Lübnanlı Maruni Patrik Rai'den 'Hizbullah'ı silahsızlandırma' çağrısı

img
Lübnanlı Maruni Patrik Rai'den 'Hizbullah'ı silahsızlandırma' çağrısı YDH

Lübnan Maruni Patriği Beşara Rai, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın seçilmesinin Lübnan için olumlu etkileri olabileceğini iddia etti.




YDH - Lübnan Maruni Patriği Beşara Rai, ülkenin içinde bulunduğu siyasi kriz, savaş ve ABD’deki iktidar değişimi gibi konularda değerlendirmede bulundu.

"Hizbullah'ın İsrail ile devam eden savaşının Lübnan halkına ağır bedeller ödettiğini" iddia eden Rai, tüm taraflara barış çağrısı yaptı.

'Trump'ın başkanlığı umut olabilir'

Nidal el-Vatan gazetesine mülakat veren Patrik Rai, ABD başkanlığına Donald Trump'ın seçilmesinin Lübnan için olumlu yansımaları olabileceğini belirtti.

“Trump sözlerini yerine getiren bir lider, bu da Lübnan için umut verici,” diyen Rai, ABD’nin Lübnan’daki cumhurbaşkanlığı seçim sürecine destek sağlayabileceğini ifade etti.

Ayrıca, Trump’ın ekibinde Lübnan asıllı isimlerin bulunmasını önemli bir fırsat olarak gördüğünü de dile getirdi.

Öte yandan Rai, ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Lisa Johnson’ın Lübnan’daki sınır köylerine yardım sözü verdiğini, ancak bu sözü tutmadığını söyledi.

Rai, “Yeni ABD yönetimiyle daha iyi bir işbirliği umuyoruz,” diyerek, Trump yönetiminden Lübnan’ın bağımsızlığına ve egemenliğine katkı sağlamasını beklediğini vurguladı.

Hizbullah'ı 'silahsızlandırma' çağrısı

Bunun yanı sıra Patrik Rai, Lübnan’daki silahlı grupların varlığını eleştirerek, ülkenin savunma gücünün Lübnan ordusunun elinde toplanması gerektiğini iddia etti.

Ülkenin egemenliğini koruyabilmesi için tek meşru silahlı güç olarak ordunun desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Rai, tüm siyasi taraflara ülkenin birliği için destek çağrısında bulundu.

Ayrıca Hizbullah’a bu savaştan "ders çıkarması gerektiğini" öne süren Rai, “İsrail saldırıları yüzünden Lübnan milyonlarca vatandaşını kaybetme riski altında,” diyerek, Lübnan’ın çıkarlarının ve bağımsızlığının korunması için tarafsız bir politika izlenmesi gerektiğini yineledi:

"Bir tampon bölge oluşturulması ve bu bölgede barış içinde yaşayan Hıristiyan ve Hıristiyan olmayan sivillerin varlığı kabul edilemez. Bu bağlamda Kilise, savaş ve felaketlerin boyunduruğu altında acı çeken Hıristiyan sınır köylerindeki halkımız için tüm kararlılık unsurlarını güvence altına almaya çalışmaktadır. Görünen o ki İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, kuzeyde yaşayanların yerleşim yerlerine dönmelerini sağlamadan savaşı durdurmak istemiyor. Öte yandan, Hizbullah bu yıkıcı savaşı sürdürürken, şu ana kadar en büyük kaybeden Lübnan ve Lübnanlılar oldu."

Lübnan’ın mevcut siyasi çalkantılardan etkilenmesine rağmen “Büyük Lübnan” kimliğini kaybetmediğini belirten Patrik Rai, ülkenin tarihi birliği ve bağımsızlığını savunmaya devam edeceğini söyledi.

Rai, Lübnan’daki barış ve istikrar için tüm grupların birlikte hareket etmesi gerektiğini kaydetti ve barış içinde bir ülke için "aktif tarafsızlık" politikasının önemli olduğunu savundu.