Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Seyyid Hasan Nasrullah’ın şehadetinden sonra ikinci konuşmasını yaptı.
YDH- Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı şeyh Naim Kasım, Hizbullah’ın savaştan çekilmesine yönelik yapılan uluslararası baskılara değindi ve Hizbullah’ın Şehit Nasrullah’ın yolunu kararlılıkla sürdüreceğini söyledi.
Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Aksa Tufanı'nın istisnai bir olay ve Orta Doğu'nun çehresini değiştirmenin başlangıcı olduğunu ifade etti.
“Hamas, İslami Cihat ve diğer direniş gruplarının, Gazze’deki Filistin halkının yaptığı yüzde yüz meşru bir eylemdir. Çünkü 75 yıldır süren işgale karşı mücadele veriyorlar” diyen Şeyh Naim Kasım işgalci güçlerin Aksa Tufanı sonrasında hedefinin iki temel hedef gerçekleştirmeye çalıştığını vurguladı. Bu hedefleri, direnişi tamamen sonlandırmak ve Filistin halkını bir daha direniş üretemeyecek şekilde soykırımla yok etmek olarak açıkladı.
İsrail rejiminin savaş suçlarını tüm dünyanın gözleri önünde işlediğini belirten Şeyh Naim Kasım, çocukları, kadınları, yaşlıları, sağlık görevlilerini, gazetecileri öldürmenin, hastaneleri bombalamanın savaş değil cinayet olduğunu söyledi.
Şeyh Naim Kasım, Amerikan rejiminin ilk andan itibaren İsrail’in soykırımına şartsız ve sınırsız destek verdiğini hatırlattı. Amerika’nın İsrail rejiminin işlediği tüm savaş suçlarının suç ortağı olduğunu söyledi. Bazı Avrupa ülkelerinin de siyasi, askeri düzeylerde ve medya alanında destek vererek Amerika ve İsrail’e suç ortaklığı yaptığını ifade etti.
ABD ve Batının desteği olmasaydı İsrail’in saldırganlığını sürdüremeyeceğini belirten Şeyh Naim Kasım, “Gazze'deki direniş, bir yıldır efsanevi bir direniş gösteriyor ve bunu çok çok çok daha fazla sürdürmeye de kadirdir. Gazze direnişi, Batı Şeria direnişi ve 1948 topraklarında mahsur olanlar, Filistin halkının yenilemeyeceğinden emindir”
Şeyh Naim Kasım, Gazze’ye destek cephesinin amacının direnişe yardım etmek, Gazze’nin acılarını azaltmak ve zaten hedefte olan Lübnan’ı savunmak olduğunu söyledi.
Hizbullah’ın operasyonları sebebiyle 100 binden fazla İsrailli yerleşimcinin yerlerini terk etmek zorunda kaldığını hatırlatan Şeyh Naim Kasım, kuzeydeki yerleşimlerde hayatın durmuş olmasından dolayı İsrail rejiminin de büyük bir ekonomik ve toplumsal yıkım yaşadığını söyledi.
Şeyh Naim Kasım, Hizbullah’ın Gazze’ye destek cephesinden çekilmesi için tüm uluslararası güçlerin Hizbullah’a baskı yaptığını ve korkutmaya çalıştığını belirtti ve şöyle dedi: “Herkes bizi baskı altına almak için korkutmaya çalışıyor. Biz ise onlara şunu söylüyoruz. Bizler Direniş Ekseni’nin Seyyidi, Şehit Hasan Nasrullah’ın evlatlarıyız. Bizler genel sekreterimizin yokluğunda kendi halimizi tarif edebilecek durumda değiliz; ancak ondan güç ve ilham alıyoruz.” dedi.
Şehit Nasrullah’ın geniş bir cephede devam etmekte olan sağlam bir direniş mirası bıraktığını hatırlatan Şeyh Naim Kasım, yine Amerika’nın sınırsız desteğiyle Lübnan'ın hedef alındığına dikkat çekti; ancak bu durumun Hizbullah’ın savaştaki iradesini ve kararlılığını asla sarsamayacağını söyledi.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun defalarca yeni bir Orta Doğu istediğini açıkladığını hatırlatan Naim Kasım, rejimin asla bu hedefini gerçekleştiremeyeceğini ifade etti.
Şeyh Kasım, tarihin "Siyonist varlığın bölge ve dünya için bir tehdit oluşturduğunu" kanıtladığının altını çizdi.
İsrail'in tüm çevresindeki ülkeleri ve halkları kendi politikalarına boyun eğdirme amacında olduğunu hatırlatan Şeyh Naim Kasım, "Düşmanın savaşı bizim mücadele azmimizi ve kararlılığımızı etkilemedi," dedi.
"Peki siz Filistin için ne yaptınız?
