Amerika, İsrail için tüm silah depolarını açarken Arapların “korkaklığı seçtiğini” söyleyen Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdulmelik el-Husi, işgal rejiminin sebep olduğu “kanlı ve canice manzara, insanlıktan zerre kadar nasibini almış her insanı uyandırmalıdır” dedi.
YDH- Yemen Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdulmelik Bedreddin el-Husi bugün yaptığı açıklamada, Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Seyyid Haşim Safiyuddin'in şehadetinin İslam dünyası için önemli bir kayıp olduğunu vurgularken, işgalci İsrail'in bu kayıplardan yararlanma çabalarının başarısız olacağını söyledi.
Seyyid el-Husi, “Böylesine kritik bir dönemde cihat liderlerinin kaybı ümmet için büyük bir kayıptır” dedi. “Ancak işgalcilerin bunu istismar etme planları bir yanılsamadır.” diye ekledi.
Abdulmelik el-Husi, şehit Seyyid Safiyuddin'in katkılarını överek, onu “İsrailli düşmana karşı mücadelede çok önemli” bir rolü olan “büyük bir savaşçı ve şehit” olarak tanımladı.
Ayrıca, İsrail'in direniş liderlerini hedef almasındaki temel amaçlarından birinin “halklarının ve savaşçılarının moralini bozmak” olduğuna dikkat çekti. Ancak Yemenli lider bu tür çabaların boşa çıkacağını belirterek, “Düşmanın nefreti onu tarihi anlamaktan alıkoyuyor ve suç yoluna devam etmeye itiyor” dedi.
Seyyid el-Husi, tüm direniş cephelerinin kararlılığını takdir ederek, sancağı Allah yolunda “bilinç, basiret ve inançla” taşımaya devam ettiklerini belirtti. Özellikle Lübnan'daki savaşçıların direncinin altını çizerek şunları söyledi: “Lübnan cephesindeki savaşçıların bu aşamadaki azim ve cesaretleri 2006 Temmuz Savaşı sırasındaki güçlerini bile aşıyor.”
El-Husi, İsrail işgalinin Gazze'deki eylemlerini kınayarak, sivilleri, özellikle de çocukları ve kadınları hedef alan acımasız saldırıların askeri başarı değil soykırım eylemleri olduğunu belirtti. “İsrailli düşmanın yaptığı şey -katliamlar, çocukları ve kadınları hedef almak- askeri bir başarı değildir,” diye vurguladı.
Seyyid el-Husi ayrıca, başta ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere olmak üzere Batılı ülkeleri işgal rejimini tamamen silahlandırdığı üçün eleştirdi ve Arap ülkelerinin Gazze'nin yanında durmakta başarısız olduğunun altını çizdi. “Amerikalılar düşman İsrail için tüm silah depolarını açarken Araplar korkaklığı seçti.” dedi.
İsrail, askeri olarak yenildi
İsrail işgalinin hem Gazze cephesinde hem de Filistin'in kuzeyindeki askeri başarısızlıklarını vurgulayarak şöyle devam etti: “Askeri düzeyde, İsrail düşmanı Gazze'de ve kuzey cephesinde Lübnan'la yüzleşmede açıkça başarısız oluyor.”
Seyyid el-Husi, Gazze'nin kuzeyinde yaşanan zorla yerinden etme ve soykırımı kınayarak, işlenen suçları “korkunç ve aşırı” olarak nitelendirdi ve bu vahşetin, insanlıktan nasibini almış herkesin vicdanını harekete geçirmesi gerektiği uyarısında bulundu. “Kuzey Gazze'deki kanlı ve canice manzara, insanlıktan zerre kadar nasibini almış her insanı uyandırmalıdır” dedi.
Arap ve Müslüman dünyasını da hareketsizliklerinden dolayı eleştiren el-Husi, Gazze'de yaşanan bu dehşet karşısında hiçbir şey yapılmamasını “büyük bir utanç” olarak nitelendirdi. Seyyid el-Husi, “Siyonistlerin Gazze'deki korkunç vahşeti karşısında ümmetin hiçbir şey yapmaması utanç verici ve büyük bir günahtır” dedi.
Arap dünyasını daha güçlü bir şekilde harekete geçmeye çağıran Ensarullah lideri, “İsrail düşmanı her tırmandığında İslam dünyasının, özellikle de Arapların sorumluluğu iki katına çıkıyor” dedi.
Yemenli lider, Siyonist projenin sadece Filistin'i işgal etmekle kalmayıp “tüm Arap Dünyasını kontrol etmeyi” amaçladığı konusunda uyardı. İsrail işgaliyle yüzleşmenin Arap ve Müslüman uluslar için “kaçınılmaz” olduğunu vurguladı.
İsrail'in hedefleri başarısızlık anlamına geliyor
Abdulmelik el-Husi son olarak, İsrail işgalinin nihai hedeflerinin başarısızlığa mahkum olduğunu belirterek, “Siyonist proje başarısız olmaya mahkumdur çünkü doğası gereği saldırgandır ve tüm insanlık için tehlike arz etmektedir” dedi.
Sözlerini, “tarafsızlığı” ya da İsrail rejimi ile “normalleşmeyi” tercih edenleri kınayarak bitiren el-Husi, bu tür davranışların haince olduğunu ve önemli kayıplara yol açtığını belirtti. Seyyid el-Husi, “Tarafsızlıktan bahsedenler İsrail ve ABD ile normalleşmeye ve onlara sadakate başvurdular ama asıl kaybedenler onlar oldu” dedi.
Hizbullah'ın Lübnan'daki direncinden övgüyle bahseden Ensarullah lideri, İsrailli düşmanın “Hizbullah'ın sağlam cephesi karşısında şok olduğunu” ve önemli liderlerinin şehit edilmesine rağmen Direniş’in güçlü duruşunu sürdürdüğünü belirtti.
El-Husi, “Lübnan cephesi Yafa-Tel Aviv denklemini kurdu ve Hayfa'yı işgalcilerin zamanlarının çoğunu sığınaklarda geçirdiği hayalet bir kente dönüştürdü.” dedi.
Benzer şekilde Irak'taki İslami Direniş tarafından sarf edilen benzer çabaları da övdü. “Irak'taki destek cephesi, saldırılar, medyanın gözdağı vermesi ya da Washington ve ajanlarının siyasi baskılarından yılmadan kararlılıkla ilerlemeye devam ediyor” dedi.
“Filistin ve Lübnan'daki direniş cephelerinin tamamı çatışmanın zirvesindedir” diyen Abdulmelik el-Husi şunu vurguladı: “Eğer İsrail düşmanı Filistin'deki mücahitleri ve destek cephelerini aşarsa, tarafsızlıklarını, normalleşmelerini ya da ihanetlerini dikkate almaksızın geri kalanları ezip geçecektir.”
