Direnişin İsrail'in kuzey yerleşimlerine dönük operasyonları devam ederken yerleşimciler, geri dönme konusundaki isteksizliklerini dile getirdi.
YDH - İsrail medyası, Hizbullah'ın devam eden ve genişleyen saldırılarının beraberinde kuzeydeki yerleşim yerlerinin durumunu ve yerleşimcilerin evlerine geri dönme konusundaki isteksizliklerini gündeme getirdi.
İbranice yayın yapan Kanal 12, çatışmaların sürdüğü ve sirenlerin sürekli çaldığı hafta sonu boyunca Lübnan'dan kuzeye doğru 400 füze atıldığını doğruladı.
Haberde “bir yılı aşkın bir süredir kuzeyde yaşayanlar evlerinden tahliye edildi. Dün gece (Pazar), İsrail ordusundaki üst düzey yetkilileri bölge sakinlerinin evlerine dönebileceklerini iddia etti” ifadelerine yer veren Kanal-12 televizyonu, ancak sahadaki gerçekliğin böyle olmadığını Hizbullah’ın el-Celil'deki yerleşimleri füzeler ve İHA'larla vurmya devam ettiğini bildirdi.
Kanal 12 televizyonu, haberinde şu ifadelere yer verdi:
“Tahliye edilenlerin çoğu bu karara öfkeli ve geri dönmeye karar verenlerle karşılaştırıldığında bunun gerçeklikten kopuk olduğunu iddia ediyor.
Haberde geçen hafta İsrail ordusundan üst düzey bir yetkilinin “Şu anda bile bölge sakinlerinin evlerine dönmesine dair bir yasak yok. Belli bir tehlikenin olduğu yerler var ama geri dönmeye engel bir durum yok" dediği hatırlatıldı.
Ancak Eldad Yogev adlı bir yerleşimci "Üç günde dokuz ev doğrudan isabet alıyor, hiçbir şeyimiz kalmadı. Buna zafer diyorlar? Tel Aviv'de, Kudüs'te zafer kazanabilirler, burada zaferimiz yok" diye tepki gösterdi.
Eldad Yogev ayrıca öfkeyle tamamen yıkılan evini işaret ederek, "İnsanları nereye geri göndermek istiyorsunuz? Sen neden bahsediyorsun?" dedi.
Kanal 12 televizyonu haberinde şu ifadelere yer verdi:
“İsrail Silahlı Kuvvetleri, Lübnan'daki kara operasyonlarının sona ermek üzere olduğunun sinyallerini verirken, kuzeydeki roket saldırıları tehdidi hâlâ sürüyor. Son iki haftada Kiryat Yam'da 9 sivil öldürüldü.
Bu ortamda kuzeydeki yerleşimciler, “kimse topun ağzına düşmek istemediği” için “evlerine dönme niyetinde olmadıklarını” belirtti.
Bu bağlamda, hava savunma biriminde görev yapmış eski bir yetkili olan Yedek Albay Guy Amosi, kanala verdiği mülakatta “Tel Aviv'de hala sirenler çalarken Hizbullah'a karşı zaferden bahsetmek anlamsız,” dedi ve bu durumu “normalleştirme çabasının delilik olduğunu” ifade etti.
İşgal altındaki Hayfa kenti her gün Hizbullah’ın saldırılarına maruz kalırken, Hayfa Üniversitesi Öğrenci Komitesi Başkanı Uriel Vaknin de öğrencilerin güvenlik endişesi nedeniyle üniversiteye gitmekten korktuklarını ifade etti.
Vaknin, “Lübnan’dan gelen bombardıman nedeniyle üniversiteye giden yol öğrenciler için tehlikeli hale geldi ve Hizbullah, Hayfa'nın hedeflerinin ortasında olduğunu iddia ederken, üniversite savunmasız bir durumda,” diye konuştu.
'Hizbullah uyandırma çağrısı yapıyor'
Öte yandan Jerusalem Post, Hayfa’da yaşayan bir İsrailli yerleşimcinin sürekli füze saldırıları altındaki yaşamını şu şekilde aktardı:
“Sanırım çalar saatten kurtulabilirim zira Hizbullah, Hayfa'yı sabah saat 7 civarında hava saldırısı sirenleriyle uyandırmaya yönelik bir takvim belirlemiş durumda ve beni pijamalarımla sığınağa koşturan füzelerle uyandırıyor.”
Kanal 12’nin muhabiri Ohad Hamo ise, “İsrail'de hiç kimse Hizbullah'ın son ana kadar ve şiddetle füze fırlatmayı bırakmayacağını hayal etmiyor,” diyerek sözlerini tamamladı: “Sonuna kadar bir mücadele göreceğimiz aşikar.”
Bu gerçekler ışığında Kanal 12, “İsrail ordusunun bu aşamada yerleşimcileri evlerine geri göndermenin çok erken olduğuna inandığını” kaydetti.