Şeyh Naim Kasım, İran’ın İmam Humeyni liderliğinde gerçekleştirilen İslam Devriminden sonra Tahran’daki İsrail büyükelçiliğini Filistinlilere verdiğini hatırlattı. Şu anki Devrim Lideri Ayetullah Hamenei’nin Filistin’de, Lübnan’da ve tüm bölgede direnişe desteği sürdürdüğünü ve bunun da tüm dünya tarafından bilindiğini söyledi. İran’ın direnişe verdiği bu destekle gurur ve onur duyduğunu belirten Şeyh Naim Kasım, bu konuda şüphe yaratmaya çalışan İsrail ve Arap propagandalarına dikkat çekti ve şöyle dedi:
“İran, direnişe verdiği açık destekten dolayı gurur duyuyor. İran’ın direnişe destek verdiğinden şüphe duyanlar bilsinler ki nasıl, ne zaman ve ne şekilde destek vereceğine karar veren İran’dır. Ey bu konuda şüphe yaratmaya çalışanlar, söyleyin siz şimdiye kadar direnişe ne verdiniz? Siz şimdiye kadar Filistin direnişine ve halkına herhangi bir şey sundunuz mu? Tarih bunu kaydediyor ve kaydedecek.
İran, İsrail’e karşılık verdi, Sadık Vaat-1 ve 2 operasyonlarında füzeler bin beş yüz kilometreden geldi ve Tel Aviv’deki hedeflerine isabet etti. Bu, İran’ın direnişin yanında olduğunun kanıtıdır. Şu an yaşanmakta olan savaş, Netanyahu’nun dediği gibi İran ve İran’ın vekillerinin savaşı değildir. Bu bir hile ve yalandır. Bu savaş, Filistinlilerle birlikte Filistin’in özgürleştirilmesi savaşıdır. İran, Hizbullah ve diğer destek cephesi Filistin’in özgürleştirilmesine yardım ediyor.
Yemen’in sundukları, çok büyüktür. Yemen, İsrail’in ticaretini felç etti. İsrail’i vuran uçaklar gönderdi. Milyonlarca kişi sürekli destek veriyor. Bu, Yemen halkının desteğini ve büyüklüğünü gösteriyor. Aynı şekilde Irak direnişi, büyük destekler sundu ve gelecekte de sunacak.”
Şeyh Naim Kasım, bu savaşın Hizbullah’ın işgalcilere karşı savaş iradesinde en küçük bir etkisinin bile olmayacağını söyledi. “Son yedi gündür kara savaşı başladı. Düşman kuvvetleri hiçbir yere ilerlemeyi başaramadı” diyen Şeyh Naim Kasım, cephedeki savaşçıların uyum içinde olduğunu ve düşmana verilen zararın yanı sıra operasyonların da arttığına dikkat çekti.
“Sahadaki savaşçılar liyakatlerini ispat etti, onlar Şehit nasrullah'ın evlatlarıdır; başka türlüsü de olmazdı zaten” diyen Şeyh Naim Kasım, Netanyahu'nun Lübnan'daki çatışmaların hedefini yerleşimcilerin kuzeydeki evlerine dönmesi olarak açıklamasına değindi ve "onlardan çok daha fazlasını yerlerinden edeceğiz," diye ekledi.
Naim Kasım şunları söyledi: “savaş ne kadar uzarsa, İsrail’in krizleri de derinleşecek. Netanyahu savaş istediğini söyleyebilir; ama hedeflerine ulaşamayacak. Biz şu an düşmana darbeler vuruyoruz. Füzelerimizin ve İHA’larımızın menzilini arttırıyoruz. Kendi planlarımız doğrultusunda belirlediğimiz zamanda belirlediğimiz yeri vuruyoruz.
Herkes şundan emin olsun ki direnişin askeri kapasitesi yüksek ve çok iyidir. Düşmanın bizim kapasitemizin sınırlı olduğuna dair söyledikleri sadece bir yalan ve kuruntudur. Direniş sapasağlamdır, bizler en onurlu halka, en büyük insanlara, irade ve cesaret dolu insanlara sahibiz.”
Öte yandan Kasım, Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri'nin ateşkes konusundaki diplomatik girişimlerini desteklediğini doğruladı ve ateşkes sağlanmadan hiçbir müzakerenin yapılamayacağını vurguladı.
"Yakında düşmanın feryatlarını duyacaksınız"
İsrail'in Genel Sekreter Seyyid Hasan Nasrullah’ı hedef alması sonrasında Hizbullah’ın idari yapısıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Şeyh Naim Kasım direnişin komuta, kontrol ve yönetiminin sağlam bir yapıya sahip olduğunu belirterek, "Saldırılardan zarar görmedik," açıklamasını yaptı.
“Eğer düşman savaşı sürdürürse sonucu saha belirler. Bizler saha adamıyız ve çözüm için yalvaracak değiliz. Bu savaşta önce kimin feryat edeceği önemlidir. Biz feryat etmiyoruz, fedakarlıklar yapıyoruz ve ilerliyoruz. İnşallah yakında düşmanın feryatlarını duyacaksınız. Size şu müjdeyi veriyorum: Hizbullah’ın komuta, kontrol ve idari yapısı tamamen yeniden örgütlendi. Her şey planlamalar doğrultusunda ilerliyor. Yeni genel sekreter, belirlenmiş olan mekanizma ile seçilecek ve zamanı geldiğinde açıklanacak.”
Şeyh Naim Kasım şehit düşen tüm komutanların yerlerinin doldurulduğunu ve örgüt içinde boş pozisyon bulunmadığını da sözlerine ekledi.