Mısır Sivil Demokratik Hareketi, dünyadaki tüm hükümetlerin, Filistin halkına karşı soykırım ve etnik temizlik savaşı yürüten İsrail'e silah ihracatı yapılmasını ya da transferinin kolaylaştırılmasını engelleme taahhüdünde bulunmaları gerektiğini vurguladı.
YDH- El-Meyadin'e göre, Mısır Sivil Demokratik Hareketi, Pazartesi günü, Mısır hükümetinin İsrail'e doğru yol alan ve yıkıcı silahlar taşıyan “Catherine” gemisiyle ilgili haberlere gecikmeli tepki vermesinden duyduğu öfke ve hayreti dile getirdi.
Mısır'daki Sivil Demokratik Hareket “Catherine” gemisinde meydana gelen olayla ilgili kapsamlı ve şeffaf bir soruşturma talep etti.
Hareketin açıklamasında, “İsrail'in işlediği suçlara karşı Filistin ve Lübnan halklarıyla tam bir dayanışma içinde olunduğu” ifade edilerek, tüm Mısırlıların bu vahşet ve uluslararası hukuka tecavüzden sonra Camp David Anlaşmalarının devam etmesinden duydukları derin endişenin paylaşıldığı belirtildi.
Mısır ordusunun İsrail saldırganlığına ortak olmasının makul olmadığını vurgulayan Hareket, şu anda kendilerini ilgilendiren şeyin Refah sınır kapısı ve Selahaddin eksenindeki varlıklarını yeniden tesis etmek ve işgalci varlığı Camp David Anlaşması'na yönelik ihlallerini durdurmaya zorlamak olduğunu belirtti.
Sorumlu bir kaynak bu olayı baştan reddederken, Ulaştırma Bakanlığı geminin gerçekten de Askeri Üretim Bakanlığı'na ait silahlarla yüklü olarak İskenderiye limanına geldiğini doğruladı.
Sivil Demokratik Hareket, “Dünya hükümetlerinin bu adımı atması, soykırımı suç sayan uluslararası anlaşmaların ihlalidir” dedi.
Hareket, İsrail rejimine silah ihracatını tamamen veya kısmen durduran ve Nazi varlığının işlediği savaş suçlarına ortak olmamak için “Katherine” gemisinin veya diğer gemilerin limanlarına yanaşmasına ve yakıt sağlamasına izin vermeyi reddeden ülkeleri selamladı.
Ayrıca, Mısır Sivil Demokratik Hareketi, 'Catherine' gemisinin Alman 'Lubica Marine' şirketine ait olduğuna ve Angola, Slovenya, Karadağ ve Malta dahil olmak üzere birçok Afrika ve Akdeniz limanına girişinin yasaklanmış olduğuna dikkat çekti.
Daha önce insan hakları avukatları, Almanya'nın başkenti Berlin'deki İdare Mahkemesi'ne acil bir başvuruda bulunarak, “işgal altındaki Filistin topraklarına giden Alman kargo gemisi MV Catherine'de bulunan 150 ton askeri sınıf patlayıcı RDX'in sevkiyatının engellenmesini talep etmişlerdi.