Ayetullah Hamenei: Seyyid Safiyuddin'in cesareti Siyonist tehdidi ortadan kaldırdı

img
Ayetullah Hamenei: Seyyid Safiyuddin'in cesareti Siyonist tehdidi ortadan kaldırdı YDH

Seyyid Safiyuddin'i “cesur, özverili” bir savaşçı olarak tanımlayan İran Devrim Lideri Ayetullah Hamenei, Kutsal Kudüs yolculuğuna bir “parlak yıldız” daha eklendiğini belirtti.




YDH- İran İslam Cumhuriyeti ve Devrim Lideri Seyyid Ali Hamenei, Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Seyyid Haşim Safiyuddin'in şehadetinin ardından bir taziye mesajı yayınladı.

Hizbullah çarşamba günü Seyyid Safiyuddin'in günler önce gerçekleşen bir İsrail hava saldırısında şehit olduğunu duyurmuştu. Lübnan Direnişi'nin kilit isimlerinden biri olan Safiyuddin, Direniş'in, “canice ve saldırgan bir Siyonist hava saldırısı” olarak kınadığı olayda birçok arkadaşıyla birlikte şehit edilmişti.

Seyyid Safiyuddin'i “cesur, özverili” bir savaşçı olarak tanımlayan Ayetullah Hamenei, Kutsal Kudüs yolculuğuna bir “parlak yıldız” daha eklendiğini belirtti.

Ayetullah Hamenei, Safiyuddin gibi direniş liderlerinin "planlama ve cesaretinden" bahsetti. Onların bu cesaretinin Hizbullah'ı, Siyonist varlığın zalim ve acımasız ordusunun zaman zaman her şeyi çiğneyip Beyrut'a girme tehdidini ortadan kaldırarak, Lübnan'ın "parçalanıp çökmesini" önleyebilecek kapasiteye nasıl kavuşturduğunu anlattı.

Devrim Lideri, “Şehit Safiyuddin'in cesareti ve fedakarlığı, Nasrullah eksenindeki diğer mücahitlerle birlikte Litani'nin güneyi, Sur ve o bölgedeki diğer şehirlerin işgali tehdidini ortadan kaldırdı” diye vurguladı.

“Lübnan Direnişi İsrail'in hırslarına karşı en güçlü kalkan”

Ayetullah Hamenei sözlerine Lübnan Direnişi’nin Lübnan'ın en güçlü savunucusu ve uzun süredir ülkeyi bölmeye çalışan Siyonist varlığın emellerine karşı koyan “en güçlü kalkan” olduğunu açıklayarak devam etti.

“Bugün Nasrullah ve Safiyuddin gibi liderler bu dünyada yokmuş gibi görünseler de ruhları ve liderlikleri Lübnan'ı ve savunmasız halkını savunmak için sahada aktif olarak bulunmaktadır.” dedi.

İsrail işgalinin, Hizbullah'ın Lübnan için yaptığı fedakarlıkları inkar etmeye çalışmasına rağmen, dikkatli olanların bu tür yanlış iddiaların kendilerine ulaşmasına izin vermemesi gerektiği konusunda uyardı.

Seyyid Hamenei sözlerini İslam Cumhuriyeti'nin “her zaman olduğu gibi Kudüs savaşçılarını ve Filistin'in İsrail çetesi tarafından işgaline karşı direnişi desteklemeye devam edeceği” sözleriyle tamamladı.

“Hem fiziksel hem de psikolojik bir savaş veriyoruz”

Seyyid Ali Hamenei daha önce de “bugün savaşın çok yönlü olduğunu” söylemişti.

Perşembe günü Kirmanşah şehitlerini anma konferansına katılan yetkililerle görüşen Seyyid Hamenei, “o günlerde düşmanın savaşının görünür bir savaş olduğunu, ancak bugün bunun birleşik bir savaş, yani hem fiziksel hem de psikolojik bir savaş olduğunu” vurgulamıştı.

O günlerde hem Kirmanşahlı gençlerin hem de diğer İranlı gençlerin düşmanlarına karşı ayaklandıklarını ve birçoğunun şehit olduğunu kaydeden Ayetullah Hamenei, İran-Irak Savaşı'na atıfta bulunarak şöyle demişti: “Kirmanşah eyaletinden yaklaşık on bin kişi bu çatışmalarda en büyük fedakârlığı yaptı.”

Ayetullah Hamenei, çarşamba günü de Tahran'da İran'ın Fars Eyaletinin 15 bin şehidini anma kongresinin organizatörleriyle bir araya gelmiş ve “Direniş Cephesi şer cephesinin önünde dimdik durmaktadır. Allah'ın inayetiyle Direniş Cephesi galip gelecektir.” demişti.

İsrail rejiminin 50 binden fazla masum sivili öldürmesine rağmen Direniş Cephesi'ni dağıtamadığını vurgulayan Ayetullah Hamenei, Batı kültürü ve siyasetçilerinin daha da kötü bir yenilgiye uğradığını dile getirmişti.

Gazze, Lübnan ve Batı Şeria'da yaşananların tarihi bir olay olduğunu vurgulayan Devrim Lideri şunu vurgulamıştı: “Eğer şehit Sinvar gibi son ana kadar savaşan insanlar olmasaydı ya da şehit Seyyid Hasan Nasrullah gibi cihadı, bilgeliği, cesareti ve fedakarlığı birleştirerek sahaya süren büyük insanlar olmasaydı, bölgenin kaderi farklı bir şekilde belirlenirdi.”