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah'ın öldürülmesini şiddetle kınadığını ve İsrail'i ateşkese çağırdığını belirtti. Bakanlık, bu eylemin Lübnan ve tüm Orta Doğu için vahim sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu.
Açıklamada, "İsrail tarafından gerçekleştirilen bir başka siyasi suikastı şiddetle kınıyoruz. Bu askeri eylem, Lübnan ve tüm Orta Doğu için daha da dramatik sonuçlara yol açacaktır," ifadelerine yer verildi.
Bakanlık, İsrail'in bu tehlikenin farkında olmadığını ve neredeyse kaçınılmaz olarak yeni bir şiddet dalgasına neden olacak bir adım attığını vurguladı.
Rusya, İsrail'e saldırganlığını durdurma çağrısında bulunarak, bunun krizin çözümü için gerekli koşulları sağlayacağını belirtti.
Ayrıca Moskova, dünya kamuoyunu Nasrullah'ın ölümünün ardından Orta Doğu'nun tam teşekküllü bir savaşa dönüşmesini engellemek için harekete geçmeye davet etti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, daha sonra Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Lübnan'da çağrı cihazları ve telsizler aracılığıyla gerçekleştirilen son terör saldırısını ‘insanlık dışı’ olarak nitelendirdi.
Lavrov, "Sivil teknolojilerin ölümcül silahlara dönüştürüldüğü bu saldırı, siyasi hedeflere ulaşmak için terör yöntemlerinin kullanılmasının bariz bir örneğidir,” dedi. Lavrov, olayla ilgili hızlı bir uluslararası soruşturma başlatılması çağrısında bulunurken, ABD ve Avrupa'nın olaya dahil olma ihtimaline de dikkat çekti.
Bakan, “ABD'nin ve bazı Avrupa ülkelerinin bu terörist saldırının hazırlanmasına bir şekilde dahil olduğunu veya en azından bundan haberdar olduğunu gösteren çok sayıda medya haberini göz ardı edemeyiz,” diye konuştu.
Lavrov, İsrail'in ABD'nin Orta Doğu'ya doğrudan müdahalesi için ‘bahane’ yaratmak istediğini, buna karşılık İran'ın sorumlu bir şekilde hareket ettiğini de sözlerine ekledi.
Diğer yandan Fransa'da sol parti La France Insoumise'in (Boyun Eğmeyen Fransa) kurucusu ve lideri Jean-Luc Mélenchon, sosyal medya platformu X'te yaptığı açıklamada Lübnan'daki olayların boyutları karşısında dehşete düştüğünü ifade etti.
Mélenchon, “Netanyahu, Avrupa ve ABD'nin suç ortaklığıyla bölgedeki devletlerin egemenliğini ihlal ediyor. Netanyahu'nun işlediği suçlar cezasız kaldıkça devam edecektir. Bölge ve dünya için tehlike son derece büyüktür,” değerlendirmesini yaptı.
Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel de suikastı sert bir dille kınayan bir mesaj yayımladı. Diaz-Canel, saldırıyı ‘korkakça’ olarak nitelendirirken işgal rejimi tarafından masum sivillerin katledilmesini de kınadı.