İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Lübnan'da binlerce kişinin yaralanmasına neden olan çağrı cihazı saldırısının arkasında İsrail işgal rejiminin olduğunu itiraf etti.
YDH- İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Pazar günü yapılan kabine toplantısında, Eylül ayında yüzlerce kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olan çağrı cihazı ve telsiz alıcısı terör saldırılarının sorumlusunun İsrail işgali olduğunu doğruladı.
İsrail haber sitesi Yediot Ahronot'a göre, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, kabine toplantısında çağrı cihazı operasyonunun sorumluluğunu üstlendi ve kendisine ''itiraz edenler olsa da sonuna kadar gittiğini” belirtti.
Netanyahu, görevden alınmasından sonraki ilk kabine toplantısında eski Savunma Bakanı Yoav Gallant'a ismini zikretmeden üstü kapalı bir şekilde saldırdı ve sinyal cihazı operasyonuna ve Şehit Seyyid Hasan Nasrullah'ın ''öldürülmesine karşı çıkan üst düzey yetkililer olduğunu'' söyledi.
Netanyahu, “Kabinede karşı çıkanlar oldu, ben kabul etmedim ve sonuna kadar gittim” dedi.
İbranice yayın yapan haber sitesine göre, Netanyahu Gallant'ı kastederek şunları söyledi:
“Nasrallah'ı ortadan kaldırmak, Refah'a girmek ve diğer şeyleri yapmak istediğimde kabinede buna karşı çıkanlar oldu. İddialardan biri de ABD'nin işbirliği yapma konusundaki isteksizliğiydi. Ben buna katılmadım ve sonuna kadar gittim. Rehinelerin serbest bırakılması anlaşması hakkında yalan söyleyen içeriden ve dışarıdan kişiler var. Aileler için yalan söylüyorlar. Hükümet aleyhindeki kampanyaya öncülük eden pek çok kişi ''çok objektif!”
Yediot Ahronot, Netanyahu'nun kabine toplantısında sarf ettiği bu sözlerin, ''şimdiye kadar yabancı yayınlarda Mossad'a atfedilen bu eylemin sorumluluğunu İsrail'in ilk kez resmi olarak üstlenmesi anlamına geldiğini'' vurguladı.
İsrailliler terör saldırılarında tüketim mallarını silah olarak kullanıyor
New York Times Eylül ayında, saldırı hakkında bilgilendirilen ABD'li ve diğer yetkililere dayandırdığı haberinde İsrail'in Lübnan'a ithal edilen son parti Tayvan malı çağrı cihazlarına patlayıcı madde yerleştirdiğini yazmıştı.
Bazı yetkililer, Hizbullah tarafından Gold Apollo'dan sipariş edilen çağrı cihazlarının ülkeye ulaşmadan önce tahrif edildiğini belirtti.
NYT'ye göre, çağrı cihazlarının çoğu AR924 modeliydi, ancak sevkiyatta şirketin diğer üç modeli de yer alıyordu.
CEO Hsu Chin-Kuang Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Tayvanlı üretici Gold Apollo'nun çağrı cihazlarının Avrupalı bir şirket tarafından üretildiğini ve geliştirildiğini söyledi.
Tayvanlı haber portalı CTWANT'ın aktardığına göre yönetici, “Çağrı cihazları hem yurtdışında geliştirildi hem de üretildi, dolayısıyla Tayvan ile hiçbir ilgileri yok” dedi.
Ayrıca Gold Apollo'nun yaklaşık üç yıl önce Avrupalı bir şirketle işbirliği anlaşması imzaladığını, bu şirketin ilk başta sadece Gold Apollo ürünlerinin dağıtımıyla ilgilendiğini, ancak daha sonra patlamalara karışan çağrı cihazlarını bağımsız olarak geliştirmeye başladığını söyledi.
İki yetkili, 60 gramdan daha hafif olan patlayıcı maddenin her bir cihazdaki pilin yanına yerleştirildiğini söyledi.
Çağrı cihazlarına ayrıca patlayıcıların uzaktan patlatılmasını sağlayan gömülü bir anahtar da yerleştirilmişti.
Üç yetkili cihazların patlamadan önce birkaç kez bip sesi çıkaracak şekilde programlandığını söyledi.
Cihazların ne zaman sipariş edildiği ya da Lübnan'a ne zaman ulaştığı belli değil.
Ancak bazı yetkililer Tayvanlı şirketten 3 binden fazla çağrı cihazı sipariş edildiğini ve ülke genelinde Direniş üyelerine dağıtıldığını söyledi.